Ana içeriğe atla

Sosyal Güvenlik Kurumu COVID-19 Salgınında Görevini Yapmaktan Kaçınamaz!

 

Sosyal Güvenlik Kurumu COVID-19 Salgınında Görevini Yapmaktan Kaçınamaz!

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve Sağlık Bakanı Sorumluluklarının Gereğini Yapmalıdırlar!

COVID-19 pandemisinin zayıflatılamadığı ve yaygınlaşma eğiliminin arttığı birçok ilde yoğun bakım servislerinde boş yatak bulunamamaktadır.

Pandemi süresince COVID-19 hastalarına yoğun bakım servislerinde bakmayan özel hastaneler ve sağlık kuruluşları kamulaştırılmalı ve Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda hizmet vermelidir.

AKP iktidarının ekonomik güdülerle 1 Haziran sonrası epidemiyolojinin yol göstericiliğinden yoksun bir şekilde erkenden aceleci, kontrolsüz olarak açılma süreci başlatması ile COVID-19 salgını ne yazık ki kontrol edilemez bir noktaya doğru ilerlemektedir. İstanbul’a ek olarak Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Konya, Manisa, Ankara, Bursa, Batman, Elâzığ, Malatya, Kayseri, Sivas’ta da salgın hızla yayılmıştır. Bu illerde COVID-19 hastalarının yoğun bakım servislerinde yer bulamadıkları haberleri hekimler tarafından yaygın olarak dile getirilmektedir.

Salgının hızla arttığı illerde neden yoğun bakım servislerinde yer bulunamamaktadır?

Bugün birçok ilde yoğun bakım servislerinde boş yatak bulunamamasının temel nedenleri arasında hastane işletmelerinin yoğun bakım yataklarını en çok para kazandıran hizmet olarak görmesi, yoğun bakım servislerinin özel sektör ağırlıklı olması ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 29 Haziran 2020’ tarihinden itibaren özel hastanelere COVID-19 tedavisi gören hastalar için yoğun bakım pandemi bakım ücreti ödemesini iptal etmesi yer almaktadır.

Olağandışı bir döneme girilmesine ve salgının hızla yayıldığı illerde hastaların yoğun bakım servislerinde yer bulamamasına karşın sorunun muhatabı olan ve sürecin başından beri başını kuma gömen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un hiç sesi çıkmamaktadır.

Bakana soruyoruz; Bakanlığınıza bağlı Sosyal Güvenlik Kurumu özel hastanelerin pandemi bakım hizmeti ödemelerini neden iptal etti?

SGK’nın özel hastane medulla sisteminde yayımladığı ‘’SUT eki EK/C listesinde yer alan birinci, ikinci ve üçüncü basamak pandemi bakım hizmeti işlem kodları, medulla hastane sisteminde işlem tarihi 29.06.2020 tarih itibari ile pasiflemiştir’’ duyurusu ile özel hastanelerin pandemi bakım hizmeti ödemeleri iptal edilmiş oldu.SGK’nın hiçbir gerekçe açıklamadan özel hastanelerin pandemi bakım hizmeti ödemelerini iptal etmesinin nedenini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı kamuoyuna açıklamalıdır.

Ülkemizde 24.965’i erişkin olmak üzere toplam 39.279 yoğun bakım yatağı bulunmaktadır.

Kaynak: TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Sağlık Bakanlığı 2020 Yılı Bütçe Sunumu

Yoğun bakım yatak sayıları özel sektör ağırlıklı; Sağlık Bakanlığı 2020 bütçe sunumu verilerine göre; Ülkemizde toplam yoğun bakım yataklarının %42,9’u Sağlık Bakanlığı, %41,3’ü özel hastaneler, %15,6’sı üniversite hastanelerinde yer almaktadır.

Özel hastaneler ve sağlık kuruluşları ile SGK arasında zımni bir anlaşma mı var?

Özel sağlık sektör doğası gereği COVID-19 hastalığına “maliyet” ve “kâr” penceresinden bakmaktadır.

SGK’nın hiçbir gerekçe açıklamadan özel hastanelerin pandemi bakım hizmeti ödemelerini iptal etmesi ve Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanın “sürekli zarar ederek hasta bakamayız, özel sektörün COVID-19 hastası kabul etmeyeceğiz” açıklaması “COVID-19 hastalarına devlet ve üniversite hastaneleri baksın, elektif vaka ve işlemleri özel hastaneler baksın, hastalardan %200 ve ötesi ilave ücret alınsın’’ türünden zımni anlaşmanın varlığını akla getirmektedir.

COVID-19 pandemisi ile mücadele her şeyin normal, olağan kabul edildiği, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı başta olmak üzere ülkeyi yönetenlerin yoğun bakım servislerinde yaşanan sorunları görmezden geldiği bir anlayışla sürdürülemez. 

Sonuç olarak; COVID-19 salgını bütün ağırlığı ile devam etmekte ve hekimlerin verdikleri bilgiye göre birçok ilde yoğun bakım servislerinde yer bulunamamaktadır.

COVID-19 pandemisi sürecini bir “başarı öyküsü” yaratma çabasından kaynaklı gerçekler yerine sanal rakam ve beklentiler ile pandemide kontrolü kaybettiği anlaşılan yöneticilerin, hastanelerin salgınla kuşatıldığı bu günlerde, salgının yaygınlaşma eğiliminin olduğu illerde yoğun bakım servislerinde yer bulamayan vatandaşların haykırışına kulak vermelerini istiyoruz.

Önümüzdeki günlerde okulların açılması girişimi, mevsimsel grip dönemi ve havaların soğuması ile birlikte kronik hastalığı olanların da salgından etkilenmesi daha ağır tabloların ortaya çıkması yol açacaktır. Ayrıca büyük ameliyatlar ve acillere başvuru da göz önüne alındığında ciddi yoğun bakım yatağı ihtiyacının ortaya çıkacağını ön görmek zor değildir.

Önerilerimiz;

-          Sağlık Bakanı salgının hızla yaygınlaştığı İstanbul, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Konya, Sivas, Manisa, Ankara, Bursa,Batman, Elâzığ, Malatya, Kayseri vb. illerde erişkin yoğun bakım servislerinde (Yenidoğan ve çocuk yoğun bakım sayılarını katmadan) yatak doluluk oranlarını sade ve şeffaf şekilde kamuoyuna açıklamalıdır.

-          Sorunun muhatabı olan ve sürecin başından beri başını kuma gömen Sosyal Güvenlik Kurumu COVID-19 tanı-tedavi süreçlerinde sağlık hizmetlerinin finansmanı konusunda kamuoyunu bilgilendirmelidir.

-          Acilen SGK pandemi bakım ücretinin dahil olduğu yoğun bakım paket fiyat uygulamasını ayrım yapmadan tüm hastanelere ödemelidir.

-          Nitelikli, kamusal kaynaklı sağlık hizmet sunumuna her zamankinden daha fazla gereksinim vardır. Bu olağandışı dönemde hastaları mağdur edecek uygulamalardan acilen vazgeçilmelidir.

-          Yıllardır hastalardan %200 ve ötesi ilave ücret alan özel hastanelerin yasaklanmış olmasına rağmen bu salgın döneminde bile vatandaştan ilave ücret talep etmeleri ve salt maliyet/kar odaklı sağlık hizmeti üretmelerini kabul etmek mümkün değildir.    

-          Düzenleme yapılmasına rağmen pandemi süresince COVID 19 hastalarına yoğun bakım servislerinde bakmayan özel hastaneler ve sağlık kuruluşlarının kamulaştırılarak, Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda hizmet vermeleri sağlanmalıdır.

 

             Dr. Ergün DEMİR                                                     Dr. Güray KILIÇ

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emekli hekim maaşları arasında sosyal güvenlik kurumu kaynaklı ayrımcılık son bulsun!

  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçe, Kesin Hesap, Sayıştay Raporu 11.11.2022 Cuma günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülecek. Görüşme öncesi Sayın Bakan Vedat Bilgine binlerce emekli hekim adına; Emekli hekim maaşları (4a/4b/4c statüsündeki) arasındaki uçurumun kapatılması ve sadece 4c’lı (Sağlık Bakanlığı) hekimlere yapılan ek ödeme düzenlemesinin tüm emekli hekimleri kapsaması, çalışan emekli hekimlere ek ödemenin kesilmemesi taleplerini iletiyoruz. Emekli hekimler arasında emekli olduğu sosyal güvenlik kurumuna göre emekli maaşları arasındaki farklılıklar bulunmaktadır. Emekli Sandığı, BAĞ-KUR ve SSK’ dan emekli olan hekimlerin emekli maaşları arasında büyük farklılıklar vardır.  SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olan hekimlerin Emekli Sandığından emekli olan hekimlere göre maaşları son derecede düşüktür. Bunun da en önemli nedeni emekli hekimlere ödenen ek ödemenin SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olan hekimlere ödenmemesidir. Emekli Sandığı emeklisi hekimlerin e...

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından ...

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Ne...