Son günlerde gündeme getirilen ve yakalandığı iddia edilen 5 ton uyuşturucu/ kokain transferinin Türkiye üzerinden kim/kimlere yapıldığı henüz açıklanmadı. Bu konunun kamuoyunda sıklıkla yer alması ile birlikte toplumda neler oluyor sorusu da sıkça sorulmaya başlandı.
İnsanlığı tehdit eden uyuşturucu hem bir
sağlık hem de ciddi bir güvenlik sorunudur. Bu nedenle, TUBİM (Türkiye Uyuşturucu
ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) ve Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik
Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye uyuşturucu
raporu eğilimler ve gelişmeler 2020’’ Raporunda yer alan bazı
verileri/ sonuçları paylaşarak toplumda “Neler Oluyor’’ sorusuna
birlikte cevap arayalım!
Uyuşturucuya karşı
toplumsal mücadele gerekmektedir.
Türkiye coğrafi konumu ve
genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasındadır. Türkiye
uyuşturucu kaçakçılığı bağlamında son derece önemli bir güzergah olan “Balkan
Rotası” üzerinde yer almaktadır. Bu coğrafyada görev yapan güvenlik güçlerimiz,
insanlık suçu olan uyuşturucu suçları ile mücadeleyi, “Tüm dünya çocuklarını
kendi çocukları olarak gören” bir anlayışla sürdürmekte, aynı
zamanda uluslararası toplumca da takdirle karşılanmakta ve küresel raporlarda
da karşılığını bulmaktadır. Sürdürülen
örnek mücadelenin daha da ileriye götürülme çabasına gölge düşmemesi ve suç gelirlerinin aklanmaması için kamuoyuna yansıyan
organize suç gruplarının 5 ton uyuşturucu/ kokain transferini Türkiye üzerinden
kim/kimlere yaptığı açıklanmalıdır.
Madde kullanımı/bağımlılığı bir halk sağlığı sorunu, uyuşturucu kaçakçılığı ciddi bir güvenlik sorunudur.
Bu sorun basit bir magazin dizisi veya sadece asayiş sorunu değildir. Halkın sağlığını, insan yaşamını ve ülkenin geleceğini etkileyen ciddi bir sorundur.
Eğitim seviyesinin
düşmesi, işsizliğin artması, vatandaşların yaşamlarını borçla döndürmeye
çalışması, ülkemize gelen göçmen sayısının hızla artması, fuhuş ve şiddet
olaylarında meydana gelen artışlar madde kullanımını tetikleyen etmenlerdir.
Türkiye Uyuşturucu
Raporu’na göre;
İnsanlığı tehdit eden
uyuşturucu hem bir sağlık hem de ciddi bir güvenlik sorunudur. Madde kullanımı
ile ilişkili tedavi merkezlerine ayakta başvuruda, yatan hasta sayısında,
“uyuşturucu” madde bağlantılı suçlardan ceza infaz kurumlarında bulunanların
sayısında son yıllarda önemli artış gerçekleşmiştir.
Türkiye’de uyuşturucu
bağımlılığı tedavisi gerçekleştiren kurumlar;
Son yıllarda talep ve
ihtiyaca binaen bağımlılık tedavi merkezlerinin sayı ve kapasitesi
artırılmıştır.
• Sağlık Bakanlığı’na
bağlı devlet hastaneleri,
• Üniversitelere
bağlı tıp fakültesi psikiyatri klinikleri,
• Sağlık
Bakanlığı hastaneleri ile irtibatlı üniversite hastaneleri ve bazı özel
hastanelerdir.
Türkiye’de uyuşturucu madde bağımlılığı tedavisi ayaktan ve yatarak tedavi olarak sunulmakta olup, 2019 yılı sonu itibariyle 124 uyuşturucu madde bağımlılığı tedavi merkezi bulunmaktadır. 53 merkezde hem ayaktan hem yatarak, 71 merkezde ise sadece ayaktan tedavi yürütülmektedir. 2019 yılı sonu itibariyle tedavi merkezlerinin toplam yatak kapasitesi 1.192’dir.
Bağımlılık merkezleri emek yoğun bir alan olup sağlık hizmet sunumunu terapist, hemşire, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, doktor, eğitmen bir ekip içinde çalışarak yaparlar. Ülkemizde bağımlılık alanı ile uğraşmak zor, zahmetli olup cazip olmadığından bu alanda iş üreten, katkı koyan insan gücü sınırlıdır.
Türkiye uyuşturucu raporunda sağlık ve adalet bakanlığı
istatistiki verileri durumun ciddiyetini göstermektedir.
Ayaktan tedavi
gören kişilerin yıllara göre dağılımı
Tanı kodlarına göre alkol
ve nikotin kullanım bozuklukları dışlandığında, 2019 yılında sadece tedavi
merkezlerine yapılan toplam ayaktan tedavi başvuru sayısı 270.006’dır.
(Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 2020).
Yatarak tedavi
gören kişilerin yıllara göre dağılımı
Türkiye’de bulunan 124
tedavi merkezinin 53’ünde yatarak tedavi hizmeti gerçekleştirilmektedir. 2019
yılında yataklı tedavi merkezlerine yapılan başvuru sayısı 17.079’dur. Bu
sayıdan mükerrer vakalar çıkarıldığında elde edilen toplam tekil kişi sayısı
12.495’tir.
(Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 2020).
Son yıllarda bağımlılık
tedavi merkezlerine müracaat eden, ayakta ve yatarak tedavi gören kişi sayısı
artmaktadır. Ayrıca Alo 191 uyuşturucu ile mücadele danışma ve destek hattına
müracaat eden yaklaşık 234.641 kişiye hizmet verilmiştir.
Yapılan SUT
değişikliği ile madde bağımlılığı tedavisine yönelik sağlık hizmetleri istisnai nedenler
içine alınarak tedavi olanağı sağlanmıştır. Böylece prim ödeme gün sayısının
yetersiz olması veya prim borcu bulunması nedeniyle hasta takip
numarası/provizyon verilmemesinin önüne geçilmiştir.
Tedavinin etkili ve
başarılı olması için madde bağımlılarının tıbbi tedavisi sonrasında
rehabilitasyon hizmetlerinin/programlarının uygulanması, işgücü hizmetlerinden
yararlandırılması ve sosyal uyum projelerine öncelik verilmesi
gerekmektedir.
Madde
kullanımı/bağımlılığı bir suç değil tedavi edilebilen ciddi bir halk sağlığı
sorunudur!
2019
yılında tedavi gören hastaların eğitim durumları incelendiğinde;
• %1,8’inin hiç okula
gitmemiş,
• %88,2’sinin 1-8 yıl eğitim aldığı,
• %6,3’ünün 9-12 yıl eğitim
aldığı,
• %1,3’ünün yüksekokul
mezunu olduğu görülmüştür
2019 yılında tedavi gören
kişilerin iş durumlarına göre incelendiğinde;
• %20,1’inin
işsiz olduğu,
• %40,2’sinin
düzenli bir işinin olmadığı,
• %34,4’ünün düzenli bir işi olduğu,
• %2,5’inin öğrenci olduğu görülmüştür.
Madde kullanımı ve bağımlılığı toplumun tüm kesimini
etkilemekle birlikte işsiz/yoksul kesimleri daha çok etkilediği, eğitim ve öğretim düzeyi düştükçe madde kullanım sorunu olanların
sayısının arttığı görülmektedir.
Son yıllarda uyuşturucu
madde bağlantılı suçlardan ceza infaz kurumlarında bulunanların sayısı giderek
artmaktadır.
Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde 2019 yılı itibariyle 362 ceza infaz kurumu bulunmaktadır. Bu kurumlarda bulunan toplam hükümlü ve tutuklu sayısı 291.546’dır.
Ceza infaz kurumlarında bulunanların
sayısının yıllara göre dağılımı
Uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan ceza infaz kurumlarında bulunanların sayısının yıllara göre dağılımı
Ceza infaz kurumlarında 2019 yılı itibariyle uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı 81.540 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır. 2018 yılında Türkiye’de uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklular oranı %21,78 iken 2019 yılında bu oran %27,97’ye çıkmıştır.
Kamuoyu gündeminde olan kokain kaçakçılık eğilimleri ve cevap bekleyen sorular
Yıllara Göre Kokain Yakalama Miktarları
-kg- (TUBİM, 2020).
2019 yılında ele geçirilen kokain miktarında bir önceki yıla göre %8,5 oranında artış gerçekleşmiştir ve bu miktar Cumhuriyet tarihinin rekoru olarak açıklanmıştır.
2020 yılında uluslararası sularda yakalanan 5 ton uyuşturucu/ kokain transferinin organize suç grupları tarafından Türkiye üzerinden kim/kimlere yapıldığı henüz açıklanmamıştır. Türkiye uyuşturucu raporu verilerine göre 2019 yılında toplam 1638 kg kokain ele geçirilmesi Cumhuriyet tarihinin rekoru olarak değerlendirildiğinde 5 ton kokain miktarı tarihi rekor olarak görülebilir.
Narkotik madde imal ve ticareti gibi elde edilen kazancın yüksek olduğu suç alanlarında faaliyet gösteren suç örgütlerinin oluşturdukları suç ekonomisi ile mücadelede başarının ölçüsü büyük oranda bu suçların hayat damarı olan suç gelirlerini aklama ile mücadeleden geçmektedir.
Türkiye uyuşturucu
suçları ile mücadeleyi, “Tüm dünya çocuklarını kendi çocukları olarak gören”
bir anlayışla sürdürmekte ve büyük başarılara imza atmaktadır. Bu anlayışa
gölge düşmemesi ve suç gelirlerinin aklanmaması için kamuoyuna yansıyan
organize suç gruplarının 5 ton uyuşturucu/ kokain transferini Türkiye üzerinden
kim/kimlere yaptığı açıklanmalıdır.
Dr. Ergün DEMİR Dr. Güray
KILIÇ
Kaynak
Türkiye uyuşturucu raporu eğilimler ve gelişmeler 2020
Kokain kaçakçılık eğilimleri (Sayfa 43-44)
Suç gelirleriyle mücadele (Sayfa- 58)
Tedavi (Sayfa- 96)
Uyuşturucu ile mücadele danışma ve destek hattı
(Alo 191) (Sayfa- 105)
Ceza infaz kurumları (Sayfa- 118)
Terörizmin finansmanı olarak uyuşturucu
kaçakçılığı (Sayfa- 140)
Yorumlar
Yorum Gönder