Ana içeriğe atla

Temmuz ayında vatandaşın cebini en fazla sağlık harcamaları vurdu!

 TÜİK verilerine göre Temmuz 2022’de bir önceki aya göre en çok harcama artışı sağlıkta oldu.

03 Ağustos 2022 tarihinde TÜİK tarafından yayımlanan Temmuz 2022 Tüketici Fiyat Endeksinde ana harcama grupları itibarıyla 2022 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup %6,98 ile sağlık oldu. 



Mızrağın çuvala sığmadığını TÜİK bile gördü! Gerçekler artık gizlenemiyor.

Vatandaşlar, kamu sağlık kurumlarından muayene, tetkik, girişimsel işlem ve ameliyat randevusu bulamadıkları için kamu sağlık hizmetine ulaşamamakta; parası olanlar veya borç para bulabilenler bu nedenle özel sağlık kuruluşlarına yönelmektedirler. Bu durumu fırsata dönüştüren özel sağlık kuruluşları da talep artışı olması ve denetlenme korkusu olmadığı için de her türlü tıbbi işlem için yasal olan SUT bedellerinin %200’ün ötesinde ilave ücreti talep etmektedirler. Hem sağlık hizmetlerindeki bu artış hem de ilaç fark ücretlerindeki artışlar sağlık harcamaları geçen ay şampiyon yapmıştır.

Hane halkının cepten yapmış olduğu sağlık harcamalarının payı neden artmıştır?

 Vatandaşların cepten sağlık harcamalarının artışının önemli nedenleri;

- Hastaların birçok branşta ve yan dallarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alamadıkları için kamu sağlık hizmetine ulaşamaması,  özellikle riskli gruplara yönelik sağlık hizmetlerine ulaşım konusunda bir planlama yapılmaması nedeniyle; yaşlı hastalar, gebeler, hematoloji-onkoloji hastaları, kronik hastalığı (kalp, şeker, hipertansiyon, böbrek, KOAH) olanlar, stres düzeyi yüksek olan gruplar, acil ameliyat olması gerekenler, kamu hastanelerinde randevu alamadıkları için özel sağlık kuruluşlarına yönelmişlerdir.

Salgının başlangıcından bugüne bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve sağlık kuruluşu yoğun bakım ücretleri dahil olmak üzere %200 ve üzeri informel ücret almaya devam ettiler.

- Daha çok cerrahi işlemlerde olmak üzere kayıt dışı olarak elden ödeme şeklinde uygulamalar çok hızlı bir şekilde artmaya başlandı,

- Ayrıca pandemiyle birlikte diş hekimleri filyasyon ekiplerinde görevlendirildi, bu uygulama kamu ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin aksaması sonucunu doğurdu, ağız ve diş sağlığı sorunu olan vatandaşlar zorunlu olarak özel diş hekimliği merkezlerine yöneldi.

-         İlaç fiyatlarındaki artışlar, vatandaşların ödediği ilaç fark ücretlerinin giderek art,

-         Sürecin sonunda hane halkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcamalarına bir de maske, yüz siperliği, hijyen malzemesi, ateş ölçer vs. kişisel koruyucu ve tıbbi malzemelerin ücretleri eklendi.

 Özetlersek; Vatandaş hem can hem de cebinin derdinde!

Vatandaşların sağlık hizmetine ulaşabilmeleri için sadece Genel Sağlık Sigortası primi ödemeleri yeterli olmayıp, ek olarak cepten SGK’ya katılım payı, vakıf üniversitelerine ve özel sağlık kuruluşlarına SUT’taki bedelin %200 ve ötesi ilave ücret, ilaç ve tıbbi malzeme alırken fark ücreti ödemelerinin yanında, salgının alevlenmesi, vaka ve ölüm sayılarının artışı ile birlikte  kişisel ve koruyucu tıbbi malzeme almaları vatandaşların cepten sağlık harcamalarının artmasına yol açmıştır.  

 

                                    Dr. Ergün DEMİR                      Dr. Güray KILIÇ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından ...

Özel sağlık kurumlarında (SGK sözleşmeli-sözleşmesiz) pandemi süresince COVİD-19 hastalarının ücretlendirilmesi Bilgi Notu

- Özel sağlık kurumlarda COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep edilmesi, -COVİD-19 pandemisi nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler, -13.04.2020 Tarihli ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı,   -Yabancı hastalara sunulan tedavilerin ne şekilde ücretlendirileceğine ilişkin mevcut bilgiler çerçevesinde bilgi notudur. -           Özel sağlık kurumlarının COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep etmesi önünde yasal engel var mıydı? COVID-19 salgını nedeniyle birçok vatandaşımız kamu ve özel hastanelerde tedavi görmektedir. Özel hastanelerin de pandemi hastanesine dönüştürülmesine ve Sağlık Bakanının test ve hasta yatış sürecine ilişkin kamu ya da özel hiçbir sağlık kuruluşunun ücret talep edemeyeceğini açıklamasına rağmen, bazı özel hastanelerin COVİD-19 tanısı alan yatan hastalar ile test yaptırmak isteyenlerden ücret talep ettiği bilgisi kamuoyunun gündemine gelmişti. 9 ...

SGK TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU KARŞISINDA KURUM VE KAMUOYU NEDEN SESSİZ?

  Sosyal güvenlik Kurumu’nun İzmir'in Menemen ilçesinde özel bir hastanede periferik anjiyoplasti (damarın genişletilmesi) işlemi için kullanılan tıbbi malzeme ve endikasyon dışı uygulamalardan dolayı 147 milyon TL zarara uğratıldığı bilgisi basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır.  SGK denetim raporuna göre ise aynı yöntemle tüm Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumunun 500 -600 milyon dolar zarara uğratıldığı tahmin edilmektedir. Tıbbi cihaz üretimi yapan şirket, hastaneler ve hekimlerin yer aldığı üçlü bir ayak tarafından gerçekleştirilen bu yolsuzluk ve usulsüzlük Kurum tarihinin sağlık alanındaki en büyük yolsuzluğu olarak değerlendirilmektedir. 3 yıl önce başlatılan yolsuzluk soruşturmasında muhakkik/denetim raporunda diğer il ve ilçelerde de denetim yapılması konusunda Rehberlik Daire Başkanlığına dosyanın gönderilmesine rağmen sadece bir ilçede mali şube operasyon yapıldığı diğer il/ilçelerde yapılmadığı görülmektedir. Öyle anlaşılma...