Ana içeriğe atla

SALGIN KONTROL ALTINA ALINDI MI? YETERLİ MİKTARDA AŞI TEDARİK EDİLDİ Mİ?

 Gerçekler gizlenerek sorunlar çözülemez.

Salgını epidemiyoloji kurallarına göre yönetemeyen, önlenebilir ölümleri engelleyemeyen ve toplumsal bağışıklık için yeteri miktarda aşı tedarik edemeyen AKP iktidarı turizm sezonu için salgının kontrol altına alındığı açıklamasını yapıyor.

COVID-19 nedeni ile günde yaklaşık 200- 250 kişi hayatını kaybederken ve pozitif vaka sayısı 11 bin civarında iken AKP Genel Başkanı salgının kontrol altına alındığı açıklamasını yapmakta; Sağlık Bakanı da “aşı eli kulağında geldi geliyor” tekerlemesi ile kamuoyunda kaybettiği güveni yeniden tesis etmek için “O rakamlar bu hafta Uğur hocanın ağzından duyulsun istiyorum” ifadesini kullanmaktadır.

17 günlük kapanma salgını kontrol altına almak için miydi? Yoksa turizm sektörü için mi yapıldı?

Tarih 6 Mayıs 2021; Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan katıldığı bir televizyon programında kapanma ile ilgili olarak yaptığı açıklamada  “Kapanmanın  esas olarak turizm sektörü için yapıldığını, cari açığımız açısından turizm sektörüne güçlü bir destek verilmesi gerektiğini, özellikle yaz döneminde turizm alanındaki performansımızın aşılama hızımıza ve Covid vaka sayısına bağlı olacağını, bazı ülkelerin koydukları kriterlerin sağlanması gerektiğini, Sağlık Bakanı ile görüştüğünü ve günlük pozitif vaka sayısının 8- 9 bin seviyesinin turizmin önünü açacağını, bayram sonrası vaka sayılarındaki düşüş olması ve aşı yapma hızımızın artmasıyla turizm sezonuna çok rahat bir şekilde girileceği’’ ifadesini kullanmıştır.

Tarih 17 Mayıs 2021;  AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada özetle; “Uygulanan kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde salgını yeniden kontrol altına alındığını ve aşı faaliyetlerine tedarik programının elverdiği ölçüde hız verileceğini’’ söylerken salgının bilimsel kurallara göre yönetilmesi, şeffaf olunması, kapanma süresince vatandaşlara sosyal destek verilmesi ve aşı yapma hızının artırılması gerektiğini ifade eden meslek odalarını, uzmanlık derneklerini, hekim milletvekillerini, muhalefet partilerini  ortalığı velveleye vermekle, sorumluluk üstlenmeyip elini taşın altına koymamakla, klavye ve ekran silahşörlüğü yapmakla suçlamış ve bunlar için “teneke gürültüsü, kifayetsiz muhterisler” ifadelerini kullanmıştır.

Geldi/gelecek dediğiniz Sputnik-V aşısına ne oldu? Aşı tedariki konusundaki çelişkili ifadeleri, sıkça değişen tarih ve miktar açıklamaları nedeniyle Sağlık Bakanı kendisine güvenilmediğini itiraf etti!

Aşı tedariki konusundaki çelişkili ifadeleri, sıkça değişen tarih ve miktar açıklamaları ile inandırıcılığı ve güvenirliliğini kaybeden ve AKP Genel Başkanından fırça yiyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önceki gün yaptığı açıklamada Prof. Dr. Uğur Şahin'in, bu hafta yapılacak  Bilim Kurulu toplantısına video konferansla katılacağını ve aşı temin edilmesi için Biontech ile yapılan anlaşma için “O rakamlar bu hafta Uğur hocanın ağzından duyulsun istiyorum." ifadesini kullanması toplumda inandırıcılık ve güvenini kaybettiğinin itirafıdır.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 28 Nisan 2021 tarihinde yaptığı açıklamada “Aşı tedarikinin önümüzdeki 2 ay için güçleşeceğini, ancak sonrasında aşı bolluğu yaşanması beklendiğini’’ ifade etmesi ve gelen tepkiler üzerine AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın’’ Aşı tedarikinde herhangi bir sıkıntı yaşayacağımızı kabul etmediğini, şu anda zaten elimizde yeterli derecede aşımızın var olduğu” açıklaması ile hizaya çekilmiştir. 2 ay aşı temininde sıkıntı yaşayacağız açıklaması yapan  Sağlık Bakanı fırçayı yediği günün akşamı Antalya’da  “6 ay içerisinde 50 milyon doz Sputnik aşısı için anlaşma yapıldığını, Biontech aşısı Haziran sonuna kadar 30 milyon doz olarak ülkemize teslim edileceğini, Sinovac aşısının ise yakından planlandığı şekilde sevk edilmeye devam edileceği’’ açıklamasını yapmış ancak aşıların ne zaman geleceği ve uygulamaya başlayacağı sorusuna  “Önümüzdeki bir hafta 10 gün içerisinde hangi takvimle  ne kadar aşının gelebileceği konusu netleşmiş olacak, netleştiğinde ise kamuoyunu bilgilendirileceği’’ kaçamak cevabını vererek durumu idare etmeye çalışmıştır.

Aşı tedariki konusundaki çelişkili açıklamalarının kamuoyunda tartışılması üzerine 3 Mayıs günü Edirne’de “Şu an 240 milyon doz aşı sözleşmesi yapıldığını, Haziran ayı sonu itibarıyla 40 yaş üstü, yaz dönemi boyunca 18 yaş üstü vatandaşlarımızın, gençlerimizin aşılanacağı’’ açıklaması ile kamuoyuna güven vermeye çalışmıştır.

Özellikle 17 günlük kapanma döneminde aşı tedarik edilmemesi sonucu aşı yapma hızının yavaşlaması ve durma noktasına gelmesi ile AKP Genel Başkanın aşı faaliyetlerine tedarik programının elverdiği ölçüde hız verileceği açıklaması üzerine 18 Mayıs tarihinde Sağlık Bakanı basına “Bu hafta 10 milyon doz Sinovac aşısı, Haziran ayında 30 milyon Biontech aşısı geleceğini, Uğur Şahin'in, bu hafta yapılacak Bilim Kurulu toplantısına video konferansla katılacağı” açıklamasını yapmıştır.  Açıklamadaki "O rakamlar bu hafta Uğur hocanın ağzından duyulsun istiyorum." ifadesini kullanması toplumda inandırıcılık ve güvenini kaybettiğinin itirafıdır. Bu şekilde AKP iktidarı adına söylenen sözler yerine Uğur Şahin’in sözünün daha muteber olacağı söylenmektedir.

SONUÇ OLARAK

Salgını epidemiyoloji kurallarına göre yönetemeyen, önlenebilir ölümleri engelleyemeyenler suçlamaya ve hakaret etmeye başladılar.

AKP iktidarı ve onun Sağlık Bakanı, salgını kontrol altına almak ve önlenebilir ölümleri engellemek için bilimsel kurallarla, şeffaf ve katılımcı bir yönetimle salgını yönetmek yerine, on binlerce yurttaşımızın hayatına mal olan COVID-19 pandemisinden ‘başarı hikayesi’ çıkarmaya ve salgından siyasi rant sağlamaya çalışmaktadır. Salgının epidemiyolojinin kurallarına göre yönetilmesini ve kapanma süreçlerinde esnaf ve vatandaşlara sosyal destek verilerek mağdur edilmemesini isteyenler AKP Genel Başkanı tarafından hakaret edilerek suçlanmaktadır.

Oysa,

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan, kapanma önlemlerinin salgını önlemek için değil esas olarak turizm sektörü için alındığını itiraf etmiştir.

Siz keyfinize bakın, eğlenin biz aşılandık maskeleri ile reklam filmi çekenler hem turizm çalışanlarını hem de tüm vatandaşlarımızı aşağılamıştır.

Covid-19’a bağlı günde 200- 250 kişi hayatını kaybettiği, pozitif vaka sayısının 11 bin civarında olduğu bir salgının bilimsel olarak kontrol altına alındığı söylenemez. Bunun turizm sektörü için yapıldığı da Lütfü Elvan’ın açıklamalarında mevcuttur.

Gerçekler gizlenerek sorunlar çözülemez, salgın ile mücadele edilemez. Salgınla mücadele eden tüm ülkeler Türkiye’deki gerçekliği bilmektedir. Önceki gün Rusya’ya giden Turizm Bakanı ve Sağlık Bakan yardımcısının yüzlerine karşı Haziran ayı sonuna kadar turist uçak seferleri yapılamayacağı söylenmiştir. Başta Fransa ve İngiltere olmak üzere birçok Avrupa ülkesi Türkiye’den gelecek kişilerin 10 gün karantinada kalacaklarını açıklamışlardır.

Gerekli önlemleri almayıp ‘maske-mesafe-hijyen’ tekerlemesiyle sorumluluğu vatandaşlara yıkamazsınız. Salgın önleme kurallarına uymayan bizzat iktidar partisi ve onun genel başkanıdır.  AKP’yi Sağlık Bakanı olarak uyaramayan da Fahrettin Koca’dır.

Pandemi nedeniyle bugüne kadar on binlerce yurttaşımız ve yüzlerce sağlık çalışanımız yaşamını kaybetmiştir. Salgın önleme kurallarına uymayan, kapanma süresince yeterli miktarda aşı temin edemeyen ve böylece yaygın ve etkili aşılama yapamayan AKP iktidarı ve onun Sağlık Bakanı, her gün 200- 250 vatandaşımızın hayatını kaybetmesinden sorumludur.

 

                                Dr. Ergün DEMİR                               Dr. Güray KILIÇ

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama