Ana içeriğe atla

KIZILAY BAĞIŞ OLARAK TOPLADIĞI KANLARI HASTANELERE ÜCRETSİZ Mi VERİYOR ?

KIZILAY TİCARİ BİR KURULUŞ MUDUR?

ÇADIR SATAN KIZILAY BAĞIŞ OLARAK TOPLADIĞI KANLARI HASTANELERE ÜCRETSİZ Mi VERİYOR YOKSA SATIYOR MU?

Kızılay’ın deprem felaketinin ardından depremzedelere doğrudan çadır temin etmek yerine bu çadırları deprem bölgesine giden yardım kuruluşu AHBAP’a ve sahra eczanesi kuran Türk Eczacılar Birliği’ne sattığı bilgisi basın aracılığıyla kamuoyuna yansıdı. Bu durum, akla Kızılay’ın vatandaşlardan bağış olarak topladığı kanları hastanelere ücretsiz mi veriyor yoksa satıyor mu sorusunu getirdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) konu ile ilgili maddesinde kan ve kan bileşenlerinin temini ve bedellerinin ödenmesi konusunu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

Sağlık Uygulama Tebliği- 4.6; Kan ve kan bileşenlerinin temini ve bedellerinin ödenmesi;

-          İkinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarınca, hastalar için hekimler tarafından gerekli görülen kan ve kan bileşenleri (eritrosit süspansiyonu, tam kan, trombosit, plazma, vb.), Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış kan hizmet birimleri ile Kızılay’a ait kan birimi bulunan yerlerde bu birimlerden temin edilir. Sağlık kurum ve kuruluşlarınca, hastalara kan temin ettirilmeyecektir. Sağlık kurum ve kuruluşlarınca temin edilmesi zorunlu olduğu halde temin edilmeyerek hastaya aldırılan kan ve kan bileşenlerine ait fatura bedeli hastaya ödenir ve ilgili sağlık kurum ve kuruluşlarından mahsup edilir.

-          SUT eki EK-2/B Listesi üzerinden faturalandırılan tedaviler için kullanılması gerekli görülen ve sağlık kurumlarınca temin edilen kan ve kan bileşenlerinin bedelleri epikrizde kan bileşeninin adı, sayısı, 128 kan barkod numaralarının belirtilmesi kaydıyla, SUT eki EK-2/B Listesi puanları esas alınarak Kurumca sağlık kurum ve kuruluşuna ödenir.

Hizmet başı işlem puan listesinde (EK-2/B) Kan bileşenlerine ödenen fatura miktarı.

Eritrosit Süspansiyonu, Kızılay'dan temin edilen      ₺543,07

Aferez trombosit süspansiyonu                                  ₺656,64

Havuzlanmış trombosit süspansiyonu, dörtlü             ₺756,51

Havuzlanmış trombosit süspansiyonu, altılı               ₺1.064,18

(Eritrosit ve tam kan transfüzyonu öncesi uygunluk testleriyle alıcı kan grubu testleri ayrıca faturalandırılır.)

Kızılay, tüm hastanelerin ihtiyaç duyduğu kanı gönüllü bağışçılardan temin etmekte, bağış yolu ile alınan insan kanı, hastanelere SGK’nın belirlediği ücret karşılığı verilmekte, kan bileşenlerinin fatura bedelini kamu hastaneleri Kızılay’a, SGK ise SUT’ta belirlenen tutar üzerinden hastanelere ödemektedir.

5624 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanunu kan ürünlerini, kandan elde edilen kan bileşenleri ve plazma ürünleri olarak tanımlamaktadır. Kan, bu ürünlerin elde edilebildiği bir hammaddedir. Yine aynı Kanun’da kan bileşenleri ve plazma ürünleri şöyle tanımlanmıştır:

Kan bileşenleri: Doğrudan, aferez veya diğer yöntemlerle tam kandan elde edilen eritrosit, granülosit ve trombosit süspansiyonları gibi hücresel kan bileşenleri ile plazma (taze donmuş plazma ve kriyopresipitat).

Plazma ürünleri: İnsan plazmasının işlenmesi suretiyle elde edilen tedavi maksatlı bütün ürünler

Hastanelerin Kızılay’dan bir aylık ortalama aldığı kan ve kan ürünleri ne kadardır?

-Büyük bir eğitim araştırma hastanesinin bir aylık tüketimi: 2000 civarı eritrosit süspansiyonu, 300 civarı havuz trombosit süspansiyonu, 600 civarı TDP, 50 civarı kriyopresipitat, 25 aferez trombosit süspansiyonu.

-Küçük bir hastanenin bir aylık  tüketimi: 400 civarı eritrosit, 100 civarı TDP, 100 aferez trombosit, 25 havuz trombosit süspansiyonu.

Kanda rant kavgası plazma ürünlerinin temin ve kullanımına ilişkindir.

Kızılay'dan temin edilen plazmaların endüstriyel kan ürünleri (pıhtılaşma faktörleri/ilaçları) üretimi için hammadde olarak kullanılması ve kan ürünü ilaçların bu plazmalardan yerli olarak üretilmesi hedeflenmişti. Plazma üretim tesislerini kurma ihalesinin kan ürünleri konusunda tecrübeli firmaların yeterli görülmeyip bir inşaat firması bağlantılı bir şirkete verilmesi ve Sağlık Bakanlığının da endüstriyel kan ürünü ithal etme yetkisini tümüyle yine bu şirkete vermesi ile kan ürünü ilaçlarda tekel oluşturma tartışmalarını başlattı.

Konuya ilişkin 09.09. 2019 tarihinde Türk Eczacılar Birliği ve İstanbul Eczacı Odası, yayımladıkları basın bülteninde “Bu ülkenin yerli ilaç sanayi atılımı için, gözünü ülke kaynaklarına dikmiş sermaye gruplarına, adrese teslim ihale oyunlarına, ilaç ve sağlık alanına alım garantili rant kapısı olarak bakanlara ihtiyacı da tahammülü de yoktur.” açıklamasını yapmışlardı.

Plazmadan elde edilen endüstriyel kan ürünleri (pıhtılaşma faktörleri/ilaçları) fiyatları yüksek olup örnek vermek gerekirse “bir aylık faktör reçetesi değişken olmakla birlikte 200.000 TL civarı... Kompleks olursa 700.000 TL’yi geçmektedir.''

SONUÇ OLARAK

Kızılay’ın zaten görevi olarak ücretsiz vermesi gereken deprem çadırlarını AHBAP ve Türk Eczacılar Birliği’ne satması akla zaten önemli görevlerinden bir diğeri olan kan ve kan ürünleri alanındaki işlevinin  sorgulanması gerektiğini düşündürmüştür.

Kızılay, tüm hastanelerin ihtiyaç duyduğu kanı gönüllü bağışçılardan temin etmekte, bağış yolu ile alınan insan kanını hastanelere ücret karşılığı vermektedir. Hastaneler de kan ücreti olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği üzerinden belirlenen miktarı Kızılay’a ödemektedirler.

Ancak kan ve kan bileşenlerinin bağışçıdan temininden alıcıya verilmesine kadar kanın transferinin sağlanması, soğuk zincir, depolama, taşıma ve güvenlik testlerinin gerçekleştirme süreci zor ve zahmetli bir işlemdir.  Kan ve kan bileşenleri için alınan bu ücretin ticari kaygıdan ziyade kan ve kan bileşenlerinin alınması, test edilmesi, işlenmesi, depolanması, kullanılır hale getirilmesi süreçleri için kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Plazma ürünlerinden elde edilen ilaçların fiyatlarının çok yüksek olduğu, kanda rant kavgasının esas olarak plazma ürünlerinin temin ve kullanımı için verildiği görülmektedir. Üretim için kurulması gereken tesislerin ihalesinin kan ürünleri konusunda tecrübeli firmalar yerine bir ayrıcalıklı ‘inşaat şirketine’ verilmesi ve plazmadan elde edilecek ilaçların üretimi için geri alım garantili olarak SGK, Sağlık Bakanlığı ve Kızılay ile sözleşme yapılmasını kabul etmek mümkün değildir.

                           Dr. Ergün DEMİR                                Dr. Güray KILIÇ

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SGK TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU KARŞISINDA KURUM VE KAMUOYU NEDEN SESSİZ?

  Sosyal güvenlik Kurumu’nun İzmir'in Menemen ilçesinde özel bir hastanede periferik anjiyoplasti (damarın genişletilmesi) işlemi için kullanılan tıbbi malzeme ve endikasyon dışı uygulamalardan dolayı 147 milyon TL zarara uğratıldığı bilgisi basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır.  SGK denetim raporuna göre ise aynı yöntemle tüm Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumunun 500 -600 milyon dolar zarara uğratıldığı tahmin edilmektedir. Tıbbi cihaz üretimi yapan şirket, hastaneler ve hekimlerin yer aldığı üçlü bir ayak tarafından gerçekleştirilen bu yolsuzluk ve usulsüzlük Kurum tarihinin sağlık alanındaki en büyük yolsuzluğu olarak değerlendirilmektedir. 3 yıl önce başlatılan yolsuzluk soruşturmasında muhakkik/denetim raporunda diğer il ve ilçelerde de denetim yapılması konusunda Rehberlik Daire Başkanlığına dosyanın gönderilmesine rağmen sadece bir ilçede mali şube operasyon yapıldığı diğer il/ilçelerde yapılmadığı görülmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki bu konu soğutul

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi tehlikede mi?

  SGK’nın gelir- gider dengesi giderek bozuluyor yani “finansman açığı” baş aşağı gidiyor! AKP iktidarının Sosyal Güvenlik Kurumu getirdiği son nokta; Sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi tehlikede! Seçim günü yaklaştıkça sosyal güvenlik sistemi kapsamında hane halkına yapılan yardımlar ve sosyal sigorta konusunda AKP iktidarı da muhalefette müjdeleri ara arda sıralamaya devam ediyorlar. Ancak bu vaatler sıralanırken 20 yıllık AKP iktidarının Sosyal Güvenlik Kurumunu getirmiş olduğu son nokta ise pek dikkate alınmıyor. Oysa seçim sonrasında eğer sosyal güvenlik sistemi yeniden yapılandırılmaz ve Kurum’a yapılan bütçe transferleri artırılmaz ise sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi bile tehlikede görünmektedir. AKP iktidarının, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, bu tabloyu yaratan sorumluları gerçek dışı, hayal ürünü söylemleri bıraksınlar. İşte devletin resmi verilerindeki gerçeklik: 03.05.2023 tarihinde yayımlanan SGK Şubat 2023 aylık sigortalı