Ana içeriğe atla

AKP İktidarının İnkar Ettiği Şehir Hastanelerinde %70 Hasta Doluluk Garantisine İlişkin Bulgular Sayıştay Raporunda Yayımlandı.


Kamu-özel ortaklığı yönteminde, risk ve maliyet kamu üzerinde kalmakta, ancak gelir garantisi yöntemi ile kar özel şirketlere verilmektedir. Şehir hastanelerinin ihalelerini alan şirketlere, maliyet finansmanı için kiralar yoluyla hazine garantisi, miktara bağlı hizmetler için de hastanelerin %70 doluluk oranında çalıştırılacağı garantisi verilmektedir. Şehir hastanesi sözleşmeleri baştan beri gizlendiği için hasta garantisi ile ilgili tartışmalarda AKP’li yöneticiler bu durumu sürekli ret etmekteydiler.

Ancak açıklanan Sağlık Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu, AKP’li yöneticilerinin iddiasını çökertmiş ve miktara bağlı hizmetlerde yıllık %70 (yüzde yetmiş) doluluk oranı dayanak gösterilmiştir.

Sayıştay raporunun, BULGU 20: “Şehir Hastanelerinin Miktara Bağlı Hizmet Ödemeleri İçin Görevli Şirket ile Yapılması Gereken Yıl Sonu Mahsuplaşmanın Yapılmaması’’ tespitinde;

Hizmete açılan 10 şehir hastanesinde miktara bağlı hizmetler için sözleşmelerin “Ödeme Mekanizması” başlıklı Ek-18’inde garanti miktarları belirlenmesine rağmen, söz konusu garanti miktarlarının ödemelerinde ay bazında garanti miktarlarının altında ve üstünde kalan tutarlar için yılsonunda yapılması gereken mahsuplaşma işlemi yapılmamıştır.

Şehir Hastanesi Sözleşmelerinin “Tarafların Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 7’nci maddesinin 7.12’nci fıkrasında; “İdare, Şirket İşletme Dönemi boyunca Miktara Bağlı Hizmetler için Miktara Bağlı Hizmetler başlıklı Bölüm B’de liste halinde belirtilen yıllık %70 (yüzde yetmiş) doluluk oranına göre hesaplanan aylık miktarların ödenmesini ilgili ayda gerçekleşen hasta yatak doluluk oranına bakılmaksızın garanti etmektedir. İdare, garanti edilen miktarların aşılması halinde aşılan miktarlara ait ödemenin tamamını yapacağını kabul ve taahhüt eder düzenlemesi bulunmaktadır.

Miktara bağlı hizmetler için aylık gerçekleşen miktarlar garanti miktarının üzerinde ise İdare, gerçekleşen tutar üzerinden ödeme yapmayı taahhüt etmektedir. Ancak ay bazında gerçekleşen tutar garanti miktarının altında ise, İdare tarafından garanti miktarı baz alınarak hesaplanan tutar üzerinden ödeme yapılmaktadır.

Her bir işletme yılının son ayında ise gerçekleşen miktarların garanti altında kaldığı aylarda garanti miktarına tamamlanması için yapılan ödeme ile gerçekleşen miktarların garanti miktarların üstünde olduğu ve gerçekleşen miktarlar üzerinden ödeme yapılan aylar her bir hizmet için karşılaştırılarak mahsuplaşma işleminin yapılması gerekmektedir

Yapılan incelemede, hizmete giren 10 şehir hastanesinde de yukarıdaki madde hükmünde belirtilen mahsuplaşma işleminin yapılmadığı tespit edilmiştir. Mahsuplaşma yapılamamasının sebeplerinden biri, sözleşme maddesinin açık olmaması tespiti yapılmıştır.

Doluluk garantisi!

Kamuoyundaki “hasta garantisi ve %70 yatak doluluk garantisi’’ tartışmaları Sayıştay raporunda miktara bağlı hizmetlere atıf yapılarak belirtilen “yıllık %70 (yüzde yetmiş) doluluk oranına göre hesaplanan aylık miktarların ödenmesini ilgili ayda gerçekleşen hasta yatak doluluk oranına bakılmaksızın garanti etmektedir. İdare, garanti edilen miktarların aşılması halinde aşılan miktarlara ait ödemenin tamamını yapacağını kabul ve taahhüt eder” tespiti ile doğrulanmıştır.

 “Ticari Sır’’ da hizmet ödeme garantileri

Şehir hastanelerine ilişkin sözleşmeler kapsamında hizmet bedellerinin ödemeleri miktara bağlı ve miktara bağlı olmayan hizmetler kapsamındaki işler şeklinde yapılmaktadır.

Miktara bağlı olmayan hizmetler kapsamındaki bazı işler: “Bina ve Arazi Hizmetleri”, “Olağanüstü Bakım ve Onarım Hizmeti”, “Ortak Hizmetler Yönetimi”, “Mefruşat Hizmeti”, “Yer ve Bahçe Bakım Hizmetleri”, “İlaçlama Hizmetleri”, “Otopark Hizmetleri”, “Temizlik Hizmetleri”, “HBYS Uygulama ve İşletme Hizmeti”, “Güvenlik Hizmetleri”, “Hasta Yönlendirme ve Refakat/Resepsiyon/Yardım Masası/ Taşıma Hizmetleri” ve “Diğer Tıbbi Ekipman Destek Hizmetler.

Miktara bağlı hizmetler kapsamındaki bazı işler: Tıbbi destek hizmetleri kapsamında gerçekleştirilen sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetleri, tam ve/veya yarı otomatik sistem merkezi kemoterapi ilaç hazırlama, tam ve/veya yarı otomatik sistem merkezi Total Parenteral Nutrition (TPN) hazırlama hizmetleri, laboratuvar, görüntüleme ile fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri için görevli şirkete %70 hasta yatak doluluk oranında talep garantisi verilmiştir.

Sonuç olarak;

Sağlık Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporunun büyük bölümü geçen yıl olduğu gibi şehir hastanelerine ilişkin tespitlerden oluşmaktadır.

Sayıştay denetiminde esas belirleyici olan “Denetim Görüşüne Esas Tespitler” başlığı altında “şehir hastanelerinin muhasebe kayıtlarının Kamu Özel İşbirliği Uygulamalarının Muhasebe İşlemlerinde yer alan hükümlere uygun bir şekilde yapılmadığı tespit edilmiştir” denilmektedir.

Sağlık Bakanlığı’nın kayıtlarından anlaşılmaktadır ki, şirketlerin yükümlülüğü altında görünen yani inşaat aşamasındaki şehir hastanelerinin işlemlerinin muhasebeleştirilmemiş ve yine sözleşmesi feshedilen veya tamamlanan hastanelerinde kayıtlar kapatılmamıştır. Ayrıca hizmete giren şehir hastanelerine yapılan kira ödemelerinin de hatalı muhasebeleştirildiği tespit edilmiştir.

Ayrıca, Sayıştay raporlarında şehir hastaneleri sözleşmeleri kapsamında görevli şirketlere taahhüt edilen talep garanti miktar ve tutarlarının muhasebeleştirilmediği ve bilanço dipnotlarında gösterilmediği görülmüştür. KÖİ modeli kapsamında yapılan şehir hastaneleri için görevli şirketlere taahhüt edilen talep garantisi tutarlarının zamanında tam, doğru ve gerçeğe uygun değerler üzerinden muhasebeleştirilip bilanço dipnotlarında gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Sayıştay raporu göstermiştir ki sağlığın piyasalaştırılmasında önemli bir aşama olan şehir hastanelerinde tam bir keyfi düzen mevcuttur. Ön hazırlık, usulsüzlük, mevzuata uygun olmama hali, kira ödemelerindeki hatalı muhasebeleştirilme ve kira ödemelerinin mevzuata uygun kaydedilmeme, sözleşmelere uymama gibi birçok tespit Sayıştay raporunda belirtilmiştir. Sayıştay, tespit ettiği bu usulsüzlükler ve uğratılan kamu zararı nedeniyle yargılamaya esas denetim raporunu hazırlayarak yargı yetkisini kullanmalıdır.

 

                               Dr. Ergün DEMİR                                  Dr. Güray KILIÇ

          

         Kaynak;

-          Sağlık Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu https://www.sayistay.gov.tr/tr/?p=2&ContentID=13001

-          Denetim Bulguları,

-          BULGU 5: Şehir Hastanelerinin Muhasebe İşlemlerinde Karşılaşılan Sorunlar; a) Kamu özel işbirliği modeli taahhütleri hesabının bakiyesinin bilanço dipnotlarında hatalı görünmesi, b) Şehir hastaneleri sözleşmelerinde görevli şirkete verilmesi öngörülen garanti tutarların muhasebeleştirilip raporlanmaması, c) Hizmete giren şehir hastanelerine ait bazı varlık ve yükümlülüklerin hatalı kayıt edilmesi, kira ödemelerinin hatalı muhasebeleştirilmesi ve muhasebe içi envanter işlemlerinin yapılmaması (Sayfa; 24-30)

-          BULGU 8: Şehir Hastanelerinde Bazı Hizmet Bedellerinin Asgari Ücret Artışına Göre Ödenmesinde Sözleşmelerden Kaynaklanan Farklılıklar Bulunması, a) Şehir hastanelerine ilişkin sözleşmeler kapsamında bazı hizmet bedellerinin güncellenmesinde personel dışındaki maliyet kalemlerinde asgari ücret artışının esas alınması (Sayfa 47-48)

-          BULGU 12: Kayseri ve Manisa Şehir Hastanelerinde Sağlık Uygulama Tebliği Puanlarının Hatalı Uygulanması (Sayfa 64-65)

-          BULGU 20: Şehir Hastanelerinin Miktara Bağlı Hizmet Ödemeleri İçin Görevli Şirket ile Yapılması Gereken Yıl Sonu Mahsuplaşmanın Yapılmaması (Sayfa 91-93)

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama