Ana içeriğe atla

ÖZEL HASTANELERDE YATAN COVİT-19 POZİTİF HASTALAR ÜCRET ÖDEYECEK Mİ?


ÖZEL HASTANELERDE YATAN COVİT-19 POZİTİF HASTALAR ÜCRET ÖDEYECEK Mİ?
Sorunun muhatabı ve sürecin başından beri başını kuma gömen Sosyal Güvenlik Kurumuna çağrımızdır;  Yapılacak SUT değişikliği ile COVİT-19 hastalığı, SUT EK-2/G ilave ücret alınmayacak işlemler listesine alınmalıdır.
COVID-19 salgını nedeniyle birçok vatandaşımız kamu ve özel hastanelerde tedavi görmektedir. Özel hastanelerin de pandemi hastanesine dönüştürülmesine rağmen, son günlerde özellikle bazı özel hastanelerin COVİT-19 tanısı alan yatan hastalar ile test yaptırmak isteyenlerden ücret talep ettiği bilgisi kamuoyunun gündemindedir. Sağlık Bakanı, test ve hasta yatış sürecine ilişkin kamu ya da özel hiçbir sağlık kuruluşunun ücret talep edemeyeceğini açıklasa da bazı özel hastanelerin hastalardan ücret aldığı görülmektedir.
Finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerini kim belirlemektedir: SGK mı? Sağlık Bakanlığı mı?
Sosyal Güvenlik Kurumu, sağlık hizmetlerini kamu veya özel sağlık hizmet sunucularından satın almaktadır.  Bu satın alınan hizmet için ödeme önceden imzalanan protokol/sözleşmeler göre yapılmaktadır.
Finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını belirlemeye Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yetkilidir. (5510 Sayılı Kanun, Md.62)
Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) yayınlanmakta ve bu tebliğ çerçevesinde sağlık giderleri karşılanmaktadır.
5510 sayılı Kanun’un ilgili maddesinde görüldüğü gibi sağlık hizmetlerinin ödeme usul ve esaslarını Sağlık Bakanlığı değil Sosyal Güvenlik Kurumu belirlemektedir.
Ancak ülkemizde pandemi ilan edilmesine ve olağandışı bir döneme girilmesine karşın SGK’nın hiç sesi çıkmamaktadır. Örneğin kamu veya özel sağlık kuruluşlarında yaşanan tıbbi malzeme ve kişisel koruyucu ekipman eksikliklerine ilişkin herhangi özel bir düzenleme gerçekleştirilmemiştir.
Sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları
Sağlık hizmetlerine ‘insana yaraşır bir biçimde’ ulaşabilmek için maalesef sadece Genel Sağlık Sigortası primi ödemek yeterli olmamaktadır. Vatandaş, sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tetkik, tıbbi malzeme, ilaç, reçete vs. adı altında ek olarak cepten SGK’ ya katılım payı, özel sağlık kurumuna vakıf üniversite hastanelerine ayrıca ilave ücret ödemek zorundadır.
(SUT 1.8) - Katılım payı; Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenecek tutarı ifade eder.

Katılım payı uygulanacak sağlık hizmetleri;
Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesinde,
Ayakta tedavide sağlanan ilaçlarda,

Tıbbi malzeme; ortez ve protezlerde,

Yardımcı üreme yöntemi tedavilerinde katılım payı SGK tarafından alınmaktadır.

 Katılım payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler:

Kurumca finansmanı sağlanan kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri için yapılan ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi ve sağlanan ilaçlar için tıbbi malzeme katılım payı alınmaz.

    Tetkik ve tahliller ile diğer tanı yöntemlerinde kullanılan ilaçlardan, yatarak tedavilerde kullanılan ilaçlardan, sağlık raporlu ilaçlardan katılım payı alınmaz.

 

(SUT 1.9) - İlave ücret alınması uygulamasında;

Kurumla sözleşmeli vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca Kurumca belirlenen oranı      (%200) geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilir. Sağlık hizmeti sunucusu, sunduğu sağlık hizmetleri öncesinde, alacağı ilave ücrete ilişkin olarak hasta veya hasta yakınının yazılı onayını alır. Bu yazılı onay alınmadan işlemler sonrasında herhangi bir gerekçe ileri sürerek ilave ücret talebinde bulunamaz.
Acil servislerden kabul edilerek doğrudan uygulanan acil girişimsel işlemler ile 24 saat içinde acil gözlem ünitelerinde uygulanan tüm sağlık hizmetleri için ilave ücret alınamaz. Hastadan ilave ücret alınabilmesi için hastaya/hasta yakınına acil halin sona erdiğine ve müteakip işlemlerin ilave ücrete tabi olduğuna ilişkin “Acil Halin Sona Ermesine İlişkin Bilgilendirme Formu” (EK-1/D) kullanılarak, yazılı bilginin imza karşılığı verilmesi zorunludur.

      İlave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri

a) Acil servislerde verilen ve SUT eki EK-2/B Listesinde yer alan 520.021 kod numaralı “Yeşil alan muayenesi” adı altında Kuruma fatura edilebilen sağlık hizmetleri hariç olmak üzere, acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri,
b) Yoğun bakım hizmetleri,

c) Yanık tedavisi hizmetleri,
ç) Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri),
d) Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri,
e) Organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri,
f) Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri,
             g) Hemodiyaliz tedavileri,
ğ) Kardiyovasküler cerrahi işlemler. (İstisnai sağlık hizmetlerinde belirtilen işlemler hariç)
h) İşitsel implant işlemlerinden
j) SUT eki EK-2/G Listesinde yer alan işlemler ile bu işlemlere ilişkin sunulan sağlık hizmetlerinden.

Özetlersek Gerçekler;
-          Finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını belirlemeye Sağlık Bakanlığı değil Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
-          Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) yayınlanmakta ve bu tebliğ çerçevesinde sağlık giderleri karşılanmaktadır.
-          Tüm sağlık kurum ve kuruluşları;
-          Sağlık Uygulama Tebliğine (SUT) göre; Pandemi nedeniyle COVİT-19 hastalığı (koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında) katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerine girdiği için hastalardan muayene, tahlil ve tıbbi malzeme katılım payı alamaz.
-          Acil servislerden kabul edilerek doğrudan uygulanan acil girişimsel işlemler ile 24 saat içinde acil gözlem ünitelerinde uygulanan tüm sağlık hizmetleri için ilave ücret alınamaz.
-          Yoğun bakım hizmetlerinden ilave ücret alamaz.
-          Kurumla sözleşmeli vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşları;
-          Yoğun bakımda çıkan ve servise yatırılan hastadan, 2 yataklı odalarda sundukları otelcilik hizmetleri için “Standart yatak tarifesi”  işlem bedelinin 1,5 katını, tek yataklı odalarda ise 3 katını geçmemek üzere kişilerden ilave ücret alabilir.
     
SONUÇ OLARAK; Hepimizi etkileyen zor bir dönemden geçmekteyiz. Hem kendimizin hem de yakınlarımızın hastalanması endişesini yaşarken, aynı zamanda mesleğimizi uygulayıp, hastalığın yayılmasını engellemeye ve hastalarımızı iyileştirmeye çalışırken, vatandaşlar ise can derdine düşmüş iken;
Yılardır hastalardan %200 ve ötesi ilave ücret alan ve ancak şimdilerde pandemi nedeniyle elektif vaka başvurularının azalması nedeniyle gelirleri düşen bazı özel hastanelerin bu pandemi durumunda bile vatandaştan fazladan ilave ücret almaları kabul edilebilir bir durum değildir.
Sorunun muhatabı ve sürecin başından beri başını kuma gömen Sosyal Güvenlik Kurumuna çağrımızdır;  Yapılacak SUT değişikliği ile COVİT-19 hastalığı, SUT EK-2/G ilave ücret alınmayacak işlemler listesine alınmalıdır.
Sağlık kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar için kişisel koruyucu ekipman ve hijyen malzeme paketi, Sosyal Güvenlik Kurumunca ‘özel hallerde karşılanan tıbbi malzemeler listesine’ alınmalı ve sağlık çalışanlarına dağıtılmalıdır.

                                   Dr. Ergün DEMİR                                                   Dr. Güray KILIÇ


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağl

Özel sağlık kurumlarında (SGK sözleşmeli-sözleşmesiz) pandemi süresince COVİD-19 hastalarının ücretlendirilmesi Bilgi Notu

- Özel sağlık kurumlarda COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep edilmesi, -COVİD-19 pandemisi nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler, -13.04.2020 Tarihli ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı,   -Yabancı hastalara sunulan tedavilerin ne şekilde ücretlendirileceğine ilişkin mevcut bilgiler çerçevesinde bilgi notudur. -           Özel sağlık kurumlarının COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep etmesi önünde yasal engel var mıydı? COVID-19 salgını nedeniyle birçok vatandaşımız kamu ve özel hastanelerde tedavi görmektedir. Özel hastanelerin de pandemi hastanesine dönüştürülmesine ve Sağlık Bakanının test ve hasta yatış sürecine ilişkin kamu ya da özel hiçbir sağlık kuruluşunun ücret talep edemeyeceğini açıklamasına rağmen, bazı özel hastanelerin COVİD-19 tanısı alan yatan hastalar ile test yaptırmak isteyenlerden ücret talep ettiği bilgisi kamuoyunun gündemine gelmişti. 9 Nisanda COVİD-19 pan demisi nedeniyle Sağlık Uygu

SGK TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU KARŞISINDA KURUM VE KAMUOYU NEDEN SESSİZ?

  Sosyal güvenlik Kurumu’nun İzmir'in Menemen ilçesinde özel bir hastanede periferik anjiyoplasti (damarın genişletilmesi) işlemi için kullanılan tıbbi malzeme ve endikasyon dışı uygulamalardan dolayı 147 milyon TL zarara uğratıldığı bilgisi basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır.  SGK denetim raporuna göre ise aynı yöntemle tüm Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumunun 500 -600 milyon dolar zarara uğratıldığı tahmin edilmektedir. Tıbbi cihaz üretimi yapan şirket, hastaneler ve hekimlerin yer aldığı üçlü bir ayak tarafından gerçekleştirilen bu yolsuzluk ve usulsüzlük Kurum tarihinin sağlık alanındaki en büyük yolsuzluğu olarak değerlendirilmektedir. 3 yıl önce başlatılan yolsuzluk soruşturmasında muhakkik/denetim raporunda diğer il ve ilçelerde de denetim yapılması konusunda Rehberlik Daire Başkanlığına dosyanın gönderilmesine rağmen sadece bir ilçede mali şube operasyon yapıldığı diğer il/ilçelerde yapılmadığı görülmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki bu konu soğutul