Ana içeriğe atla

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

 Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu?

569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi.

Evde Bakım Yardımı

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır.

Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı

Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan ayı itibarıyla Evde Bakım Yardımından 569 bin 627 kişi faydalanmaktadır. Bunların yaklaşık 140 bini engelli yaşlısına bakım veren kişilerdir. Temmuz ayında memur maaş katsayısında yaşanan değişikliğin ardından, yeni evde bakım yardım ödemesi ağustos ayından itibaren 5 bin 98 lira olacaktır.

569 bin ağır engelli, ölümle yaşam arasında bir çizgide bakıma muhtaç ve yatalak olarak ailelerinin desteğiyle hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar.

Yönetmelikte yapılan değişiklik ile herhangi bir gelir getirmeyen taşınmazların gelir durumunun tespitine eklenmesi evde bakım yardımından yararlanacak aile sayısının çok azalmasına yol açacaktır. 

26 Mayıs 2023 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişiklerin en önemli kısmını gelir durumunun tespiti, usul ve esasları oluşturmaktadır.

Evde bakım yardımından yararlanacak kişilerin gelir tespitinde hanede ikamet eden tüm bireylerin her ne ad altında olursa olsun her türlü gelir toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının, asgari ücretin aylık net tutarının 2/3’ünden daha az olması hükmü 15 başlık altında ayrıntılı olarak tanımlandı. Buna göre; herhangi bir gelir getirmeyen sahip olunan taşınmaz konut, dükkan, binek araç; köyde ikame ediyorsa traktör, tarla, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, tarımsal destek geliri; vergi indirimlerinden faydalanılarak alınan ve engelli adına kayıtlı olan engelli aracın varlığı; Bakanlık tarafından ödenen düzenli ve düzensiz sosyal yardımlar; öğrencilere verilen burslar, ailede sigortalı çalışma ve çalışanların gelirleri şeklinde detaylandırıldı.

Ailede sigortalı çalışan varsa, evde bakım yardımı almak nerdeyse imkansız hale gelmiştir.

Yapılan bu yönetmelik değişikliği ile anne- babadan konut, köyde arsa büyük ve küçükbaş hayvan miras olarak kaldıysa, engelli adına kayıtlı olan engelli aracı ve aileden sigortalı çalışan varsa evde bakım yardımı almak nerdeyse imkansız hale gelmiştir.

Temmuz ayında memurlara yapılan zam ile 3 kişilik aileden bir birey devlet memuru olarak çalışıyorsa veya anne ve baba asgari ücret ile çalışıyor ve çocukları bakıma ihtiyacı olan ağır engelli ise evde bakım yardımından yararlanmama durumu ortaya çıkmaktadır. 

 Yatağa bağımlı M. K’nın öğretmen babası evde bakım yardımı kesilecek diye kara kara düşünüyor.

M.K yatalak. Doğum esnasında oksijensiz kaldığı için spastik tetraparezi (ağır) – mental retardasyon tanılı ve engel durumuna göre çalışma gücü kaybı oranı %100 raporu var.  Aile, üç kardeş, anne çalışmıyor MK’ye bakıyor baba ise öğretmen. Kardeşlerden biri üniversiteyi bitirip başka bir ilde işe girmiş diğer kardeşi ise üniversite öğrencisi. Aynı zamanda vergi indiriminden faydalanılarak alınan engelli aracı var. Okullar açıldığında öğretmen olan babanın ek ders ücreti alması ve üniversite öğrencisi kardeşin okulların açılmasıyla burs alması ile yönetmeliğe göre evde bakım yardımı kesilecek olması M.K’ ya yıllardır bakan anne ve öğretmen babayı kara kara düşündürüyor.

 Ağır engellilik gelir getirmeyen kriterler ile ölçülmez

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a soruyoruz;

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun 4. Maddesi f bendinde engellilere ilişkin plan ve programlar ile ekonomik ve sosyal statülerini etkileyen tüm kararların alınması sırasında engellilerin katılımlarının sağlanması hükmü var iken yönetmelik değişikliğinde engellilerin ve ailelerin görüşü neden alınmamıştır?

Yine 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7. Maddesinde gelir durumunun tespitinde  5510 sayılı Kanunun ek 18 inci maddesi uyarınca Ramazan ve Kurban bayramlarında ödenen bayram ikramiyeleri hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının hesaplanmasına dâhil edilmez hükmü varken yönetmelik değişikliği ile neden herhangi bir  gelir getirmeyen  engelli aracı, babadan dededen köyde kalan tarla, büyük ve küçükbaş hayvan, süreli olmayan sosyal yardımlar, öğrencilere verilen burs vs gibi durumlar gelir tespitine eklenmiştir.

SONUÇ OLARAK;

"Bakıma İhtiyacı Olan Engelli"; engellilik sınıflandırmasına göre resmî sağlık kurulu raporu ile ağır engelli olduğu belgelendirilenlerden, günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişidir.

Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin tıbbî bakım başta olmak üzere her türlü bakım hizmetinin ve rehabilitasyonlarının sağlanmasının kolay olmadığını en iyi Sayın Bakan bilmektedir. Bedensel, zihinsel, ruhsal ve duygusal bakımdan zaten sıkıntı çeken bu aileler huzursuz edilmemelidir.

Çalışan maaşlarına temmuz ayında yapılan zamlar ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde gelir durumunun tespitinde yapılan değişiklik ile başta memurlar olmak üzere binlerce çalışanın faydalandığı evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması söz konusu olacaktır.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a çağrımızdır:

Bakıma ihtiyacı olan ağır engelli bireylerin ailenin yanında bakılabilmesi ve evde bakım yardımından faydalanabilmesi sadece gelir tespit sonucuna bağlanmamalıdır. Meslek uzmanları tarafından yapılacak sosyal inceleme ile engelli bireyin ve ailesinin fiziksel, zihinsel, duygusal, psiko-sosyal özelliklerinin inceleme sonucuna göre değerlendirme yapılması olası mağduriyetlerin yaşanmasını önleyecektir.

 

                               Dr. Ergün DEMİR                                     Dr. Güray KILIÇ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama