SGK İLE SÖZLEŞMELİ ÖZEL SAĞLIK KURUMLARINDA KISMİ BRANŞ/SAĞLIK HİZMETİ SÖZLEŞMESİNİN KALDIRILMASI:
Vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminde
yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi mi?
Yoksa özel sağlık sektörünün iç
hesaplaşması, rekabeti mi?
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genel Sağlık
Sigortası Genel Müdürlüğü / Sözleşme ve Uygulama Daire Başkanlığı tarafından
27.05.2022 tarihinde yayımlanan duyuru ile özel sağlık hizmeti sunucularından
sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinde; “2022 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel
Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi” 01.06.2022
tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe konulmuş olup duyuru ekinde yer
almaktadır. Halen uygulanmakta olan Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti
Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi’nin 18.3. maddesinde
“Kurumca yeni bir sözleşme duyurulmasına rağmen SHS yeni sözleşmeyi verilen
sürenin sonunda imzalamaz ise sözleşmesi feshedilir…” hükmü yer almaktadır.
Buna göre;
“SGK, özel sağlık hizmeti sunucularının yalnızca bazı
branşlarda kurumla anlaşma yapması seçeneğini kaldırarak tüm branşlar için
sözleşme yapılmasını istemektedir. Kısmi
branş anlaşması olan özel hastanelere yedi günlük bir süre verilerek bu sürede
tüm branşlar için sözleşme imzalanmazsa sözleşmesi feshedilerek genel sağlık
sigortalısı ve hak sahibi hasta kabul edemeyecektir.
Özel Hastaneler Derneği
Başkanı Reşat Bahat’ın konuya ilişkin
açıklamasında özetle;
“Ben bu kararın kime hayrı olacağını
anlamadım. Buradan bir tasarruf gelmez, vatandaşa hayır gelmez, AKP’ye hayır
gelmez, bizce Cumhurbaşkanı tasvip etmez…’’
“Hastane seçme hakkı yok ediliyor”
“Yüz binlerce hasta tedavi oluyor. Bu yönetmelikle
hastanın hastane seçme hakkı yok ediliyor, anayasal hakkı ihlal ediliyor.
Milyarlarca lira yatırım alan yabancı ortaklı hastaneler, sağlık kuruluşları
var, nasıl bir karar verecekler bir haftada? Hastalar nasıl transfer edilecek?
Bırakın hastaneleri, hastalar mağdur olacak.”
“Devlet de zarar edecek”
“1 lira75 kuruşa kan tahlili, idrar tahlili olur mu?
Hastadan fark almadan bu hizmet olabilir mi?
Örneğin bir özel hastane tüm branşlarda anlaşma yaptı.
Şimdi özel hastanelerin itibarını da düşürecek süreç şöyle işleyecek: Hastadan
fark alma sınırı tarifenin yüzde 200’ünü geçemiyor. Dahiliye muayenesi
örneğimizde 18 lira olan tarifeye göre hastadan resmi olarak 36 lira fark
istenecek, ancak fiili olarak 18 liranın üzerinde kalan 482 lira farkın tamamı
alınarak kural ihlal edilecek. Diğer yandan devletin maliyeti de artacak. Bir
yandan yazılı kural ihlal edilecek ve hasta gerçek fiyatı ödeyecek,”
‘’Bu uygulama vatandaşı fakirleştirir’’
“Eğer bu hastaneler kısmi / parsiyel branş
anlaşmalarından çıkarlarsa vatandaşın mağduriyeti olacak. Nasıl olacak;
tedavisi devam eden hastaların önemli bir bölümü ceplerinden ödeyerek
tedavilerini devam ettirmek zorunda olacaklar. Bu
uygulama vatandaşı fakirleştirir. Bizce Cumhurbaşkanı’nın da tasvip edeceği
bir karar değil.”
OHSAD Genel Başkanın basına yansıyan açıklamasının üzerine
28 Mayıs 2022 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Resmi Twitter Hesabında Özel
Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi Hakkında
Duyuru konulu açıklamada;
1419 özel sağlık hizmeti sunucusunun
sadece 24'ünün kısmi branş/sağlık hizmeti sözleşmesi var.
‘’Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) halihazırda 875'i kamu,
135'i üniversite ve 1419'u özel olmak üzere toplam 2 bin 429 sağlık hizmeti
sunucusuyla yaptığı sözleşmelerle ülke çapında vatandaşların sağlık
hizmetlerine kesintisiz bir şekilde erişiminin sağlanmaktadır. 1419 özel sağlık hizmeti sunucusunun sadece 24'ü kısmi
branş/sağlık hizmeti sözleşmesi
olan
sağlık hizmet sunucusudur. Kısmi branş/sağlık hizmeti
sözleşmesi olan sağlık hizmeti sunucusuna başvuru oranı özel sağlık
hizmet sunucularına yapılan başvuruların yalnızca yüzde 1'ine tekabül etmektedir.’’
Vatandaşlarımızın ihtiyacı olan diğer
branşlarda anlaşma olmadığı için mağduriyetlere neden olmaktadır.
“Kısmi branş anlaşması bulunan hastanelerde sadece kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi, tıbbi
onkoloji, radyasyon onkolojisi, doku organ nakli, acil ve hiperbarik oksijen
tedavisi branşlarında sunulan tedaviler SGK tarafından karşılanmakta olup vatandaşlarımızın ihtiyacı olan diğer branşlarda anlaşma
olmadığı için mağduriyetlere neden olmaktaydı’’
“Yapılan düzenleme ile vatandaşlarımızın başvurduğu
sağlık hizmeti sunucusunda ihtiyacı olan tüm branşlarda tetkik,
tahlil ve tedavilerini almaları sağlanmış olup sağlık hizmetlerine
erişiminde yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Kısmi branş
anlaşmalarının kaldırılmasıyla özellikle kemoterapi hastalarının mağdur olacağı
şeklinde basında çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır.’’
Hedef tüm branşlarda eşit bir şekilde
hizmet almasını sağlamaktır.
“Kısmi branş anlaşmalarının kaldırılmasında hedef bu
hastanelerle olan sözleşmelerin feshi değil, tüm vatandaşlarımızın tüm
sözleşmeli hastanelerden tüm branşlarda eşit bir
şekilde hizmet almasını sağlamaktır."
Peki sorun nereden kaynaklanmaktadır?
Vatandaşlardan
SGK’ya en çok şikayet ve sorun ilave ücret uygulamasında %200 kuralının (SUT
bedelinin en fazla iki katı ilave ücret alınması) işlememesi ve denetiminin etkin
biçimde yapılmaması konusunda gelmektedir.
Kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi, tıbbi onkoloji,
radyasyon onkolojisi, doku organ nakli, acil ve hiperbarik oksijen tedavisi
yapılan işlemlerin fatura meblağları pahalı olup bu tutarlar SGK tarafından
özel hastaneye ödenirken, hastaneler bu işlemler sırasında hastaların gereksinimi
olan (ekstra) diğer branşlarda tetkik, tahlil ve tedavi ücretlerini
sözleşmeleri olmadığı için vatandaşlar cepten ödemektedirler.
“SGK ile kısmi
branş/sağlık hizmeti sözleşmesi’ uygulamasına ilişkin
vatandaşların mağduriyetini SGK 15 yıl sonra mı fark etti? Ekstra işlemler SGK geri ödeme kapsamına
alınarak faturaları vatandaş cepten ödeyeceğine SGK ödeyerek sorun
çözülürdü.
SGK,
özel sağlık hizmet sunucularına yapılan başvuruların %1'inde vatandaşların
yaşadığı cepten ödeme sorununu 15 yıl sonra görmesi önemli ancak geri kalan
%99’nun ilave ücret uygulamasında %200 ve ötesinin alınması, kurallara
uyulmamasını görmemesi ve denetlememesi söz konusudur. Bu durumda SGK’nın
yaptığı bu son düzenleme akla özel sağlık hizmeti sunucularının kendi
aralarındaki rekabeti veya iç hesaplaşmayı akla getirmektedir.
Özel hastanelerin çoğu zincir hastanelere dönüşmüş ve
dönüşmektedir. Afiliye hastaneler, özel vakıf üniversite hastaneleri
denetleniyor mu? Hayır denetlenmiyor. Kısmi branş anlaşmalarının kaldırılması
özel vakıf ve afiliye üniversite hastanelerinin işine yarayacaktır. Sözleşme
dışına çıkan üniversite ile afiliye olamamış ancak kısmi sözleşme branşlarda
yatırım yapmış, ehil ekipler oluşturmuş sınırlı sayıda hastane bu durumdan
etkilenecek, GSS kapsamındaki hastalar da bu hastanelerden hizmet
alamayacaklardır.
Branş bazlı anlaşmada yer
alan SGK dışına çıkma uygulaması kaldırılamadan sorun çözülebilir mi?
