Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRKİYE’DE UYUŞTURUCU SORUNU: NELER OLUYOR?

Son günlerde gündeme getirilen ve yakalandığı iddia edilen  5 ton uyuşturucu/ kokain transferinin Türkiye üzerinden kim/kimlere yapıldığı  henüz açıklanmadı. Bu konunun kamuoyunda sıklıkla yer alması ile birlikte toplumda neler oluyor sorusu da sıkça sorulmaya başlandı . İnsanlığı tehdit eden uyuşturucu hem bir sağlık hem de ciddi bir güvenlik sorunudur . Bu nedenle, TUBİM (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) ve Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan “ Türkiye uyuşturucu raporu eğilimler ve gelişmeler 2020’’  Raporunda yer alan bazı verileri/ sonuçları paylaşarak toplumda “ Neler Oluyor’’  sorusuna birlikte cevap arayalım! Uyuşturucuya karşı toplumsal mücadele gerekmektedir.                           Türkiye coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasındadır. Türkiye uyuşturucu kaçakçılığı bağlamında son derece önemli bir güzergah olan “Balkan Rotası” üzerinde yer a

SALGIN KONTROL ALTINA ALINDI MI? YETERLİ MİKTARDA AŞI TEDARİK EDİLDİ Mİ?

  Gerçekler gizlenerek sorunlar çözülemez. Salgını epidemiyoloji kurallarına göre yönetemeyen, önlenebilir ölümleri engelleyemeyen ve toplumsal bağışıklık için yeteri miktarda aşı tedarik edemeyen AKP iktidarı turizm sezonu için salgının kontrol altına alındığı açıklamasını yapıyor. COVID-19 nedeni ile günde yaklaşık 200- 250 kişi hayatını kaybederken ve pozitif vaka sayısı 11 bin civarında iken AKP Genel Başkanı salgının kontrol altına alındığı açıklamasını yapmakta; Sağlık Bakanı da “aşı eli kulağında geldi geliyor” tekerlemesi ile kamuoyunda kaybettiği güveni yeniden tesis etmek için  “O rakamlar bu hafta Uğur hocanın ağzından duyulsun istiyorum”  ifadesini kullanmaktadır. 17 günlük kapanma salgını kontrol altına almak için miydi? Yoksa turizm sektörü için mi yapıldı? Tarih 6 Mayıs 2021;  Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan katıldığı bir televizyon programında   kapanma ile ilgili olarak yaptığı açıklamada   “Kapanmanın  esas olarak turizm sektörü için yapıldığını, cari açığ

Gerçekleri kim çarpıtıyor? Sağlık Bakanı mı? Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği mi!

  Salgın yönetiminin sözcülüğünü üstlenen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgın sürecini en başından bu yana şeffaflıktan ve toplum katılımından uzak yürütmüş, toplumsal bağışıklamayı sağlayacak miktarda aşı temin edemeyip yaygın ve etkili aşılama yapamamış; ayrıca  aşı tedariki konusunda çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalarla toplum güvenini sarsmıştır. Bakan Koca, 5 Mayıs tarihinde Bilim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada özetle şu ifadeleri kullanmıştır: “Bugün Çin’den aşı gelecekti nerede diye soranlar dün Çin ile aramızdaki hassas konuları kaşıyarak ilişkilerimizi bozmaya çalışıyorlardı. Başarılı olduklarını söyleyemem ama hasar verdikleri kesin. Karşı çıkacağım eleştireceğim diye gerçekleri çarpıtmak kimseye fayda vermez’’, “Yalan dipsiz bir kuyudur ve sahibini o kuyunun dibine er veya geç gönderir.  Hakikat ise güneş  gibidir. Ne kadar saklanmak istense de pırıl pırıl aydınlatır.’’ Sağlık Bakanı’nın çelişkili ve sitemkar açıklamaları sonrasında gazetecile

ÖZEL HASTANELERİN TALEPLERİ KABUL EDİLDİ; UZUN BİR SÜRE SONRA SAĞLIK HİZMETLERİ FİYATLARINA ZAM YAPILDI.

  Peki bu artışın vatandaşa yansıması nasıl olacak? Cepten ödeme artacak mı? Sosyal Güvenlik Kurumu, pandemi sürecinde yapmaktan kaçındığı denetim görevini zamdan sonra yerine getirebilecek mi? Özel hastanelerin COVID-19 hastalarından gerek yoğun bakım sürecinde gerekse yataklı servislerde her türlü işlem/girişim/tetkik/tahlil için fahiş ücretler talep ettiklerine ilişkin şikayetler başta Cumhurbaşkanı olmak üzere kamuoyunun gündeminde iken; özel hastanelerin istekleri kabul edildi ve Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yapılan değişiklik ile sağlık hizmetlerinin fiyatlarında artış gerçekleştirildi. Resmi Gazete’de yayımlanan SUT değişikliği ile uygulamaya giren sağlık hizmet işlemleri fiyatlarında gerçekleşen artışın,  salgınla birlikte kamu hastanelerinde zorunlu olmayan (elektif) vakaların ertelenmesi nedeniyle  özel sağlık kuruluşlarına yönelmek durumunda kalan vatandaşlarımıza nasıl yansıyacağını, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sıkı denetim çalışmaları yapmadığı aksine göz yumduğu