Ana içeriğe atla

SAYIN FAHRETTİN KOCA, SİZİ BİLİME UYGUN DAVRANMAYA ÇAĞIRANLARA HAKARET EDEMEZSİNİZ!


Salgını epidemiyoloji kurallarına göre yönetemeyen, önlenebilir ölümleri engelleyemeyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 84 milyon vatandaşı kendine suç ortağı yapamayınca suçlamaya ve hakaret etmeye başladı.

Vatandaşlarına 3- 5 maskeyi bile dağıtamayan, test için İBAN numarası veren,

Salgın sürecini şeffaflıktan ve toplum katılımından uzak yürüten,

Aylarca vaka sayılarını açıklamayan ve gerçek ölüm sayılarını gizleyen,

Yeterli miktarda aşı temin edemeyip yaygın ve etkili aşılama yapamayan,

Aşı tedariki konusundaki acizlik içinde çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalar yapan,

Günde 1 milyon doz aşı yapacağız diyen,

Kalabalık ve kapalı ortamlarda yapılan ‘lebaleb’ dolu AKP kongrelerini görmezden gelen,

Gerekli önlemleri almayıp ‘maske-mesafe-hijyen’ tekerlemesiyle sorumluluğu vatandaşlara yıkan,

On binlerce yurttaşımızın hayatına mal olan COVID-19 pandemisinden ‘başarı hikayesi’ çıkarmaya ve salgından siyasi rant sağlamaya çalışan,

Bilim Kurulu’nun almış olduğu kararları ve alınan kararlardan hangilerinin Cumhurbaşkanı’nın uygun görmediğini kamuoyuna açıklanmayan,

Pandemi ile mücadelede dünya bizi kıskanıyor derken pozitif vaka ve ölüm sayısındaki artışla 100 bin nüfus oranına göre Hindistan’dan sonra dünya ikincisi yapan,

Pandemi sürecini yönetemeyince 84 milyonu kendine suç ortağı ilan eden, vatandaş senin suç ortağın değiliz deyince de yanlış anlaşıldım diyebilen,

Hastanelerde yer bulamayan vatandaşlardan özel hastane patronlarının günlük yatak başına 15 bin TL’ye varan bedeller talep etmesine yol veren,

Bakan arkadaşları dezenfektan ve maske ticareti yaparken sesi çıkmayan,

AKP iktidarının Sağlık Bakanı ve özel hastane patronu Fahrettin Koca;

AKP kongreleri, açılışlar, cenaze törenleri ile erken açılımlar sonucu artan pozitif vaka ve ölüm sayılarına rağmen seslerini çıkaramayan, bilimsel gerçekliği paylaşmayan ve salgın yönetimine katkısı bu şekilde tartışmalı hale gelen Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nu eleştirenleri, dün yaptığı banttan açıklama ile  hekimlik değerlerini  çiğneyerek ‘’saldırganca haykırış ….’’, ‘’pervasızca saldırma hakkı…’,  diyerek suçlamış ve hakaret etmiş ayrıca ‘’ Salgını siyasete alet edilmemesini….’’ , “topluma örnek olunması…”, “…salgın yönetiminde toplumu doğru bilgilendirmek gerektiği..”, “..bilime saygıdan” da bahsetmiştir.

Bir salgınla mücadele edebilmenin ön koşulu; toplumun güvenini kazanmak ve toplumun bu mücadeleyi içselleştirmesini sağlamaktır. Çağdaş demokrasilerde güvenin ön koşullarından biri de şeffaflıktır. Ancak süreci şeffaf yönetemeyen vaka ve ölüm sayılarını gizleyen, aşı tedariki konusunda yaptığı her açıklamada çelişkili rakam ve tarih veren Fahrettin Koca’dır.

Salgına karşı başarı kazanabilmek topyekûn mücadeleyi gerektirdiğinden tıp alanındaki ilgili uzmanlık dernekleri ile hekim, eczacı ve diş hekimlerinin meslek örgütleri olan Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Türk Dişhekimleri Birliğinin görüşlerini almayan, pandemiyle ortak mücadele sürecine katmayan da Fahrettin Koca’dır.

COVID-19 araştırmalarında ‘izin’ değil, bilimsel yöntem ve etik ilkeler esas olmalıdır. COVID-19 ile ilgili yapılacak bütün araştırmaları izne tabi tutan da bilimsellik ve liyakat esasına göre davranmayan da ülkemizdeki bilimsel araştırmaları engelleyici/yavaşlatıcı girişimleri yapan da Fahrettin Koca’dır.