Özel sağlık hizmeti sunucuları ile yapılan sözleşmede kadroların
% 60’ı ile hizmet verme, % 40’nı ise SGK dışına çıkarma uygulaması var. Örneğin
bir hastanede belirtilen bir branşta 10 hekim görev yapmakta bunlardan 6 hekim
SGK ile anlaşmalı hizmet verirken 4 hekim sözleşme yapmayarak sözleşme dışında
kalmaktadır. Vatandaş bu branşta hastanede randevu almak için aradığında
verilen cevapta SGK ile sözleşmeli olan hekim randevularının dolu olduğu ancak
eğer ücretini cebinizden öderseniz sözleşmeli olmayan hekimlere randevu
verilebileceği hususu da ayrı bir mağduriyet oluşturmaktadır. Kısmi sözleşme
yapılan hastanelerde branş bazlı %60-%40 kuralı kaldırılması, sözleşmeli
branşlar başvurularında gereksinim duyulan diğer sözleşmesiz branşlara ait
tedavi giderlerinin SGK kapsamında ödenmesi ve bu branşlarda reçete yazma
yetkisinin verilmesi, SGK duyurusunda bahsedilen “Vatandaşlarımızın ihtiyacı
olan diğer branşlarda anlaşma olmadığı için mağduriyetlere neden olmaktadır.”
gerekçesini ortadan kaldıracaktır.
Önce birkaç bilinen gerçeği tekraren
hatırlayalım…
Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, çalışma koşulları
nedeniyle son dönemlerde özellikle istifa veya emeklilik yoluyla kamu
hastanelerinden ayrılan hekim sayısının artmıştır. Buna bağlı olarak ta kamu
üniversite hastaneleri ve Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında
muayene randevu hizmeti sunan Merkezî Hekim Randevu Sisteminde randevu
alınamadığını veya aylar sonrasına alınabildiği herkesin malumudur.
Hastalar birçok branşta ve yan dallarda Merkezi Hekim
Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alamadıkları için kamu sağlık
hizmetine ulaşamamaktadır. Parası olanlar veya borç para bulabilenler ise özel
sağlık kuruluşlarına yönelmektedir.
Bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve
sağlık kuruluşu kayıt dışı olarak her türlü tıbbi işlem için SUT bedellerinin
%200 ve ötesinde ücret talep ettiler ve etmekteler. Daha çok cerrahi işlemlerde olmak üzere kayıt
dışı olarak elden ödeme şeklinde uygulamalar da çok hızlı bir şekilde artmaktadır.
SUT hükümlerine uymayan hastalardan %200 ve ötesinde ilave
ücret talep eden özel sağlık hizmeti sunucularının yeterince denetlenmemesi ve
cezaların da düşük olması nedeniyle bu durum engellenememektedir.
Sonuç olarak;
SGK ile kısmi branş/sağlık hizmeti sözleşmesi
uygulamasının kaldırılması konusunda Özel Hastaneler Derneği (OHSAD) Başkanı
Reşat Bahat açıklamasında özetle: “Bu durumda özel sağlık hizmet sunucularının
yazılı kuralları ihlal edeceği, hastalardan %200 ve ötesi ilave ücret alacağı
ve böylece de vatandaşların mağdur edileceği ve SGK’nın zarara uğrayacağı”
belirtmiştir.
SGK ise; “Yapılan düzenleme ile vatandaşlarımızın
başvurduğu sağlık hizmeti sunucusunda ihtiyacı olan tüm branşlarda tetkik,
tahlil ve tedavilerini almaları sağlanmış olup sağlık hizmetlerine erişiminde
yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesinin amaçlandığını” açıklamıştır.
Oysa sorun ekstra işlemlerin ve sözleşmesi olmayan
branşta verilen hizmetlerin de geri ödeme listesine alınarak faturaların
vatandaşların cepten ödeme yerine SGK tarafından ödenmesi ile çözülebilirdi.
Branş bazlı anlaşmada yer alan SGK dışına
çıkma uygulaması kaldırılarak sorunun çözülmeyeceği, aynı sorunun sağlık
hizmeti alan kişilerin daha da mağdur olması ile devam edeceği kuvvetle
muhtemeldir.
Özel hastanelerin birçoğu zincir hastanelere dönüşmekte,
büyükler küçükleri yutmaya çalışmaktadır. Ayrıca global bütçe gerekçesiyle özel
vakıf üniversite hastanelerinin denetimleri yapılmamaktadır.
Sağlık hizmetlerine nerede ne zaman ve ne kadar
gereksinim duyulacağı kolayca öngörülemez. Sağlık alanında özel sektörün
payının giderek artmasını sağlayan siyasi iktidar, yıllar boyunca
eleştirdikleri ve çökerttikleri kamusal ve koruyucu sağlık hizmetlerinin
önemini anlamakta hala güçlük çekmektedir.
Dr. Ergün DEMİR Dr. Güray KILIÇ
Yorumlar
Yorum Gönder