Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PANDEMİDE VAKA SAYILARDAKİ YALANDAN SONRA ŞİMDİ DE TEST ÜCRETİ ALGISI

Kamuoyunda günlerdir Covid-19 test ücretleri tartışılmaktadır. Ancak bu tartışma, yanlış bir biçimde ilgili mevzuat hükümleri yok sayılarak, PCR testinin zaten ücretli olduğu ve bunun tavanı olan 250 TL’yi geçmemesi gerektiği algısı üzerinden yürütülmektedir. Bir “başarı öyküsü” yaratmak için vaka sayıları üzerinden olduğu gibi Covid-19 test ücreti konusu üzerinden de algı yaratmak için çaba gösterilmektedir. Kamuoyu maalesef bu tür tartışmalarla oyalanmakta ve sorunun özü gözden kaçırılmaktadır.   Sağlık Bakanı, özel sağlık kuruluşlarına ‘vatandaşı yolun ama fazla kanırtmayın’ mesajını vermekte, kamuoyu ise ‘test ücreti 500-600 TL fazla olmuş, 250 TL ile idare edilsin’ mesajını almış görünmektedir. Tekrar hatırlatıyoruz; 5510 Sayılı Kanun ve ilgili mevzuatı hükümleri çerçevesinde; A- Finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını belirlemeye Sosyal Güvenl

Denetim ekiplerini hastane acil servislerinde, fabrikalarda, atölyelerde, şantiyelerde, organize sanayi bölgelerinde göreve davet ediyoruz!

  Tüm iş kolları ve yaşam alanları için belirlenen tedbirlere ve maske-mesafe-hijyen kurallarına uyulup uyulmadığını denetlemeye çıkacak denetim ekipleri hastanelerin  acil servisleri, fabrikalar, atölyeler, şantiyeler ve organize sanayi bölgelerinde görev yapmalıdırlar. İçişleri Bakanlığının 26.11.2020  tarihinde   81 il valiliğine gönderdiği  Covid-19 Denetimleri  konulu genelgede “koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında içerisinde bulunulan kontrollü sosyal hayat döneminde temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra tüm iş kolları ve yaşam alanları için belirlenen tedbirlere uyulmasının salgınla mücadelede, başarı açısından büyük önem taşıdığı’’ belirtildi.  Genelgede 4 gün boyunca yürütülecek olan denetimlerle ilgili de şu bilgilere yer verildi: 26­-27­-28­-29 Kasım 2020 tarihlerinde tüm il ve ilçelerde, vali ve kaymakamların koordinasyonunda; başta pazar yerleri, toplu ulaşım araçları ve alışveriş merkezleri olmak üzere vatandaşların kalabalık şekilde bulunabildiği y

Vatandaşlar Covid-19 testi için neden ya hastane kuyrukları ya da cüzdana mahkum kalıyor?

  Salgın giderek ağırlaşmakta ve daha da kaygı verici hale gelmektedir. Her gün yeni enfekte kişi sayısı rekor kırmaya devam ederken, bize de artan kayıplarımızın üzüntüsünü yaşamak kalıyor. Henüz spesifik bir tedavisi ve aşısı bulunmayan Covid-19 enfeksiyonunda tanı koymak ancak PCR testi ile mümkündür. Salgınla etkin mücadele için test kapasitesinin arttırılması ve testlere erişimin kolaylaştırılması gerekirken uygulanan algoritma vatandaşların test yaptırabilmesini zorlaştırılmış ve kısıtlama getirmiştir.  Böylece kamu sağlık kurumlarında test yaptıramayan vatandaşları bu kez panik halinde yöneldiği özel sağlık kuruluşlarında test için belirlenen fahiş fiyatlar beklemektedir. Vatandaşlar, salgının çok daha hızlı yayılmasından, hastalanınca yoğun bakımlarda yer bulamayacağından endişeli iken, diğer yandan PCR testi yaptıramadığı için tedirginler. Test yaptırmak isteyen orta sınıf ve yoksul vatandaşlar bu soğuk havalarda hastane acil servis ve Covid poliklinikleri önünde uzun k

YOĞUN BAKIM SERVİSLERİNDE NEDEN YER BULUNAMAMAKTADIR?

  COVID-19 salgını bütün ağırlığı ile devam etmekte ve İstanbul başta olmak üzere birçok ilde yoğun bakım servislerinde yer bulunamamaktadır. Mevsimsel grip dönemine girilmesi ve havaların soğumasıyla birlikte kronik hastalığı olanların da salgından etkilenmesi daha ağır tabloların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Covid-19 dışında ayrıca büyük ameliyatlar ve acillere başvuru ile birlikte ciddi yoğun bakım yatağı ihtiyacının ortaya çıkacağını ön görmek zor değildir. Covid-19 pandemisi sürecinden “başarı öyküsü” yaratarak çıkma çabası ile gerçek verileri gizleyen ve pandemi ile mücadelede kontrolü kaybettiği anlaşılan iktidara, hastanelerin salgınla kuşatıldığı bu günlerde  salgının yaygınlaşma eğiliminin olduğu illerdeki yoğun bakım servislerinde yer bulamayan vatandaşların haykırışına kulak vermelerini salık veriyoruz. Özellikle İstanbul’da kamu hastanelerinin yoğun bakım ünitelerinde doluluk oranının giderek  artmasına karşın özel hastanelerin bir kısmının yoğun bakım servisleri