“Türkiye’nin ilk korona raporu” olarak önemli bir tıp dergisinin ön baskısında yayınlandığı duyurulan ancak bilimsel olmayan gerçek dışı söylemleri ortaya çıkınca sonradan “henüz taslak aşamasında olduğu gerekçesiyle” yayından geri çekildiği açıklanan çalışmaya yön veren de Türkiye’deki bilim ortamı açısından bu utandırıcı tabloyu yaratan da Fahrettin Koca’dır.

Salgının başlangıcından bu yana vatandaşlara adeta tekerlemeye dönüşen ‘maske-mesafe -hijyen’ kurallarına uymalarını, kapalı ve kalabalık ortamlara katılmamalarını öneren de 2 ay boyunca salgın önleme kurallarına uyulmadan kapalı ve kalabalık ortamlarda yapılan ‘lebaleb’ AKP kongrelerine, on binlerce kişinin katıldığı tarikat/cemaat liderlerinin cenazelerine sesiz kalarak onay veren de Fahrettin Koca’dır.

Salgın önleme kurallarına uymayan iktidar partisidir ve AKP’yi Sağlık Bakanı olarak uyaramayan da Fahrettin Koca’dır.

Salgın yönetimini bilimsel kurallara göre değil de AKP’nin salgından bir başarı hikayesi yazma amacına uygun yürüttüklerinden; bugün Türkiye haritasının kıpkırmızı kestiği, bütün illerin yüksek risk grubuna girdiği, pozitif vaka ve buna bağlı olarak ölüm sayılarının arttığı, yoğun bakım servislerinde yer bulunamadığı, özel hastanelerde vatandaşlardan günlük 15 bin TL varan ücretler istendiği bir ortamda Sağlık Bakanı, sorumluluğu yıkacak günah keçisi aramaktadır. Pandemi sürecinde gelinen ve ortaya çıkan tablonun sorumlusu AKP zihniyetidir.

100 bin nüfusa oranla vaka ve ölüm sayılarında ülkemizi Hindistan’dan sonra dünya ikinciliğine yükselten, Türkiye kıpkırmızı kesilirken kendi yüzü kızarmayan, salgını yönetemeyen, önlenebilir ölümleri engellemeyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca istifa etmelidir.

 

                      Dr. Ergün DEMİR                                                  Dr. Güray KILIÇ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağl

Özel sağlık kurumlarında (SGK sözleşmeli-sözleşmesiz) pandemi süresince COVİD-19 hastalarının ücretlendirilmesi Bilgi Notu

- Özel sağlık kurumlarda COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep edilmesi, -COVİD-19 pandemisi nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler, -13.04.2020 Tarihli ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı,   -Yabancı hastalara sunulan tedavilerin ne şekilde ücretlendirileceğine ilişkin mevcut bilgiler çerçevesinde bilgi notudur. -           Özel sağlık kurumlarının COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep etmesi önünde yasal engel var mıydı? COVID-19 salgını nedeniyle birçok vatandaşımız kamu ve özel hastanelerde tedavi görmektedir. Özel hastanelerin de pandemi hastanesine dönüştürülmesine ve Sağlık Bakanının test ve hasta yatış sürecine ilişkin kamu ya da özel hiçbir sağlık kuruluşunun ücret talep edemeyeceğini açıklamasına rağmen, bazı özel hastanelerin COVİD-19 tanısı alan yatan hastalar ile test yaptırmak isteyenlerden ücret talep ettiği bilgisi kamuoyunun gündemine gelmişti. 9 Nisanda COVİD-19 pan demisi nedeniyle Sağlık Uygu

SGK TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU KARŞISINDA KURUM VE KAMUOYU NEDEN SESSİZ?

  Sosyal güvenlik Kurumu’nun İzmir'in Menemen ilçesinde özel bir hastanede periferik anjiyoplasti (damarın genişletilmesi) işlemi için kullanılan tıbbi malzeme ve endikasyon dışı uygulamalardan dolayı 147 milyon TL zarara uğratıldığı bilgisi basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır.  SGK denetim raporuna göre ise aynı yöntemle tüm Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumunun 500 -600 milyon dolar zarara uğratıldığı tahmin edilmektedir. Tıbbi cihaz üretimi yapan şirket, hastaneler ve hekimlerin yer aldığı üçlü bir ayak tarafından gerçekleştirilen bu yolsuzluk ve usulsüzlük Kurum tarihinin sağlık alanındaki en büyük yolsuzluğu olarak değerlendirilmektedir. 3 yıl önce başlatılan yolsuzluk soruşturmasında muhakkik/denetim raporunda diğer il ve ilçelerde de denetim yapılması konusunda Rehberlik Daire Başkanlığına dosyanın gönderilmesine rağmen sadece bir ilçede mali şube operasyon yapıldığı diğer il/ilçelerde yapılmadığı görülmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki bu konu soğutul