Ana içeriğe atla

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca salgını yönetemediklerini itiraf etti.

 

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Bakan Fahrettin Koca, mutant virüsün yayılımını önlemenin şansa bırakıldığını, kıpkırmızı olan Türkiye haritasını ve turkuaz tablodaki artan vaka ve ölüm sayılarının artık saklanamayacağını, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu kararlarının Cumhurbaşkanı uygun görürse açıklandığını, yakın temasın önemli olduğunun ancak AKP kongreleri bittikten sonra anlaşıldığını, yoğun bakım servislerinde yer bulunamadığını, aşı tedariki konusunda halkı yanılttığını, aşı reddinin artığını yani salgını epidemiyoloji kurallarına göre yönetmediklerini itiraf etmiştir.

Oysa, salgında başarı, bulaşı-hastalanmayı önlemektir; mücadelede doğru yöntem epidemiyolojinin kurallarına uymaktır!

Bakan Fahrettin Kocanın dün yaptığı basın açıklamasındaki itiraflarının detayı;

1-Mutant virüsün yayılımını önleme şansa bırakılmış!

“Mutasyon ve varyantlar konusunda ise genelde beklenti şansın bizden yana olmasıydı ama şu an bu gerçekleşmedi.” (1.23 dk.)

2-Kıpkırmızı olan Türkiye haritasını ve turkuaz tablodaki artan vaka ve ölüm sayıları uyarısını yeni görmüş!

“Şartlar bizi hızlı toparlanmaya davet ediyor. Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmış iken başkasından duyulacak uyarılara ihtiyaç olmamalıdır. (5.40 dk.) Haritalar, tablolardaki sayılar güçlü birer uyarıdır.’’  (6 dk.)

3-Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun kararları Cumhurbaşkanı uygun görürse açıklanacakmış!

“Bugün bilim kurulu özellikle bu çerçevede yarından itibaren Ramazanın başlamasıyla birlikte ne gibi tedbirler alınabilir önerilerimiz neler olabilir diye genel kapsayıcı bir şekilde alternatifli bir hazırlık öneri anlamında yapıldı. Yarın sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında biliyorsunuz kabine toplantısı var. Kabine toplantısında bu kapsayıcı alternatifli önerileri sunmuş olacağız. Ve o çerçevede zaten sayın Cumhurbaşkanımız devamında alınan kararları uygun gördüklerinde prensipler halinde açıklarlar.’’ (14.12 dk.)

4- Bakan yakın temasın önemli olduğunu AKP kongreleri bittikten sonra anlamış!

“Ramazan ayında tedbirler konusunda önlem almalıyız. Mutant yükü fazla bulaştırıcılığın arttığı bir pik yaşıyoruz. Yakın temasın son derece önemli olduğunu onun için yakın teması ve hareketliliği azaltıcı bir döneme girmek zorundayız.’’ (15,11 dk.)

5-Yoğun bakım servislerinde yer bulunamadığının farkına varmış!

Erişkin yoğun bakım doluluk oranı %71,3 bazı illerimizde sorunlar yaşadığımız oluyor. Bazı birkaç ilimizde erişkin yoğun bakım doluluk oranı%80’nin üzerinde. Bu iller Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne, Rize (18,40 dk.)

6-Aşı tedariki konusunda halkı yanılttığını itiraf etti! Aşı temini tahmine kalmış.

‘’Sinovacla ilgili yaptığımız anlaşma bildiğiniz gibi Şubat ayı sonuna kadar 50 milyon, Nisan ayı 50 milyon toplam 100 milyon şeklinde anlaşma yapmıştık. Bugüne kadar gelen aşı miktarı 26 milyonu geçmiyor. Önümüzdeki haftalar ben bu anlamda biraz daha önemli sayıda aşının gelebileceğini tahmin ediyorum. (25.04 dk.) Toplantıya girmeden önce Uğur beyle görüştüm selam söyledi Haziran sonuna kadar 30 milyon doz biontech aşısı gelecek 10 gün içinde netleşmiş olacak. Haziran ayı sonuna kadar yoğun aşı temini olacak 40 yaş üstü aşılanmış olacak’’ (27,30 dk.)

7-Aşı reddi artıyor!

   Sağlık çalışanlarının %14’ü ,65 yaş üstü %23,6 aşısını yaptırmış değil.

SON SÖZ

Salgın yönetimini bilimsel kurallara göre değil AKP’nin salgından bir başarı  hikayesi yazma kurallarına göre yürüttüklerinden bugün Türkiye haritasının kıpkırmızı kestiği ,bütün illerin yüksek risk grubuna girdiği pozitif vaka ve buna bağlı olarak ölüm sayılarının arttığı, yoğun bakım servislerinde yer bulunamadığı Sağlık Bakanı itiraf etmiştir.

Ayrıca, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun hangi kararları aldıklarını, Cumhurbaşkanı’nın Bilim Kurulu’nun almış olduğu kararlardan hangilerini uygun görmediği kamuoyuna açıklanmalıdır.

Bugün yapılacak kabine toplantısında Ramazan ayında yakın temas ve hareketliliği azaltıcı önlemler geleceğini Bakan ifade etmiştir. Ancak ihtiyacı olan yoksul halk kesimlerine, işsizlere, işten çıkarılanlara ekonomik- sosyal destek programı açıklanmadan alınacak kısıtlama kararı vatandaşları açlıktan mı virüsten mi ölüm arasında tercihe zorlanmış olur ki bu durum kabul edilemez.

 

                         Dr. Ergün DEMİR                                                             Dr. Güray KILIÇ

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağl

Özel sağlık kurumlarında (SGK sözleşmeli-sözleşmesiz) pandemi süresince COVİD-19 hastalarının ücretlendirilmesi Bilgi Notu

- Özel sağlık kurumlarda COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep edilmesi, -COVİD-19 pandemisi nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler, -13.04.2020 Tarihli ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı,   -Yabancı hastalara sunulan tedavilerin ne şekilde ücretlendirileceğine ilişkin mevcut bilgiler çerçevesinde bilgi notudur. -           Özel sağlık kurumlarının COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep etmesi önünde yasal engel var mıydı? COVID-19 salgını nedeniyle birçok vatandaşımız kamu ve özel hastanelerde tedavi görmektedir. Özel hastanelerin de pandemi hastanesine dönüştürülmesine ve Sağlık Bakanının test ve hasta yatış sürecine ilişkin kamu ya da özel hiçbir sağlık kuruluşunun ücret talep edemeyeceğini açıklamasına rağmen, bazı özel hastanelerin COVİD-19 tanısı alan yatan hastalar ile test yaptırmak isteyenlerden ücret talep ettiği bilgisi kamuoyunun gündemine gelmişti. 9 Nisanda COVİD-19 pan demisi nedeniyle Sağlık Uygu

SGK TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU KARŞISINDA KURUM VE KAMUOYU NEDEN SESSİZ?

  Sosyal güvenlik Kurumu’nun İzmir'in Menemen ilçesinde özel bir hastanede periferik anjiyoplasti (damarın genişletilmesi) işlemi için kullanılan tıbbi malzeme ve endikasyon dışı uygulamalardan dolayı 147 milyon TL zarara uğratıldığı bilgisi basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır.  SGK denetim raporuna göre ise aynı yöntemle tüm Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumunun 500 -600 milyon dolar zarara uğratıldığı tahmin edilmektedir. Tıbbi cihaz üretimi yapan şirket, hastaneler ve hekimlerin yer aldığı üçlü bir ayak tarafından gerçekleştirilen bu yolsuzluk ve usulsüzlük Kurum tarihinin sağlık alanındaki en büyük yolsuzluğu olarak değerlendirilmektedir. 3 yıl önce başlatılan yolsuzluk soruşturmasında muhakkik/denetim raporunda diğer il ve ilçelerde de denetim yapılması konusunda Rehberlik Daire Başkanlığına dosyanın gönderilmesine rağmen sadece bir ilçede mali şube operasyon yapıldığı diğer il/ilçelerde yapılmadığı görülmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki bu konu soğutul