Ana içeriğe atla

SONBAHARA KADAR GERÇEKLEŞECEK ÖLÜMLERİN SORUMLUSU KİM OLACAK SAYIN FAHRETTİN KOCA?

 

KOVID-19 salgını insan hayatını ve toplumsal yaşantıyı tüm ciddiyetiyle tehdit etmeye devam ederken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sadece çelişkili açıklama yapmakla kalmıyor aynı zamanda 83 milyondan gerçekleri gizleyerek vaka sayıları ve kayıpların artmasına da neden olmaktadır.

Fikri takip ile gerçekleri meslektaşlarımıza ve halkımıza aktarmaya devam ediyoruz.

Hani aşılama sürecini Nisan en geç Mayıs ayında bitirecektin Sayın Fahrettin Koca!

Aşılama sürecinin en geç Mayıs ayında biteceğini açıklayan Sayın Bakan 15 gün sonra fikir değiştirerek aşılama sürecinin bu kez sonbahara kaldığını söylemiştir. Ancak sonbahardan sonra virüsün yayılma hızının düşeceğini ve vaka ve kayıp sayılarının azalacağını belirtmiştir.

Tarih 25 Şubat 2021; Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Toplantısının ardından yapılan basın toplantısında, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca “105 milyon doz aşı ile Nisan en geç Mayıs ayı sonuna kadar 20 yaş üstü herkesin, 52.5 milyon insanımızın aşılanacağını’’ canlı yayında açıkladı.

Tarih 11 Mart 2021; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın televizyonlarda canlı yayımlanan salgının 1. yıl değerlendirme konuşmasında ise bu kez “Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak salgın üzerimizde ağır bir baskı olmaktan çıkacak. Vaka sayıları, kayıplar şimdiki ile kıyas edilmeyecek kadar azalacak, virüsün yayılım hızı düşecek’’ açıklamasını yaptı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın aşı konusunda 15 gün içerisinde iki farklı açıklama yapması güvensizliğe ve aşı tereddüdüne yol açmaktadır. Sağlık Bakanı bir an önce güven kaybına yol açan bu açıklamaları terk ederek gerçekleri kamuoyuyla paylaşmalıdır.

Vaka sayılarının giderek yeniden arttığı bu dönemde yapılan aşı sayısının azalması ve aşı uygulama sürecinin uzaması insanlarımızı önlenebilir bir hastalıktan kaybetmeye devam edeceğimizi göstermektedir.  Aklın ve bilimin ışığında bir salgın yönetimi yerine algı yönetiminin tercih edilmesi ve uygulanan yanlış ve tutarsız politikalar yüzünden sonbahara kadar binlerce insanımız daha hayatını kaybedecektir. Yeterli aşı tedariki yapılamaz ise sonbahara kadar yaşamını yitirecek vatandaşlarımızın sorumlusunun salgını yönetemeyen AKP iktidarı ve Sağlık Bakanının olacağı aşikardır.

Kim doğru söylüyor? AKP Genel Başkanı mı yoksa Sağlık Bakanı mı?

Tarih 25 Şubat 2021 ve 11 Mart 2021; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ‘’24 Kasım tarihinde Sinovac şirketiyle toplam 100 milyon doz için sözleşme yaptıklarını, Biontech ile ilk 800 bin dozu Mart’ın ilk haftası olmak üzere 4,5 milyon dozun Mart sonuna kadar, Marttan sonraki dönem de 30 milyon dozun opsiyonel şeklinde geleceğini ifade ederek toplam 130 milyon doz aşı için 2 ayrı aşı üreticisi ile anlaştıklarını’’ canlı yayında açıkladı.

Tarih 12 Mart 2021; AKP Genel Başkanı cuma namazı sonrası gazetecilerin aşı temini konusunda soruları yanıtlarken, ‘’Çin’den de ikinci bir paketin gelmesi söz konusu olabilir. Eğer o konuda da mutabık kalırsak bir 50 milyon doz daha alabiliriz’’ açıklamasını yapmıştır.

Sağlık Bakanı Çin Sinovac şirketi ile 100 milyon doz aşı için anlaştıklarını açıklarken, AKP Genel Başkanı ise eğer ikinci bir paketin gelebilmesi için, mutabık kalınırsa bir 50 milyon doz daha alabiliriz açıklamasını yapmıştır.

AKP Genel Başkanın açıklamasından Çin Sinovac şirketiyle ilk 50 milyon doz aşı anlaşması yapıldığı ikinci 50 milyon doz aşı için ise henüz sözleşme yapılmadığı ve mutabık kalınmadığı anlaşılmaktadır. Böylece Sağlık Bakanın Çin Sinovac şirketi ile 100 milyon doz aşı anlaşması yapıldı açıklaması ASKIDA kalmıştır.

SON SÖZ

Bulaşmayı engellemek için getirilen standart önlemler (maske-mesafe-temizlik-havalandırma) ve kısıtlama tedbirleri ne yazık ki COVID-19 salgınının kontrol altına alınabilmesi için yeterli olamamaktadır. Salgının kontrol altına alınabilmesi için etkili aşıya olan ihtiyaç giderek daha da artmaktadır.

Pandemi ile mücadelenin en yaşamsal aracı olan aşıların ülkemizde uygulanma süreci, en küçük bir hatayı kaldırmayacak önemdedir.

Pandemi nedeniyle bugüne kadar on binlerce yurttaşımız ve yüzlerce sağlık çalışanımız yaşamını kaybetmiştir. Siyasi otorite maske dağıtımında yaşanan gel-gitler, belirsizlikler ve buna bağlı teminde yaşanan gecikmede olduğu gibi aşı konusunda da çözüm üretmekte başarısız olmuştur.

Sağlık Bakanının “13 Ocak’ta başlayan aşı programı muntazam bir şekilde yürüyor.’’ açıklaması da göstermektedir ki, aşı programı ile pembe tablo çizilmekte ve top çevrilmektedir. Aslında beklenen henüz 3.Faz çalışması yapılmamış olan yerli aşıdır.   

Türkiye’nin bu süreçte bu kadar ağır bedel ödemesinin ve hala ödüyor olmasının sorumlusu;

Salgın sürecini şeffaflıktan ve toplum katılımından uzak yürüten,

Aylarca vaka sayılarını açıklamayan ve gerçek ölüm sayılarını gizleyen,

Yeterli miktarda aşı temin edemeyip yaygın ve etkili aşılama yapamayan,

Kalabalık ve kapalı ortamlarda yapılan lebaleb dolu AKP kongrelerini görmezden gelen,

Gerekli önlemleri almayıp “Maske-Mesafe-Hiyen” tekerlemesiyle sorumluluğu vatandaşlara yıkan, 

On binlerce yurttaşımızın hayatına mal olan COVID-19 pandemisinden “başarı hikayesi” çıkarmaya, salgından siyasi rant sağlamaya çalışan AKP zihniyetidir.

Geçtiğimiz bir yılda yaşananlar da göstermektedir ki, Türkiye’de salgınla mücadelenin ön koşulu bu zihniyetle mücadeleden geçmektedir.

 

                          Dr. Ergün DEMİR                                         Dr. Güray KILIÇ

 

Kaynak

25 Şubat 2021 tarihinde   Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Kocanın açıklaması (26.00 dk.- 27.55 dk.)

https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1364977922231173123

11.03.2021 tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Kocanın salgının 1. yıl değerlendirme konuşması. (11.30 dk.)

https://www.youtube.com/watch?v=pE7YB54W4aY

https://twitter.com/drfahrettinkoca?ref_src=twsrc%5Egoogle%7Ctwcamp%5Eserp%7Ctwgr%5Eauthor

12.03.2021 tarihinde AKP genel başkanı Cuma namazı sonrası gazetecilere yaptığı açıklama (2.30 dk.)

https://www.sondakika.com/haber/haber-cumhurbaskani-erdogan-cuma-namazi-sonrasi-13989271/

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama