Ana içeriğe atla

YALANLAR ve GERÇEKLER! KİM BATIRDI?


SORUNLAR ‘’GERÇEKLERİ ÇARPITARAK’’ ÇÖZÜLMEZ…              

Artan işsizlik ve yoksulluk karşısında ’Fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda’’ bulunan vatandaşların sayısı her geçen gün artarken AKP iktidarı reklamlarla halka pembe tablo pazarlamaya çalışmaktadır.. Sanal bir iyilik hali yaratmak için ekonominin büyüdüğü ve uçuşa geçtiği söylemleri gerçek ise vatandaşlar kumanyalardan artan yiyecekleri neden toplamaktadır? 

Siyasi polemiğe malzeme; Sosyal Güvenlik Kurumu

Alım gücünün hızla gerilediği, enflasyon oranın giderek arttığı, işsizliğin ve yoksulluğun tırmandığı bir süreçten geçerken, sosyal güvenliğe ve sosyal yardımlara en fazla ihtiyaç duyulduğu bir dönemde yaşanan sorunlara çözüm üretilmesi gerekirken, AKP Genel Başkanı konuyu ekseninden saptırarak her seçim döneminde yaptığı gibi  AKP Adana Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda yaptığı konuşmada,  ‘’Sosyal Sigortalar Kurumunun hastanelerini iflas ettiren adam bu değil mi, SSK'yı batıran bu değil mi ya? ‘’ diyerek Sosyal Sigortalar Kurumunu Kemal Kılıçdaroğlu’nun batırdığını’’ iddia etmiştir.

YALANLAR ve GERÇEKLER

AKP Hükümetince uluslararası finans kuruluşlarının (IMF ve Dünya Bankası) talepleri doğrultusunda hazırlanan, kamuoyuna o dönem ‘açık’ ve ‘kara delikleri kapatıyoruz diye gerekçelendirilen ve 2006 yılında TBMM’de kabul edilen ve 2008 yılında yeniden yapılandırılarak yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun üzerinden 13 yıl geçti ve 18 yıldır AKP iktidarda.

Kamuoyunda bilgi kirliliği yaratanlar ve gerçekleri tersyüz edenler ile çarpıtanlara soruyoruz:

-           ‘Açık ve Karadelik’ adlandırılan SGK gelir ve giderleri arasındaki fark neden hala kapatılamıyor?

-           Sosyal güvenlik sistemi “aktüeryal dengesi sağlanmış, mali açıdan sürdürülebilir bir sistem” haline geldi mi?

-           Aktif/ pasif sigortalı oranında düzelme oldu mu?

-           Makro ekonomik dengeler düzeldi mi?

-           Hayat pahalılığı ve işsizlik azaldı mı?

-           Gelir dağılımındaki eşitsizlik düzeldi mi?

-           Borç ve faiz oranları düştü mü?

Bu soruların cevaplarını veremeyenler her seçim döneminde olduğu gibi sosyal güvenliğe ihtiyacın arttığı bu Pandemi günlerde de “Ey Kılıçdaroğlu diye başlayıp SSK’yı kim batırdı diye devam eden” tiradı atabilmektedirler.

             Sosyal Güvenlik Sisteminin Gelir-Gider Dengesini Kim Bozdu?

Sosyal devlet anlayışına sahip ülkelerde sosyal güvenlik politikalarının asli önceliğini vatandaşların sağlık hizmetlerine erişebilmeleri ve işsizlik ile yaşlılık durumlarında gelir güvencesine sahip olmaları oluşturur. Devlet, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yaşamlarını en düşük düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çeken kişi ve ailelere karşılıksız sosyal yardım yapar. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun giderleri gelirlerini aşmış ise bu durum sosyal devlet ilkesinin gereği olarak açık olarak değerlendirilemez.

Kurum’un mali istatistik verilerine göre SSK’yı/ SGK’yı kim/ler batırdı? (Siyasetçilerin diliyle)

AKP iktidarı, sosyal güvenlik sisteminin mali açıdan sürdürebilirliğinin sıkıntıda olduğu gerçeğini gizlemek ve üzerini örtmek için reklamlarla halka pembe tablo pazarlamaya çalışmaktadır. Oysa rakamların gösterdiği gerçek durum bunun tam tersidir.

SSK’nın tüm taşınır taşınmaz mallarına, gayrimenkullerine el konularak geçtikleri ve kamuoyuna o dönem ‘açık’ ve ‘kara delikleri’’ kapatıyoruz, devrim yaptık diye sundukları sosyal güvenlik sisteminin geçmişten daha fazla ‘açıkla’ yönetildiği görülmektedir.

             

                                        SGK 2020 yılında 67.4 Milyar TL ‘’Açık’’ verdi

Sosyal güvenlik kurumunun gelirleri giderlerini karşılayamamakta ve sistem açık vermeye devam etmektedir. SGK mali istatistiklerine göre AKP Hükümetleri döneminde (2003-2021 Temmuz) SGK’nın gelir- gideri arasındaki dengesizlik kronik hale gelmiş ve parmak hesabı ile miktar olarak toplam 444.5 Milyar TL ‘açık’ oluşmuştur.

AKP, 18 yılda ‘açıkları, kara delikleri’ kapatacak bir genel müdürü neden bulamadı?

Hiçbir sosyal devlet, sosyal harcamalar için bütçeden sosyal güvenliğe aktarılan kaynakları ‘açık’ ve ‘kara delik’ olarak nitelendiremez.

Sosyal güvenlik sistemini şirket gibi gören iktidar sahipleri bilmedirler ki, Kurum’un mali bütçesindeki bu ’açıktan’ genel müdürler değil, uygulanan politikalar ve bu politikaları hayata geçirmeye çalışan hükümetler/iktidarlar sorumludurlar.

AKP Başkanı’nın iddialarına bakacak olursak 18 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının bilgisini becerisini ortaya koyup, açıkları kapatacak, bu sıkıntıları çözecek yönetici bulamadığı görülmektedir.

                       Sosyal Güvenlik Kurumuna bütçe transferi artmaktadır.

AKP iktidarının sosyal güvenlik sisteminde değişiklik gerçekleştirirken, o dönem en önemli gerekçesi sosyal güvenlik sistemine yapılan bütçe transferinin azaltılacağına ilişkin iddiasıydı. 13 yıl geçti yasal düzenlemelerin yapılması üzerinden. O dönem kamuoyunda “bilgi kirliliği” yaratan, gerçekleri tersyüz eden ve çarpıtanların yüzlerini SGK aylık mali istatistikleri muhtemelen kızartmaktadır.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BÜTÇE TRANSFERLERİ

Bin TL

Yıl

 Bütçe Transferleri

Değişim Oranı
(%)

GSYH'ye Oranı (%)

2008

35.016.403

5,9

3,52

2009

52.599.691

50,2

5,26

2010

55.244.258

5,0

4,76

2011

52.772.218

-4,5

3,78

2012

58.728.293

11,3

3,74

2013

71.263.763

21,3

3,94

2014

77.335.890

8,5

3,78

2015

79.038.817

2,2

3,38

2016

108.073.487

36,7

4,14

2017

128.182.906

18,6

4,12

2018

150.530.375

17,4

4,04

2019

196.797.506

30,7

4,56

2020

248.846.194

26,4

4,93

2021*

149.480.674

 

 

 

* 2021 Ocak - Temmuz

Bütçe transferlerine ek ödeme, açık ve faturalı ödemeler, devlet katkısı, teşvikler  dahildir.

SGK mali istatistiklerine göre; Sosyal Güvenlik Kurumuna 2008 yılında 35 Milyar TL, 2010 yılında 55.2 Milyar TL, 2015 yılında 79 Milyar TL, 2020 yılında 248.8 Milyar TL, 2021 Ocak- Temmuz ayında ise 149.4 Milyar TL bütçe transferi yapılmıştır.

SONUÇ OLARAK;

AKP Genel Başkanı’nın iddiaları:  

  Kılıçdaroğlu, genel müdür olduğu dönem de SSK’yı batırdı!

• Sosyal Güvenlik Kurumu, AKP ile altın çağını yaşamaktadır!

Gerçek: 

• Tartışma, Sosyal Güvenlik Kurumunun gelir gider dengesinin ‘’açık’’ vermesi üzerine.

 • SGK’nın resmi verilere göre SGK’nın gelir-gider arasındaki dengesizlik  artmaya devam etmektedir. AKP döneminde 18 yıl boyunca bu “açık” toplam 444.5 Milyar TL’yi bulmuş ve Cumhuriyet döneminin tarihi ‘’açık’’ rekorunu kırmıştır.

AKP’nin 18 yıldır bu ‘açıkları’ kapatacak bürokratı/genel müdürü henüz bulamadığı görülmektedir!

• Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bütçe transfer oranının düşürüleceği iddia edilmişti.

• Oysa AKP döneminde hazineden Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bütçe transferi azalmamış aksine her yılı katlanarak artmaya devam etmektedir.

• Asıl üzerinde konuşulması gereken konu ise sosyal devlet ilkeleri olmalıdır.

Neden “Sosyal Devlet” konuşulup tartışılmıyor?

Sosyal güvenlik, yoksulluk, işsizlik, gelecekle ilgili ekonomik belirsizlik, yaşlılık ve hastalık gibi sosyal tehlikelerin ortaya çıkaracağı olumsuzlukları hafifletmeyi ya da yok etmeyi sağlayan önlemleri içerir. Çağdaş dünyada bütün ülkeler sosyal güvenliği devletler için bir kamu görevi, kişiler içinse bir hak olarak tanımışlardır. Hükümetlerin görevi sosyal güvenlik hakkının korunması ve bu hakkın güçlendirilmesine yönelik tedbirler ve kararlar almasıdır.

 

                                      Dr. Ergün DEMİR                 Dr. Güray KILIÇ

 

Kaynak;

-          SGK Aylık İstatistik Bilgileri. Mali İstatistikler 2021 Temmuz.

-          http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/aylik_istatistik_bilgileri Erişim 10.10.2021

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama