Covid-19 meslek hastalığı sayılsın talebine vazife malullüğü ile idare edin mesajı mı verilmektedir?
Covid-19
meslek hastalığı sayılsın talebine vazife malullüğü ile idare edin mesajı mı verilmektedir?
Salgına karşı hayatlarını ortaya koyarak mücadele eden hekim ve sağlık
çalışanlarının Covid-19 meslek hastalığı sayılması konusundaki talebine karşı Aile,
Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Sağlık Bakanı ve AKP Genel Başkanı’nın
yaptıkları açıklamalara bakıldığında meslek hastalığı yerine vazife malullüğünün
öne çıkarıldığı görülmektedir.
Sağlık Bakanı’nın konunun özüne ilişkin hiçbir açıklaması yoktur. Sadece hayatını
kaybeden sağlık çalışanlarını şehit olarak niteleyip gözleri dolmaktadır.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ise soruna
teknik olarak bakmaktadır. “İlliyet bağı kurulup gerekli dokümanlar ve
şartlar sağlandığı sürece” diyerek mahkeme kapısını göstermekte, 4 -5 yıl
sonra mahkemeden çıkacak sonuca havale etmektedir. Ayrıca çok az kişinin
başvurduğundan bahisle Covid–19’un meslek hastalığı sayılmasını var olmayan
bir sorun olarak görmektedir.
AKP
Genel Başkanı kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada Covid-19'un
meslek hastalığı sayılmasına ilişkin şu bilgileri paylaşmıştır: Vazife
malulü sağlık çalışanlarımızın aileleri, maaştan ek ödemeye, faizsiz konut
kredisinden çocuklarına eğitim öğretim yardımına, istihdam hakkından fatura
indirimlerine kadar pek çok imkana kavuşacaklardır. Salgın döneminde hayatını
kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre vazife malulü/meslek
hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacak.
Konuya ilişkin 3 farklı açıklama mevcut
olup, bunları nasıl okumak gereklidir;
Konun asıl muhatabı olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un konuyu var olmayan bir sorun olarak gördüğünü ifade etmesine karşı, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden meslektaşımızın eşinin yazdığı “size hakkımızı helal etmiyorum” cümlesi tüm sağlık çalışanların yüreğinde bir ateş gibi yankılanmış ve Bakan’a karşı bir tepkiye dönüşmüştür.
AKP Genel Başkanı ise bu
süreçte meslek hastalığının sürekli gündeme gelmesini, kamuoyunda yer almasını azaltmak
ve gündemden düşürmek için meslek hastalığından üstünkörü söz edip, meslek
hastalığı tartışmalarının yerine kapsamı daraltmak amacıyla vazife malullüğünü
öne çıkarmaktadır.
Acilen yapılması gereken şudur: Olağanüstü
koşullar nedeniyle kapsamlı bir yasal bir düzenleme yapılana dek uygulamada ortaya çıkacak
farklılıkların ve mağduriyetlerin engellenmesi için Covid-19 pandemi süreciyle
sınırlı olmak üzere, Covid-19 nedeniyle hastalanan ve vefat eden, fiilen sağlık
hizmeti sunumuna katılan tüm sağlık çalışanlarının ölümünün ve hastalığının
başkaca bir araştırmaya veya illiyet bağı tartışmasına gerek kalmaksızın
doğrudan meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve bu kabule göre de yasada
belirtilen meslek hastalığı haklarından yararlanması, yakınlarına tazminat
ödenmesi ve gelir bağlanmasını sağlayacak hızlı bir yasal düzenleme
(Cumhurbaşkanlığı Kararı ya da mümkünse TBMM’de Kanun) yapılmasıdır.
Peki neden meslek hastalığı yerine vazife
malullüğü öne çıkarılmaya çalışılmaktadır.
1- Kapsam
bakımından: Meslek hastalığı 5510 sayılı kanunun
4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a ve b bendinde belirlenen sigortalıları, vazife malullüğü
ise c bendindeki kamu görevlilerini kapsar. Meslek hastalığının
kapsamında bulunan sigortalıların sayısını vazife malullüğü kapsamında bulunan
sigortalı sayısından çok daha fazladır.
2- Sağlanan haklar bakımından: Meslek hastalığı
sigortasından sağlanan haklar, geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş
göremezlik geliri, ölüm geliri, cenaze
ödeneği ve evlenme ödeneğidir. Vazife malullerine sağlanan haklar ise faizsiz konut
kredisi, eğitim öğretim yardımı, ek ödeme/ tütün ikramiyesidir.
3-
Haklardan yararlanabilmek için: Meslek hastalığı ve
vazife malullüğü sigortasından doğan haklardan yararlanabilmek için herhangi
bir prim günü sınırı bulunmamaktadır.
4- Gelir bağlanması için gereken
“azalmış meslekte kazanma gücü” oranları bakımından: Meslek hastalığı sonucu
oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle SGK Sağlık Kurulunca meslekte kazanma
gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya
gelir bağlanmaktadır. Malullük için (kamu görevlileri kapsamındaki sigortalının
malul sayılabilmesi) ise çalışma gücünün veya meslekte
kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiğinin Kurum Sağlık
Kurulunca tespit edilmesi gerekir.
Covid-19
pandemisinden sigortalı kapsam bakımından birçok meslek grubu etkilenmiş ancak en
fazla etkilenen meslek grubu sağlık çalışanları olmuştur. An itibarıyla yapılan
açıklamalarda 130 bin sağlık çalışanının hastalandığı ve bunlardan 257 hekim ve sağlık
çalışanının hayatını kaybettiği bildirilmektedir.
Meslek hastalığı konusuna teknik olarak bakılması ve
konunun sürüncemede bırakılmasının ana nedeni Covid-19 nedeniyle hastalanan ve
hayatlarını kaybeden 4/a hizmet akdi ile çalışan işçilerin meslek hastalığı
sigortasından doğan haklardan yararlanmalarını engellemektir.
Fiilen sağlık hizmeti sunumuna katılan sağlık
çalışanlarının hepsi kamu görevlisi olmayıp, özel sağlık sektöründe, kendi nam
ve hesabına çalışan hekim, eczacı, diş hekimi ve sağlık çalışanları ile kamu
hastanelerinde görev yapan işçi statüsünde olan çalışanlar ile intörnler vazife
malullüğü haklarından yararlanamazlar. Covid-19 nedeniyle hastalanma, iş
göremezlik durumuna düşen ve hayatını kaybeden sağlıkçılar arasında çok sayıda
kamu çalışanı olmayan sağlık çalışanı vardır.
En
önemli sorunlardan biri de salgının başlangıcından beri hastalanan,
komplikasyon gelişen hastaları İstanbul Tıp Fakültesi dışında takip eden bir
merkezin bulunmamasıdır. Bu nedenle Covid-19 nedeniyle hastalanan sigortalının
nasıl takip edileceği ve meslek kazanma gücü tespiti önemli bir sorun olarak
durmaktadır.
“Meslek Hastalığı”
ile “Vazife Malullüğü” ne ilişkin yetki ve karar Sosyal Güvenlik Kurumuna
aittir. Dolayısıyla,
SGK’nın iradesini sağlık çalışanları lehine göstermesi önemlidir. Sağlık hizmeti sunarken Covid-19 tanısı
alan sağlık çalışanlarının durumu, hastalığı nerede kaptı tartışmasına girmeden meslek
hastalığı/vazife malullüğü çerçevesinde değerlendirmelidir. SGK,
bu iradeyi gösterdiği takdirde, Cumhurbaşkanı, Sağlık Bakanı ve Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı’nın açıklamalarının bir anlamı olur. Aksi durumda, ilgililer hiçbir açıklama
yapmamış ve düzenleme yapılmamış gibi, önceki uygulama
çerçevesinde işlem yapılmaya devam edilecektir ki bu da yıllarca süren idari
işlem ve yargı süreci demektir.
Sonuç olarak; siz bakmayın ekonominin uçuşa geçti söylemlerine, siz
kanmayın Bakanın Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2071 yılına kadar mali açıdan bir
risk taşımadığı açıklamasına ve son olarak bütçe görüşmelerinde söylediği
yaptığımız ödemeler batan bir SGK ile yapılmıyor, işleyen sürdürülebilir bir
SGK ile yapılıyor açıklamalarına.
Covid-19
pandemisi ile mücadele sırasında vefat eden veya hastalanarak mağduriyet
yaşayan sağlık çalışanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi ve zararlarının
tazmin edilmesinin önünün yasal düzenleme yapılarak açılması gerekirken, AKP
iktidarı sadece kamu görevlisi olan ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden
hekim ve sağlık çalışanlarını vazife malulü sayarak Covid-19 meslek hastalığı
sayılsın talebinin üzerini örtmeye çalışmaktadır.
Dr. Ergün DEMİR Dr. Güray KILIÇ
Dip Not Ek Bilgi
Kapsam Bakımından Meslek Hastalığı ve Vazife Malullüğü
Meslek Hastalığının Kapsamında Bulunan Sigortalılar Kimlerdir?
·
Hizmet akdi ile çalışanlar (4/a)
·
Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle
muhtarları (4/b)
·
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevlerinde çalışanlar
·
Aday çırak, çırak ve stajyerler,
·
Harp Malulleri ile Vazife Malullüğü aylığı bağlanmış
malullerden Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında çalışanlar
·
Türkiye İş Kurumu kursiyerleri
·
Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş
üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen
Türk işçileri
·
İntörn öğrenciler
·
Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak
çalışan sigortalılar
·
Ek 9 uncu maddede belirtilen şartlarda ev hizmetlerinde
çalışan sigortalılar
Meslek Hastalığı
Sigortasından Sağlanan Haklar Nelerdir?
Meslek hastalığı sigortasından doğan haklardan
yararlanabilmek için herhangi bir prim günü
sınırı bulunmamakta olup, meslek hastalığı sigortasından
sağlanan haklar şunlardır:
Geçici
İş Göremezlik Ödeneği; meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan
sigortalıya Kurumca ödenen parasal yardımdır. Geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak
tedavilerde günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise günlük kazancın
üçte ikisidir.
Sürekli İş Göremezlik Geliri; meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik
nedeniyle Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında
azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanmaktadır.
Ölüm geliri; sigortalının meslek
hastalığı sonucu hayatını kaybetmesi sonucu sigortalının hak sahiplerine
bağlanan gelirdir.
Cenaze ödeneği; Sosyal Güvenlik Kurumu
Yönetim Kurulunca belirlenip Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından
onaylanan tarife üzerinden ölen sigortalının ailesine bir defa yapılan
yardımdır.
Evlenme ödeneği; 01.10.2008 tarihinden
sonra çalışmaya başlayan sigortalıların hak sahipleri için; Ölüm geliri veya
aylığı almakta iken evlenen ve bu nedenle aylığı kesilen kız çocuklarına bir
defaya özgü olmak üzere, evlenme tarihindeki gelir veya aylığının iki yıllık
tutarı olarak ödenen ölüm yardımıdır.
(Gelir:
İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü
halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli ödemeyi içerir.)
Vazife
malullüğü nedir?
4-
c bendi kapsamında sigortalılardan;
-
Görevlerine devam etmekte olanların, herhangi bir hastalık veya kaza sonucu
çalışma gücünün en az %60’ını kaybedenlerin,
-
Görevlerinde devam etmekte olanların vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte
kazanma gücünü kaybedenlerin,
-
Vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa uğrayanlar, hastalıkları özel
kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam edenlerin,
Malullükleri 5510 sayılı Kanunu'nun 47. Maddesinde belirtilen durumlardan doğmuş olursa buna vazife malullüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denir ve haklarında vazife malullüğü hükümleri uygulanır.
5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 47. maddesinde
belirtilen durumlar nelerdir?
4- c bendi kapsamında
sigortalıların malullükleri;
-
Sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada,
-
Vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu
idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden,
-
Kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken,
-
İdarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında,
-
İşyerinde meydana gelen kazadan doğduğu durumlarda vazife malullüğü hükümleri
uygulanır.
Hangi
durumlarda vazife malullüğü hükümleri uygulanmaz?
Vazife
malullükleri aşağıdaki sayılan hallerden dolayı meydana gelmesi hâlinde, bu
durumdaki sigortalılar hakkında vazife malullüğü hükümleri uygulanmaz ve
yalnızca malullük hükümlerine göre işlem yapılır. Bunlar;
a)
Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan,
b) Mevzuat ve emir dışında hareket etmiş olmaktan,
c) Yasak fiilleri yapmaktan,
ç) İntihara teşebbüsten,
d) Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlama veya
zarar
verme amacından doğmuş olmasıdır.
Vazife
malullüğünde 10 yıl sigortalılık süresi ve 1800 prim gün sayısı şartı var mıdır?
Hayır
yoktur. Sigortalılığın 1. gününde dahi olsa yukarıda belirtilen durumların
oluşması durumundan vazife malullüğüne hak kazanılmaktadır.
Vazife malullüğüne
sebep olan olayı bildirme yükümlülüğü kimin sorumluluğundadır?
a)
O yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatlarına göre yetkili
mercilere derhâl,
b)
En geç on beş iş günü içinde de Kuruma,
Bildirmekle
yükümlüdür. Kuruma bildirim, aynı süre içinde sigortalılar veya hak
sahiplerince de yapılabilir.
Vazife malullüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Vazife
malullüğü aylığı ne zaman bağlanır?
Süresi
içinde bildirimde bulunulan vazife malullüğü aylıkları, sigortalının ölüm ya da
malûliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden
aybaşından itibaren bağlanır.
Vazife malullüğü aylığının miktarı nasıl hesaplanır?
Vazife malullerine bağlanacak aylıklar da vazife
malullerinin hangi mevzuat kapsamında malul hale gelmiş olduğuna göre farklılık
arz etmektedir.
5510 sayılı Kanunun 47/1. fıkrası kapsamındaki vazife
malullüğü aylığı; vazife malûllerinin “itibari hizmet süreleri” eklenmek
suretiyle bulunacak prim ödeme gün sayısı toplamı;
a) 10.800 güne
kadar olanlara 10.800 gün üzerinden,
b) 10.800 günden fazla olanlara, toplam prim ödeme gün sayıları üzerinden en
son prime esas kazancı esas alınmak suretiyle yaşlılık aylığının hesaplanması
yöntemine göre hesaplanmaktadır.
Vazife
malullüğünün derece tespiti hangi mevzuata göre yapılmaktadır?
4-c’lilerin
çalışma gücü kaybı tespiti yapılırken; vazife malullüğü hâlinde, 13/7/1953
tarihli ve 4/1053 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “Vazife
Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname ” esas alınmaktadır.
Vazife malullüğünün kişinin çalışma gücüne yaptığına olumsuz etkiye göre 1’den
6’ya kadar olacak şekilde “Vazife Malullüklerinin Nevileriyle Derecelerini
Gösteren Cetvel” de gösterilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder