Sağlık Bakanlığı, kamuoyu baskısıyla yanlış olan “muayene randevularına kota” uygulamasından vazgeçip, acilen MHRS randevularına yönelik yeni bir düzenleme gerçekleştirmiştir.
Yazımızdan
sonra neler yaşandı?
Geçen
hafta, randevu için Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS)
üzerinden müracaat eden engelli ve kronik rahatsızlığı
bulunan vatandaşlara “30 günde en fazla 3 randevu alabilirsiniz”
mesajlarının gelmesiyle süreci öğrenmiş olduk.
Bu durumdan herhangi bir yazılı tebliğ yapılmadığı
için hastane yöneticilerinin de haberi olmadığı, sadece “bilgi işlem ve
bilgisayar firmalarına” bilgi verildiği ve bu şekilde randevu kısıtı
getirildiği bilgisine ulaştık.
Bu gelişmeler üzerine;
Kronik hastalığı olan ve takip edilmesi gereken
hastalar, engelli ve kanser hastaları bu durumda ne yapacaklar sorusu sorduk
ve konu ile ilgili “Muayene
randevularına kota: 30 günde en fazla 3 randevu alabilirsiniz” yazımızı
blog’da yayımladık ve paylaştık. Konuyu öğrenen gazeteciler Bakanlık
yetkililerine sorup görüşlerini almak istediler. Ancak 24 saat geçmesine rağmen
Bakanlıktan herhangi bir yanıt, açıklama alamadılar. BirGün gazetesinin manşet
haberi sonrasında birçok basın ve yayın kuruluşu da haberi yayımladı. Habertürk
TV programında canlı yayında bu durum tespit edildi, Bakanlığa sorulduğu ve
açıklama beklendiği ifade edildi.
Haberin yarattığı etki ile kamuoyu baskısı oluşmaya
başlayınca Bakanlık sessizce harekete geçmek zorunda kalmıştır. İlgili Sağlık
Bakanlığı Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü yetkilileri tarafından öğleye
doğru Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden güncelleme
yapılmış, öğleden sonra da müracaat eden vatandaşlara “30 günde en fazla 3
randevu alabilirsiniz” yerine “Aktif 3 randevunuz bulunmaktadır. Randevunuz gerçekleştikten
sonra yeni randevular alabilirsiniz” mesajı gelmeye başlamıştır.
Bu düzenlemeyi yapıp ‘kota’yı kaldırdıktan sonra
akşamüstü Bakanlık tarafından yayımlanan basın açıklama metninde “Bakanlığımızca
MHRS randevularına yönelik herhangi bir düzenleme yapılmamış olup kota
getirilmesi söz konusu değildir. Hali hazırda ki mevcut uygulamaya göre,
MHRS’de bir kişinin aktif olarak üç randevusu bulunabilmektedir.” ifadeleri
ile hali hazırda üç randevu kotasını da kabul etmiş olmaktadırlar.
Kamuoyu baskısı ile de yaptıkları uygulamadan şimdilik dönmüş
bulunmaktadırlar.
Sonuç olarak;
Vatandaşların bazı ilaçlara ulaşamaması, birçok kamu
hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılamaması, Sağlık
Bakanlığına bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumları ile ağız ve diş
sağlığı merkezlerinde hastaların birçok branşta ve yan dalda muayene ve
ameliyat randevusu alamaması veya çok ileri bir tarihe alabilmesi sorunu devam
etmektedir. Katılım payı, özel sektörde kontrolsüz ilave ücret ve ilaçta fark
ücreti gibi uygulamalar da vatandaşı canından bezdirdiği gerçeği ortada durmaktadır.
Şu ana kadar yönergede bulunmayan randevu sayı
uygulamasını açığa çıkarmamız ile;
Bakanlığın sessiz sedasız uygulamaya koymaya
çalıştığı “birim zaman içerisinde verilebilecek randevu sayısı” randevu
kısıtı (kotası) anlamına gelmektedir. Bu durumun özelikle randevu almakta
zaten sıkıntı yaşayan engelli ve kronik hastalığı olan vatandaşlarımız için ne
anlama geldiğinin ( hastalara MHRS sistemi üzerinden gelen mesajı kamuoyuna
duyurmamız sonucu) kamuoyunda yarattığı infial, Bakanlığı merkezi randevu sistemi
mesajını “çevirerek” güncellemek zorunda bıraktırmıştır.
Ayrıca Merkezi Hekim Randevu Sistemi çalışma usul
ve esasları hakkında yönergenin EK-2 Hekim çalışma cetvelinde “vatandaşın en
erken bir (1) gün, en geç otuz (30) gün sonrasına randevu almasına imkan
verecek şekilde düzenlenir.” hükmü yer almakta olup randevu sayısı yer
almamaktadır.
Bu uygulamadan en fazla etkilenecek olan yaşlı
hastalar, gebeler, hematoloji-onkoloji hastaları, kronik hastalığı (kalp,
şeker, hipertansiyon, böbrek, KOAH vb.) olan vatandaşlar, seslerini kamuoyuna
duyurmamız sonucu MHRS’nin güncellenmesiyle şimdilik derin nefes
alabileceklerdir.
Fikri takibin önemine binaen halkın sağlık hakkını ve iyi hekimlik değerlerini savunmaya, GERÇEKLERİ yazmaya devam edeceğiz.
Dr. Ergün
DEMİR Dr. Güray
KILIÇ
Yorumlar
Yorum Gönder