Ana içeriğe atla

Aşı olmak için bekleyen milyonlarca vatandaş soruyor: Sayın Fahrettin Koca, gelecek dediğin 100 milyon doz AŞI NEREDE?


Sağlık Bakanı ve AKP Genel Başkanının açıklamalarına bakılırsa aşı tedarikinde sıkıntı var.

Günde 1 milyon aşı yapacağız dediler, aşı yapma sayısı azaldı, aşı yok, Bakan telaş içinde! Salgın sürecini başından beri şeffaf yönetemeyen AKP iktidarı ve Sağlık Bakan, şimdi sorumluluğu yıkacak günah keçisi aramakta!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın aşı tedariki konusunda yaptığı açıklamalar çelişkili!

Sağlık Bakanı’nın 1 Aralık tarihinde yaptığı açıklamada, 50 milyon doz aşı için sözleşme imzalandığı, Aralık ayında en az 10 milyon, ama muhtemelen 20 milyon, Ocak ayında 20 milyon, Şubat ayında ise 10 milyon temin edileceğini açıkladı ve bunlar için günde 1 milyon doz aşı uygulaması yapılacağını ifade etti.

Kargo uçaklarıyla aşı gelişlerini canlı yayınlayan AKP iktidarı, 50 milyon doz aşıyı getiremeyince çareyi gelen aşı miktarını açıklamamakta buldu. Canlı yayımlanan kargo uçakları ile aşı geliş şovlarının yerini penguen dizileri almaya başladı.

Bakan, 1 Aralık tarihinde 50 milyon doz aşı anlaşması yapıldığını açıklamışken, 25 Şubattaki basın toplantısında gazetecilerin sorduğu soruya cevaben de 24 Kasım’da Sinovac firmasıyla toplam 100 milyon doz sözleşme yapıldığını söyledi. Ancak Kasım ayının Aralık ayından önce geldiğini unuttu.

Ayrıca Biontech ile yapıldığı iddia edilen anlaşmaya göre de ilk 800 bin dozu 10 gün içinde olmak üzere 4,5 milyon doz Mart sonuna kadar, Marttan sonraki dönem 30 milyon opsiyonel Biontech aşısı geleceğini ifade etti.10 gün geçti 800 bin ilk doz Biontech aşısı’ da gelmedi.

Bakan 100 milyon dozluk anlaşmamız var diyor ‘aracı’ pardon distribütör firma ise 50 milyon doz diyor!

Keymen ilaç sanayi ve ticaret anonim şirketinin sahibi Cantürk Alagöz, İsmail Saymaz’a verdiği röportajda, 50 milyon doz için anlaşman olduğu, geri kalan aşının Çin sağlık otoritesinin onayına bağlı olduğunu, izin alındıkça yüklemelerin yapıldığını ve Mart sonuna kadar 50 milyon doz aşının geleceğini belirtmiştir. Çin’in izinlerinin netleşmesi durumunda Türkiye’de Haziran-Temmuz’a kadar toplumun tamamının aşılanabileceğini ifade etmiştir.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına bakılırsa toplam 130 milyon doz aşı gelecek, günde 1 milyon doz aşı yapılacak ve böylece toplam nüfusun %70’i aşılanarak Nisan-Mayıs aylarında aşılama bitecek!

Aşı sırasını bekleyen vatandaşlar soruyor: 100 milyon doz AŞI NEREDE?

Bakan aşı yok diyemiyor bunu yerine gelen aşı miktarını açıklamanın firmalar ve ülkeler bazında sakıncalı olacağını söylüyor! Aklımızla alay ediliyor. Türkiye’ye Çin’den gelen Sinovac şirketinin aşılarını havaalanlarında canlı televizyon yayınlarıyla dünya aleme duyurduğunuzda sakınca yok muydu?

Hani günde 1 milyon aşı yapılacaktı: Ne oldu Sayın Fahrettin Koca

Aşılama başlayalı 60 gün geçti, Bakan’ın hesabına göre bu tarihe kadar 60 milyon doz aşılanma yapılmış olacaktı. Oysa yapılan 1 ve 2. dozun toplamı 10,5 milyon doz ve aşılama hızı azaldı. Daha birinci grup aşılaması bitmedi ki 2.gruba başlanabilsin.

Bakan aşı yok diyemiyor, Zaman zaman aşılama sayısındaki azalma ya da artışın olmasının tamamen lojistik gerekçelerle bilinçli olarak planlandığını açıklayarak adeta aklımızla alay ediyor.

Aşı yapma sayısı azaldı, aşı yok; AKP Genel Başkanı ve Sağlık Bakan, sorumluluğu yıkacak günah keçisi arıyordu ki buldu! Ey Kılıçdaroğlu …..

Kılıçdaroğlu ise,

Sordu? Aşıyı alırken bir sözleşme yaptınız mı? Kaç doz aşı alındı? Her bir doz aşı için maliyet nedir? Açıklayınız. Açıklanmadı.

Sordu? Aşı alımında aracı firma var mı, varsa rolü nedir? Aracı firma bundan ne kadar kazanıyor? Aracı firma için mi KDV oranı %8’den %1’e düşürüldü?  Önce aracı firma yok dendi, A.A muhabiri gümrükte aşı kolilerinin önünde poz verince ve kolilerin üzerinde aracı firmanın etiketi çıkınca da yüzleri kızarmadı, yok denen aracı firma var dendi ve aracı firma birden distribütör oldu.

Sordu? Çin'den gelen 1 milyon doz ücretsiz aşının Keymen şirketi tarafından Devlet Malzeme Ofisi'ne her bir dozu 12 dolardan fatura edilip edilmediğini açıklayınız!

Önce inkar edilmeye çalışıldı, faturalar ortaya çıkınca kıyamet kopmaya başladı. Sağlık Bakanı şirkete ödenen 12 milyon dolar için 3 günde bir açıklama yayınlarken topa AKP Genel Başkanı ’da girdi.

Sorulara açık olarak cevap veremeyen, toplumu yeterince aydınlatamayan ve süreci şeffaf yürütemeyen Sağlık Bakanı ve AKP Genel Başkanı aşı tedarikinde yetersizliğin sorumlusunu buldular: Suçlu Kılıçdaroğlu.

Kendi adına sorulara inandırıcı cevap veremeyen Sağlık Bakanı, 83 milyon adına Kılıçdaroğlu’ nu suçlamış ve Türkiye’nin aşı programını riske attığını, Çin ile ilişkilerin bozulmasına yol açarak aşı tedarikini zorlaştırdığını söylemiş ve kendi aşısını olduğu halde kendisinden sonra aşı olacak vatandaşlarımıza kullanılacak aşıların tedarikini umursadığını belirterek, bu konuda sorumlu davranmaya davet etmiştir.

Sağlık Bakanı, bir yandan "Fiyatı söylediniz, aşı tedarikini tehlikeye attınız", bir yandan da "Dünyada en ucuz biz alıyoruz" diyor. Bu ticari sırsa, en ucuza aldığınızı nereden biliyorsunuz? Diğer ülkelerin aldığı ücreti demek ki biliyorsun? Diğer ülkelerin aldığı aşı ücreti sır olmuyor da Türkiye’nin ki niye sır oluyor.? Tüm ülkelerin aşıları kaça aldığını herkes biliyor.

AKP Genel Başkanı Erdoğan, ise "Ey ana muhalefet partisinin başındaki adamcağız; sen ne zamandan beri şu anda devletin aşıları parayla sattığını söylüyorsun? Önce ne dedin: Ben vatandaş Kemal'im, sıram ne zaman gelirse, o zaman aşımı yaptıracağım.

O halde niye gittin yaptırdın? diye sorusuna ise Kılıçdaroğlu cevap olarak “hiç öyle bir şey söylemediğini, ama Erdoğan’ın nerden duyduğunu anlayamadığını, yalan söyleyenlerin utanacağını, kendisinin yalan söylemediğini, asla öyle bir laf etmediğini, sırası geldiği için gidip aşı olduğunu belirterek işte bu zihniyetin devleti yönettiğini ifade etti.

Son söz,

Salgın’da aşı politikası açık ve şeffaf olarak yürütülmelidir. Bu politika nitelikli, ücretsiz aşı ve aşılama ile tamamlanmalıdır. Salgının kontrol altına alınabilmesi için etkili aşıya olan ihtiyaç giderek daha da artmaktadır.

Ülkemizde kullanılan aşıların tümü yurtdışında üretilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın takviminde yer alan aşılar ve Covid-19 aşısı kullanıma ücretsiz sunulmaktadır. Aşı bedelini siyasiler cebinden ödememektedir. Ücretler vatandaşlardan alınan vergilerden oluşan genel bütçeden karşılanmaktadır. Onun içindir ki her bir doz aşının maliyeti topluma açıklanmalıdır.

Öyle anlaşılıyor ki tıpkı kamu özel ortaklığı ile yapılan oto yollar, köprüler ve şehir hastaneleri gibi aşı maliyeti de “Ticari Sır’’ a giriyor. Aracı firmayı, firmaya aktarılan parayı, her bir doz için aşı maliyetini, 12 milyon doların akıbetini sormayın diyorlar. Sorarsanız aşı tedariki sıkıntıya girermiş!

Aşı tedarik konusunda Sağlık Bakanı ve AKP Genel Başkanın açıklamalarına bakılırsa aksamalar olmakta, bu durum da aşı tereddüdüne yol açmaktadır. Ümit ederiz ki aşı süreci, yüze göze bulaştırılan ve dağıtılamayan “5 adet maske” meselesine ve IBAN numarası verilerek istenen PCR test sürecine dönüşmez.

 

                       Dr. Ergün DEMİR                                       Dr. Güray KILIÇ

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama