Ana içeriğe atla

YOKSULLUK ORANI GERÇEKTEN DÜŞÜYOR MU?

 Tüm ülkede işsizlik ve yoksulluk, bölgeler ve iller arasında ise sosyal ve ekonomik eşitsizlik giderek artmaya devam ederken, TÜİK’in yayımladığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre gelire dayalı göreli yoksulluk oranı en düşük olan bölge/illerin sayısı artmaktadır. Peki bu durumda zenginleştiği belirtilen bu illerin birçoğunda yoksulluk nedeniyle sağlık primini ödeyemeyen vatandaş sayısı neden azalmamakta, hatta giderek artmaktadır?

TÜİK’in 12 Mayıs 2022 tarihinde yayımladığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasında;

Gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgelerin %14,4 ile Adana, Mersin, %13,7 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt, Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan olduğu,
göreli yoksulluk oranı en düşük olan bölgelerin ise %2,2 ile Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, %6,5 ile Bursa, Eskişehir, Bilecik ve %7,7 ile Gaziantep, Adıyaman, Kilis olarak hesaplandığı’’ belirtilmektedir.

TÜİK’in tanımlamalarına göre;

Yoksulluk; İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılayamama durumudur. Dar anlamda yoksulluğu açlıktan ölme ve barınacak yeri olmama durumu olarak ifade etmekte; geniş anlamda yoksulluğu ise olanakları gıda, giyim, barınma gibi temel gereksinimleri karşılayarak yaşamlarını devam ettirmeye yettiği halde toplumun genel düzeyinin gerisinde kalmak şeklinde tanımlamaktadır. Mutlak yoksulluk ise hane halkı veya bireyin yaşamını sürdürebilecek asgari refah düzeyini yakalayamaması durumudur. Göreli yoksulluk ise bireylerin, toplumun ortalama refah düzeyinin belli bir oranın altında olması durumudur. Buna göre toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelir ve harcamaya sahip olan birey veya hane halkı göreli anlamda yoksul olarak tanımlanmaktadır.

Yoksullukla mücadele; Sosyal güvenliği olmayanların sağlık primi giderlerinin karşılanması…

Herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, 18 yaşını doldurmuş ve öğrenci olmayan, aylık geliri asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşların genel sağlık sigortası primi devlet tarafından ödenmektedir. Ayda 150,12 lira GSS primi ödeyemeyen düşük gelirli 7,3 milyon vatandaşın sağlık primi vatandaşların ödediği vergilerden oluşan genel bütçeden karşılanmaktadır.

Gelir tespitine göre sosyal yardım

İhtiyaç sahibi kişilere, hanenin sosyo-ekonomik durumuna ilişkin “sosyal güvencesi olmayan ve hane içinde kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 1/3’ünden az olma” şartı ile muhtaçlık kararı verilerek sosyal yardım yapılmaktadır.

SGK ile TÜİK verilerini karşılaştırmanın yöntem farklılığı ( SGK veri, TÜİK anket) nedeniyle ciddi zorlukları vardır. Ayrıca kurumların yoksulluk ve yoksullukla mücadele verileri de uyuşmamaktadır. TÜİK verileri oldukça sorunlu görülmektedir.

-          TÜİK, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu illerin başında %14,4 ile Adana, Mersin illerini göstermektedir. Oysa SGK 2022 yılı verilerine göre GSS primleri devlet tarafından ödenenlerinin sayısının 18 yaş üstü toplam nüfusa (il seçmen sayısı) oranına göre (%74,1), kişi bazında (810.306) Şanlıurfa ilk sırada yer almaktadır. Oysa Şanlıurfa TÜİK verilerinde gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu iller arasında nedense yer almamaktadır.

-          Göreli yoksulluk oranı en düşük olan iller arasında Bingöl, Gaziantep, Adıyaman, Kilis illeri belirtilmektedir. Oysa SGK 2022 yılı verilerine göre GSS primleri devlet tarafından ödenenlerinin sayısının 18 yaş üstü toplam nüfusa (il seçmen sayısı) oranına göre Adıyaman (%39,9) ile 13’üncü sırada, Bingöl (%32,6) ile 15’inci sırada, Kilis (%26,2) ile 18’inci sırada, Gaziantep (%22) ile 19’uncu sırada yer almaktadır. Yoksulluk oranı bu illerde gerçekten düşmüş ise neden yüzbinlerce vatandaş aylık 150 TL olan sağlık primini ödeyemeyerek gelir testine girmekte ve bu bedel devlet tarafından karşılanmaktadır?

GSS primi devlet tarafından ödenenlerin bazı illerde 18 yaş üstü nüfusa (Seçmen sayısına) oranı.




S     Sosyal güvencesi olmayan, geliri asgari ücretin 1/3’ünden az olan ve buna bağlı olarak GSS primleri devlet tarafından ödenenlerinin sayısının 18 yaş üstü nüfusa/il seçmen sayısı oranına göre Şanlıurfa ilk sırada yer almaktadır. Ancak Şanlıurfa TÜİK verilerinde gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu iller arasında ise nedense yer almamaktadır. Şanlıurfa’daki sayının kişi ve oran bakımından İstanbul’dan çok fazla olması dikkat çekicidir. Bu durum akla şu soruları getirmektedir;

-          Sosyal yardım kapsamında yapılan yardım sayılarında manipülasyon mu var?

-          Yardımlar gerçekten ihtiyaç sahiplerine mi yapılmaktadır? Yoksa mükerrer midir?

Bu soruların cevabının kamuoyuna açıklanmasını gerekmektedir.

Bölgeler arası sosyal ve ekonomik eşitsizlikler giderek artmaktadır.


TÜİK verilerinin aksine işsizlik, yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizlik her yerleşim bölgesinde görülebilmekle birlikte Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde daha derin ve yaygın hal almıştır.  

Bölgelerin oranları arasında farkın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi aleyhine çok yüksek olmasının nedenleri arasında gelir dağılımındaki eşitsizlik, istihdamın olmaması, işsizlik ve yoksulluk başta gelmektedir.

Sonuç olarak;

Yoksulluk, işsizlik ve ekonomik belirsizlikle beraber temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve hayatını sürdürmekte güçlük çeken “fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda” bulunan vatandaşların sayısı giderek artmaktadır. Milyonlarca hane elektrik, su, doğalgaz faturalarını, kiralarını ödeyemez, ocağında aş kaynamaz durumda olup gıda ihtiyaçlarını akşam pazarda çıkma gıdalarla veya tane ile satın alarak karşılamaya çalışmaktadır. Ancak TÜİK halka sahte mutluluk tablosu pazarlamaktadır. Muktedirlerin söylediği gibi sosyoekonomik düzey ve refah değil; aksine insani koşullarda yaşamı sürdürebilmek için yeterli gelire sahip olamama durumu yani yoksulluk giderek artmaktadır.

-          TÜİK gelir dağılımının pandemi döneminde nasıl düzeldiğini ve yoksulluğun nasıl azaldığı! açıklamak durumdadır.

AKP iktidarının müdahalesi ile TÜİK, sanal iyilik hali yaratmak için verileri makyajlamakta ve manipülasyon yapmaktadır. Tüm bunlara karşın gerçekleri paylaşmaya devam edeceğiz.

 

                                  Dr. Ergün DEMİR                                Dr. Güray KILIÇ

 

    Kaynak

-TUİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Bölgesel Sonuçları, 2021

-https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-ve-Yasam-Kosullari-Arastirmasi-Bolgesel-Sonuclari-2021-45582

-İl EMOD Öncelikli Yaşam. Tablo-19 Sosyal Güvenlik Kapsamında Kişi Sayısı ve Türkiye Nüfusuna Oranı

- http://eski.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/aylik_istatistik_bilgileri     

-   Harita, Dr. Seyfi Durmaz tarafından tasarlanmıştır. Erişim: https://www.kisa.link/Q3gF 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emekli hekim maaşları arasında sosyal güvenlik kurumu kaynaklı ayrımcılık son bulsun!

  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçe, Kesin Hesap, Sayıştay Raporu 11.11.2022 Cuma günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülecek. Görüşme öncesi Sayın Bakan Vedat Bilgine binlerce emekli hekim adına; Emekli hekim maaşları (4a/4b/4c statüsündeki) arasındaki uçurumun kapatılması ve sadece 4c’lı (Sağlık Bakanlığı) hekimlere yapılan ek ödeme düzenlemesinin tüm emekli hekimleri kapsaması, çalışan emekli hekimlere ek ödemenin kesilmemesi taleplerini iletiyoruz. Emekli hekimler arasında emekli olduğu sosyal güvenlik kurumuna göre emekli maaşları arasındaki farklılıklar bulunmaktadır. Emekli Sandığı, BAĞ-KUR ve SSK’ dan emekli olan hekimlerin emekli maaşları arasında büyük farklılıklar vardır.  SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olan hekimlerin Emekli Sandığından emekli olan hekimlere göre maaşları son derecede düşüktür. Bunun da en önemli nedeni emekli hekimlere ödenen ek ödemenin SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olan hekimlere ödenmemesidir. Emekli Sandığı emeklisi hekimlerin e...

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından ...

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Ne...