Ana içeriğe atla

SAĞLIK BAKANLIĞI YAZISI İLE SORUN ÇÖZÜLDÜ MÜ? COVID-19, MESLEK HASTALIĞI / VAZİFE MALULLÜĞÜ MÜ SAYILDI!

 

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından taşra teşkilatına gönderilen “Covid-19 Nedeniyle Vazife Malullüğü” başlıklı duyuru yazısı kamuoyunda Bakanlık tarafından Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edildiği algısına yol açmıştır.

Oysa bu duyuru, Covid-19 nedeniyle mağduriyet yaşamış olan sağlık çalışanlarının belgelerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilmesi prosedürünü anlatan bir yönlendirme yazısından ibarettir.

Yazıda özetle;

-          “Meslek Hastalığı” ile “Vazife Malullüğü” ne ilişkin genel mevzuata yer verildikten sonra, çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı ortaya çıkan meslekte kazanma ve çalışma gücü kayıpları ile vefat halinde, sigortalıların, İLLİYET (nedensellik) BAĞININ KURULMASI ŞARTIYLA, meslek hastalığı veya vazife malullüğü kapsamındaki sosyal güvenlik haklarından yararlanabilecekleri,

-          Covid-19 tanısı alıp rahatsızlanan veya vefat eden sağlık çalışanlarının meslek hastalığı ve vazife malullüğü hükümleri kapsamına alınma ve ilgili mevzuat ile sağlanan haklardan yararlanma talebi olması halinde, ilgili belgelerin kurumları aracığıyla SGK İl Müdürlüklerine gönderilmesi gerekliliği düzenlenmiştir.

Bir hastalığın meslek hastalığı olup olmadığı, çalışanın meslek hastalığı veya vazife malullüğü hükümlerinden faydalanıp faydalanamayacağı konusunda kararı verme yetkisi Sosyal Güvenlik Kurumuna aittir. Dolayısıyla, Bakanlığın bu yazısı ile sağlık çalışanlarının meslek hastalığı/vazife malullüğü hükümlerinden doğrudan yararlanacaklarını söylemek doğru değildir.

Sağlık çalışanlarının Covid-19 hastalığı/hastaları ile yoğun ilişkisinin varlığı ayrıca bir illiyet bağının sorgulanmasını gerektirmeyecek kadar belirgindir.

Sağlık Bakanlığının taşra teşkilatına gönderdiği ilgili yazıda Covid-19 nedeniyle mağduriyet yaşayan sağlık çalışanlarının durumunun meslek hastalığı/vazife malullüğü çerçevesinde değerlendirilmesi için bir irade gösterilmesi olumlu bir yön olarak yorumlanabilir.  Ancak yazıda belirtildiği gibi hala bir illiyet bağı aranması kabul dilemez.

Halihazırda Covid-19 geçiren tüm sağlık çalışanlarının kayıtları Sağlık Bakanlığının Halk Sağlığı Yönetim Sistemi (HSYS) sisteminde mevcuttur. İşi ve mesleği gereği hastalara bakan/muayene eden/müdahale eden ve bu süreçte Covid-19 hastalığına yakalanan sağlık çalışanlarının bu kayıtlarının illiyet bağı olarak kabul edilmesi ve sistem üzerinden otomatik olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirim iletilmesi yasal prosedürün kısalmasını ve sürecin hızlanmasını sağlayarak zaman ve olası hak kaybının önüne geçecektir.

Salgını önleyebilmek uğruna mücadele verirken Covid-19 nedeniyle vefat eden sağlık çalışanlarının aileleri, malul ve mağdur olan sağlık çalışanları ve onların aileleri için Covid-19 hastalığının sağlık çalışanlarında illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak tanımlayacak yasal düzenlemenin gerçekleştirilmesi ve yasal prosedürün netleştirilerek hızlandırılması gereklidir. Bu, aynı zamanda onlara hepimizin vefa borcudur.

Hatırlatırız ki;

07.05.2020 tarihinde SGK tarafından “Covid-19 salgınına maruz kaldığı tespit edilen sigortalılar için “iş kazası veya meslek hastalığı olarak değil normal hastalık olarak işlem yapılacağı” hususunu bildiren bir duyuru yayınlanmıştı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk bütçe görüşmelerinde “Şu ana kadar bize ulaşmış olan 5 başvuru var ve bununda 2'si memur statüsünde. Biz ikisinin de vazife malulü kapsamında aylıklarını bağladık. Dolayısıyla var olmayan bir sorunu konuşuyoruz. SGK Sağlık Kurulu inceliyor, şartları karşılıyor ve illiyet bağı kurulursa 4A veya 4C oluşuna göre sağlık çalışanımız vazife malulü ya da meslek hastalığına hak kazanıyor. İlliyet bağı kurulup gerekli dokümanlar ve şartlar sağlandığı sürece. Dolayısıyla zaten buna dair geçerli ve yürürlükte olan senelerdir işleyen bir mevzuatımız söz konusu” açıklamasını hatırlatmak gerekir.

Sonuç olarak; “Meslek Hastalığı” ile “Vazife Malullüğü” ne ilişkin yetki ve karar Sosyal Güvenlik Kurumuna aittir. Dolayısıyla, SGK’nın iradesini sağlık çalışanları lehine göstermesi önemlidir. Sağlık hizmeti sunarken Covid-19 tanısı alan sağlık çalışanlarının durumu, hastalığı nerede kaptı tartışmasına girmeden meslek hastalığı/vazife malullüğü çerçevesinde değerlendirmelidir.  SGK, bu iradeyi gösterdiği takdirde, Cumhurbaşkanı, Sağlık Bakanı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın açıklamalarının bir anlamı olur. Aksi durumda, ilgililer hiçbir açıklama yapmamış ve düzenleme yapılmamış gibi, önceki uygulama çerçevesinde işlem yapılmaya devam edilecektir ki bu da yıllarca süren idari işlem ve yargı süreci demektir.

Tekrar belirtmek istiyoruz ki; sağlık çalışanları ve riskli meslek grupları için diğer birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de Covid-19 hastalığı ivedilikle meslek hastalığı olarak tanımlanmalı; SGK ve Sağlık Bakanlığı tarafından ivedilikle bu konuda uygulanması gereken prosedür netleştirilmeli ve hızlandırılmalıdır.

 

                    Dr. Ergün DEMİR                             Dr. Güray KILIÇ

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emekli hekim maaşları arasında sosyal güvenlik kurumu kaynaklı ayrımcılık son bulsun!

  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçe, Kesin Hesap, Sayıştay Raporu 11.11.2022 Cuma günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülecek. Görüşme öncesi Sayın Bakan Vedat Bilgine binlerce emekli hekim adına; Emekli hekim maaşları (4a/4b/4c statüsündeki) arasındaki uçurumun kapatılması ve sadece 4c’lı (Sağlık Bakanlığı) hekimlere yapılan ek ödeme düzenlemesinin tüm emekli hekimleri kapsaması, çalışan emekli hekimlere ek ödemenin kesilmemesi taleplerini iletiyoruz. Emekli hekimler arasında emekli olduğu sosyal güvenlik kurumuna göre emekli maaşları arasındaki farklılıklar bulunmaktadır. Emekli Sandığı, BAĞ-KUR ve SSK’ dan emekli olan hekimlerin emekli maaşları arasında büyük farklılıklar vardır.  SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olan hekimlerin Emekli Sandığından emekli olan hekimlere göre maaşları son derecede düşüktür. Bunun da en önemli nedeni emekli hekimlere ödenen ek ödemenin SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olan hekimlere ödenmemesidir. Emekli Sandığı emeklisi hekimlerin e...

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından ...

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Ne...