Ana içeriğe atla

Sümerbank basma fabrikasını devlet bez mi diker diye kapatan zihniyet şimdi kamu hastanelerine maske mi diktirecek!


Hastaneler kendi maskelerini kendileri üretecekler!Hastanelerde tıbbi maske üretme dönemi başlıyor!
Hani, kişisel koruyucu ekipman stoku, yönetimi ve dağıtımı açısından sorun gözükmüyordu? Maskeler nerede?
Sağlık Bakanlığı,yayımladığı Tıbbi Maske İç İmkanlarla Üretim Kılavuzu’na göre kamu hastaneleri tıbbi maskelerini kendi imkanları ile üretecekler.
Hastaneler COVİD-19 hastalığı ile mi; yoksa maske dikme işlemi ile mi uğraşsın?
Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu tarafından 17.04.2020 tarihinde Tıbbi Maske İç İmkanlarla Üretim Kılavuzu yayımlandı. Kılavuza göre; Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğüne bağlı tüm sağlık tesislerinde KKE (Kişisel Koruyucu Ekipmanı) ihtiyaçları doğrultusunda sadece kurum içi kullanımı esas olmak üzere pandemi durumu ortadan kalkıncaya kadar geçecek süre zarfında standartlara uygun, sağlık tesislerimizde acil durumlarda görevlendirilen ilgili personel tarafından tıbbi maske üretilebilecektir. Tıbbi maskelerin yapımından ve kullanımından doğabilecek tıbbi ve hukuki sorumluluklar nedeniyle sağlık tesisi Enfeksiyon Kontrol Komitelerinin uygun görüşünün alınması önem arz etmektedir. Maske yapım işleminin gerçekleştirilmesi için sağlık tesislerinde sağlanması gereken asgari koşullar kılavuzda detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
Böyle bir tedbire neden ihtiyaç duyulmuştur? Türkiye’de üretilen maskeler ve diğer kişisel koruyucu ekipman yurtdışına mı ihraç edilmektedir? Maske satışı bütçe açıklarını kapatabilir mi?
Bu durum gereken önlemlerin gerektiği zamanda alınmadığını göstermektedir. Mevcut kişisel koruyucu ekipmanı yurtdışına bağış olarak gönderme ve ihraç etme sonucunda stokların azalması mı hastanelerin kendi tıbbi maskelerini kendilerinin dikmesine yol açmıştır? Öyle görüyor ki iktidar ülkenin iç ihtiyacını karşılamadan ekonomik nedenlerle   yurtdışına kişisel koruyucu ekipman satışını öncelemiş görünmektedir.
Vatandaşlara eczanelerde ücretsiz maske dağıtımı sorunu hala çözülememiş; yeni sorunlara yol açmıştır.
Plansız, programsız, aceleyle ve zoraki adımlar atılarak başlatılan vatandaşlara ücretsiz maske sağlanmasının yarattığı sorunlar hala çözülememiştir. Dağıtımında yaşanan organizasyonsuzluk hala devam etmektedir.Maske dağıtımını yapan eczacıların kamuoyuna yansıyan açıklamalarına bakıldığında halının altına süpürülen gerçeklik görülmektedir.
Eczacılar, ücretsiz dağıtılan maskelerle ilgili olarak;
-Maske tedarikinde ciddi sorunlar olduğunu,yeterli maskenin eczanelere gönderilmediğini,
-Belli bir standardın olmadığını ve her maskenin kalitesinin birbirinden farklı olduğunu,
-Maskelerin bazıları tek tek ambalajlı olarak gelirken, bazılarının açık halde geldiği, bazı maskelerde burun kısmını korumaya yarayan tel bulunurken bazılarında tel bulunmadığını,
-Nerede ve nasıl üretildiği bilinmeden dağıtımlarının yapıldığını ifade etmekte,
-Kaçak, merdiven altı maske üreten atölyelere yapılan baskınlarda toplanan maskelerin hali hazırda dağıtılan maskelerin bir kısmını oluşturduğu kuşkusunu belirtmekte ve haklı olarak ta pandemi sürecinden önce de sertifikalı tıbbi maske üretimi yapan şirketlerin ürettiği maskeler nerededir diye sormaktadırlar.
- Vatandaşlara sık sık sms gönderilmesi sonucu eczacı ile vatandaşların karşı karşıya geldiğini,
- Ayrıca eczanelerin bulaş kaynağı olduğunu söyleyerek tüm çalışanlarının risk altında ve bu kadar özveriyle çalışmasına karşın Bakanlığın neden hala kişisel koruyucu ekipmanları sağlamadığından şikâyet etmektedirler.

SONUÇ OLARAK;
Sağlık Bakanın ve AKP yöneticilerinin ‘’kişisel koruyucu ekipman stoku ve yönetimi, dağıtımı açısından sorun yoktur’’ açıklamaları sahada yaşanan gerçeklikle uyuşmamaktadır. Nitekim kamu hastanelerin kendi ihtiyaçları için maske üretmeye başlatılacak olmaları stokların azaldığına işaret etmektedir. Stokların bu denli azalmasının yurtdışına yapılan yardımlardan çok ihracata bağlı olduğu düşünülmektedir.
Vatandaşlara ücretsiz verilmesi kararlaştırılan tıbbi maskelerin temini ve dağıtımında koordinasyon bozukluğuna bağlı eksiklik ve aksaklıklar yaşanmaktadır. Ayrıca bu maskelerin kullanıma verilmeden önce kontaminasyona karşı steril edilmediği, sterilizasyon yöntemine uygun paketleme malzemesi kullanılmadığı, sterilizasyon işlemi tamamlanmadan hazır hale getirildiği ve uygun malzemeden yapılmamış olduğu görülmektedir. Bu durum eczacıların belirttiği gibi kaçak maske üretimi yapan yerlere yaptığı baskınlarda topladığı maskelerin mi ilk önce dağıtıldığı sorusunu akla getirmektedir.
Dünyanın birçok ülkesine kişisel koruyucu ekipman ve ilaç yardımı yapmak şüphesiz olumludur. Ancak bunun için öncelikle vatandaşlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın sorununun giderilmiş olması gerekmektedir.

                    Dr. Ergün DEMİR                                      Dr. Güray KILIÇ

 Kaynak;

Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü: Tıbbi Maske İç İmkanlarla Üretim KılavuzuSayı: 80981279-149-E.556   17.04.2020
https://dosyamerkez.saglik.gov.tr/Eklenti/37216,tibbi-maske-ic-imkanlarla-uretim-kilavuzu-ust-yazipdf.pdf?0
Ücretsiz maske dağıtımı sırasında eczanelerde neler yaşanıyor? BBC Türkçe

Türkiye'den gelmesi beklenen malzemeler Guardian gazetesi,







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağl

Özel sağlık kurumlarında (SGK sözleşmeli-sözleşmesiz) pandemi süresince COVİD-19 hastalarının ücretlendirilmesi Bilgi Notu

- Özel sağlık kurumlarda COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep edilmesi, -COVİD-19 pandemisi nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler, -13.04.2020 Tarihli ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı,   -Yabancı hastalara sunulan tedavilerin ne şekilde ücretlendirileceğine ilişkin mevcut bilgiler çerçevesinde bilgi notudur. -           Özel sağlık kurumlarının COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep etmesi önünde yasal engel var mıydı? COVID-19 salgını nedeniyle birçok vatandaşımız kamu ve özel hastanelerde tedavi görmektedir. Özel hastanelerin de pandemi hastanesine dönüştürülmesine ve Sağlık Bakanının test ve hasta yatış sürecine ilişkin kamu ya da özel hiçbir sağlık kuruluşunun ücret talep edemeyeceğini açıklamasına rağmen, bazı özel hastanelerin COVİD-19 tanısı alan yatan hastalar ile test yaptırmak isteyenlerden ücret talep ettiği bilgisi kamuoyunun gündemine gelmişti. 9 Nisanda COVİD-19 pan demisi nedeniyle Sağlık Uygu

SGK TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU KARŞISINDA KURUM VE KAMUOYU NEDEN SESSİZ?

  Sosyal güvenlik Kurumu’nun İzmir'in Menemen ilçesinde özel bir hastanede periferik anjiyoplasti (damarın genişletilmesi) işlemi için kullanılan tıbbi malzeme ve endikasyon dışı uygulamalardan dolayı 147 milyon TL zarara uğratıldığı bilgisi basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır.  SGK denetim raporuna göre ise aynı yöntemle tüm Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumunun 500 -600 milyon dolar zarara uğratıldığı tahmin edilmektedir. Tıbbi cihaz üretimi yapan şirket, hastaneler ve hekimlerin yer aldığı üçlü bir ayak tarafından gerçekleştirilen bu yolsuzluk ve usulsüzlük Kurum tarihinin sağlık alanındaki en büyük yolsuzluğu olarak değerlendirilmektedir. 3 yıl önce başlatılan yolsuzluk soruşturmasında muhakkik/denetim raporunda diğer il ve ilçelerde de denetim yapılması konusunda Rehberlik Daire Başkanlığına dosyanın gönderilmesine rağmen sadece bir ilçede mali şube operasyon yapıldığı diğer il/ilçelerde yapılmadığı görülmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki bu konu soğutul