Ana içeriğe atla

EĞER KRİZ YOK İSE YURTTAŞLAR NEDEN GENEL SAĞLIK SAĞLIK SİGORTASI PRİM BORÇLARINI ÖDEYEMEMEKTE


EĞER KRİZ YOK İSE YURTTAŞLAR NEDEN GENEL SAĞLIK SAĞLIK SİGORTASI PRİM BORÇLARINI ÖDEYEMEMEKTE VE PRİM BORÇLARI NEDENİYLE SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞMELERİ İÇİN SÜREKLİ ERTELEMELER GÜNDEME GETİRİLMEKTEDİR?

SADAKA VE SİYASİ RÜŞVET DEĞİL SOSYAL DEVLETİN GEREĞİ YERİNİ GETİRİLSİN!

29.3.2019 tarihli ve 859 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile GSS prim borcunu ödeyemeyenlerin Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşları ve devlet üniversiteleri hastanelerinde sağlık hizmeti almaları ile ilgili kısıtlamanın kaldırılması 31.12.2019 tarihine kadar yeniden uzatıldı. Böylece prim borcunun ödeyemeyen yurttaşlar borçlarının ödememelerine rağmen bu kurumlardan sağlık hizmeti almaya devam edecekler.  

Oysa iktidarın seçim döneminde yoğunlaştırdığı propagandaya bakılacak olduğunda işsizlik azalmakta, zenginlik yaygınlaşmakta, herkes mutlu ve rahat yaşamakta idi. Öyle ise yurttaşlar neden son 2 yılda 3 kez ertelenmesine, faizlerinin silinmesine ve 12 -18 ay taksitlendirilmesine rağmen GSS prim borçlarını hala ödeyememektedirler?

Adalet ve Kalkınma Partisi,  kısa vadeli siyasal kazanımlar için sosyal güvenlik sistemine sürekli müdahale etmekte ve bu konuda kalıcı çözümler getirmek yerine bu durumu bir tür sadaka ve siyasi rüşvet olarak kullanmaktadır. Her seçim döneminde oy avcılığı için prim borçlarının ertelenmesi, silinmesi, prim teşviki, prim indirimi vb. uygulamalar ile kurumun mali gelir-gider dengesini giderek bozmaktadır.
Siyasal iktidar sosyal devletin gereği olarak yapması gereken harcamaları her seçim döneminde vatandaşın siyasal tercihini etkilemek için adeta bir tür ‘siyasi rüşvet’ olarak kullanmaktadır.

8 Mart 2017 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanan ‘’bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına dair ’’ 6824 sayılı torba kanun ile GSS prim borcunun yeniden hesaplanması sağlanmış ve hesaplanan yeni borcun ödemesi ‘’Prim borcunun 12 ay içerisinde peşin veya taksitle ödenmesi halinde faiz uygulanmaması’’ şeklinde değiştirilmiş ve GSS prim borcunun son ödeme tarihinin 30 Nisan 2018 olduğu belirtilmişti. Daha sonra bu borç ödeme tarihi 31 Aralık 2018 ve 28 Şubat 2019 tarihine ertelendi ve bu tarihe kadar borcunu ödemeyen borçlular, 1 Mart’tan sonra sağlık hizmeti alamayacaklar idi.

Seçimlere 2 gün kala yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile GSS prim borcu olan vatandaşların Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlara ait sağlık kuruluşları ile devlet üniversitelerinin sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinde sunulan sağlık hizmetlerinden 31.12.2019 tarihine kadar faydalanacaklardır. Peki, daha sonraki tarihlerde durum ne olacaktır?
5510 sayılı Kanuna göre yurttaşların Genel Sağlık Sigortası kapsamında sağlık hizmeti alabilmesi için GSS primini yatırması zorunludur.
Herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, SGK’ dan gelir veya aylık almayan çocuklar 18 yaşını, liseye gidiyorsa 20 yaşını, üniversiteye gidiyorsa da 25 yaşını tamamlayarak ailesinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler statüsünden çıkmaktadır. Bu durumda olan her birey GSS primi ödemek zorundadırlar. Kişiler ancak bu şartlarda genel sağlık sigortası kapsamında sağlık hizmeti alabileceklerdir.   
GSS primlerini ödeme imkânı olmayan, gelir testine girip aylık geliri asgari ücretin 1/3’ünden az olan vatandaşların primleri devlet tarafından ödenmektedir.Aylık geliri asgari ücretin 1/3’ünden fazla olan vatandaşlar ise aylık 76.75 TL GSS primini kendileri ödemektedir.



Sonuç olarak;  
AKP ‘nin iddiası neydi: Kriz yok, işsizlik azalmakta, kayıtlı istihdam artmakta, sigorta ve GSS primleri ödenmekte, zenginlik yaygınlaşmakta, herkes mutlu ve rahat yaşamaktadır.
Oysa gerçek: Yoksulluk, işsizlik ve ekonomik belirsizlik giderek artmaktadır. Milyonlarca vatandaş GSS prim borçlarının yeniden yapılandırılarak faizlerinin silinmesine, 12 -18 ay taksitlendirilmesine ve 2 yıl içinde 3 kez ertelenmesine rağmen GSS prim borçlarını ödeyememektedir.

Seçime giderken kriz yok, herkes mutlu mesut yaşamaktadır diyen iktidar sahipleri,  milyonlarca yurttaşın genel sağlık sigortası primlerini neden ödeyemediklerini kamuoyuna açıklamak durumundadırlar.
Sosyal güvencesi olmayan yurttaşların sağlık hizmetinden yarararlanmasını borçların ötelenmesi ve aflar yoluyla ile siyasi rüşvet ve sadaka olarak değil,  sosyal devletin görevi olarak genel bütçeden karşılamalıdır.
                                            Dr. Ergün DEMİR                                                    Dr.Güray KILIÇ 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama