Ana içeriğe atla

Sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi tehlikede mi?

 SGK’nın gelir- gider dengesi giderek bozuluyor yani “finansman açığı” baş aşağı gidiyor!

AKP iktidarının Sosyal Güvenlik Kurumu getirdiği son nokta; Sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi tehlikede!

Seçim günü yaklaştıkça sosyal güvenlik sistemi kapsamında hane halkına yapılan yardımlar ve sosyal sigorta konusunda AKP iktidarı da muhalefette müjdeleri ara arda sıralamaya devam ediyorlar.

Ancak bu vaatler sıralanırken 20 yıllık AKP iktidarının Sosyal Güvenlik Kurumunu getirmiş olduğu son nokta ise pek dikkate alınmıyor. Oysa seçim sonrasında eğer sosyal güvenlik sistemi yeniden yapılandırılmaz ve Kurum’a yapılan bütçe transferleri artırılmaz ise sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi bile tehlikede görünmektedir.

AKP iktidarının, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, bu tabloyu yaratan sorumluları gerçek dışı, hayal ürünü söylemleri bıraksınlar. İşte devletin resmi verilerindeki gerçeklik:

03.05.2023 tarihinde yayımlanan SGK Şubat 2023 aylık sigortalı ve mali istatistiklerine göre; Ocak-Şubat aylarında 1 milyon 100 bin kişi sosyal sigorta kapsamından çıkmış, hizmet akdi ile işveren tarafından çalıştırılan 580 bin kişinin ise sigortalılığı sona ermiş yani çalışma yaşamından çıkarılmıştır.  Kurumun finansman açığının ise 2023 yılı bütçesinde toplam 59 milyar TL olması öngörülürken sadece Ocak-Şubat ayında bu rakamın 23,3 milyara ulaştığı ve bu iki ayda Kurum’a yapılan bütçe transferlerinin 2022 yılında yapılan toplam bütçe transferinin üçte birine ulaştığı görülmektedir.  Bu bulguların henüz EYT ve deprem bölgesinin verilerini kapsamadığını da belirtelim.

Mali büyüklüğü bakımından Türkiye’nin en yüksek bütçeli kamu kurumu: Sosyal Güvenlik Kurumu

Sosyal güvenlik sistemi, sigortalılara ve hak sahiplerine prime dayalı katkılar üzerinden emekli aylıklarının ve sağlık giderlerinin ödenmesini güvence altına almaktadır.  Sosyal Güvenlik Kurumu, merkezi yönetim bütçesine dahil olmayan ve 2023 yılı için mali büyüklüğü 1.582 milyar 204 milyon TL olan en yüksek bütçeli kamu kurumudur. Bu bütçe 2023 yılı merkezi yönetim bütçesinin yaklaşık dörtte birine denk gelmektedir.

Halen merkezi yönetim bütçe açığına kaynaklık eden en önemli kalemler kamu iktisadi teşekkülleri (KİT) ve SGK’ ya yapılan cari transferlerdir. Seçim sonrası Sosyal Güvenlik Sistemi yeniden yapılandırılmaz veya müstakbel iktidar borç bulup bütçe transferlerini artırmaz ise ne sağlık giderleri ödenebilir ne de emekli maaşı verilebilir.

SGK finansman açığı

2023 yılı için açık finansmanı 59,1 milyar TL olması beklenirken, Kurumun finansman açığı sadece 2023/ Ocak- Şubat aylarında 23,1 milyar TL’ye ulaşmıştır.

Kuruma yapılan bütçe transferleri


Bütçe Transferleri; Ek ödeme transferi, faturalı ödemeler, devlet katkısı, ödeme gücü olmayanların GSS primi ve teşvikler kapsamında Kuruma aktarılan tutar ile açık finansmanından oluşmaktadır.

1 milyon kişi sosyal sigorta kapsamından, 580 bin kişi ise çalışma yaşamından çıkarıldı

SGK Şubat 2023 aylık sigortalı istatistiklerine göre Ocak-Şubat aylarında 1 milyon 100 bin kişinin sosyal sigorta kapsamından çıktığı, hizmet akdi ile işveren tarafından çalıştırılan 580 bin kişinin sigortalılığının sona erdiği yani çalışma yaşamından çıkarıldığı görülmektedir.

SONUÇ OLARAK

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, Cumhur ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan, sık sık Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel müdür olduğu 90’lı yıllarda SSK'yı batırdığını iddia etmektedir. Oysa rakamlar açıkça göstermektedir ki Tayyip Erdoğan’ın sorumlu olduğu 20 yıllık dönemde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun gelir-gider dengesi giderek bozulmuştur ve Kurum, finansman açısından en sıkıntılı günleri geçirmektedir.  AKP iktidarının politikaları Sosyal Güvenlik Sistemini iflasa sürüklediği apaçık ortadadır.

Seçimlere sayılı günler kala Sosyal Güvenlik Sistemi içinde hane halkına yapılan yardımlar ve sosyal sigorta konusunda müjdeler her geçen gün artmaktadır. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu Aylık İstatistik Bültenleri 2023 Şubat aylık sigortalı ve mali istatistiklerine göre EYT ve deprem bölgesinin etkilenen verileri hariç olduğu halde Kurumun finansman açığının giderek arttığı, sosyal sigorta kapsamının daraldığı ve zorunlu sigortalı çalışan sayısının azaldığı görülmektedir.

Eğer seçim sonrası sosyal güvenlik sistemi yeniden yapılandırılmaz ve Kuruma yapılan bütçe transferleri artırılmaz ise 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı veya hak sahiplerine yapılan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile sürekli iş göremezlik ödemeleri ve yine aynı Kanun kapsamında Kurumun yaptığı ilaç, tedavi, yolluk, tıbbi malzeme, optik gibi ödemeleri tehlikededir.

 

                                        Dr. Ergün DEMİR                         Dr. Güray KILIÇ

 

 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağl

Özel sağlık kurumlarında (SGK sözleşmeli-sözleşmesiz) pandemi süresince COVİD-19 hastalarının ücretlendirilmesi Bilgi Notu

- Özel sağlık kurumlarda COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep edilmesi, -COVİD-19 pandemisi nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler, -13.04.2020 Tarihli ve 2399 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı,   -Yabancı hastalara sunulan tedavilerin ne şekilde ücretlendirileceğine ilişkin mevcut bilgiler çerçevesinde bilgi notudur. -           Özel sağlık kurumlarının COVİD-19 olası/kesin tanılı hastalardan ilave ücret talep etmesi önünde yasal engel var mıydı? COVID-19 salgını nedeniyle birçok vatandaşımız kamu ve özel hastanelerde tedavi görmektedir. Özel hastanelerin de pandemi hastanesine dönüştürülmesine ve Sağlık Bakanının test ve hasta yatış sürecine ilişkin kamu ya da özel hiçbir sağlık kuruluşunun ücret talep edemeyeceğini açıklamasına rağmen, bazı özel hastanelerin COVİD-19 tanısı alan yatan hastalar ile test yaptırmak isteyenlerden ücret talep ettiği bilgisi kamuoyunun gündemine gelmişti. 9 Nisanda COVİD-19 pan demisi nedeniyle Sağlık Uygu

SGK TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU KARŞISINDA KURUM VE KAMUOYU NEDEN SESSİZ?

  Sosyal güvenlik Kurumu’nun İzmir'in Menemen ilçesinde özel bir hastanede periferik anjiyoplasti (damarın genişletilmesi) işlemi için kullanılan tıbbi malzeme ve endikasyon dışı uygulamalardan dolayı 147 milyon TL zarara uğratıldığı bilgisi basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır.  SGK denetim raporuna göre ise aynı yöntemle tüm Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumunun 500 -600 milyon dolar zarara uğratıldığı tahmin edilmektedir. Tıbbi cihaz üretimi yapan şirket, hastaneler ve hekimlerin yer aldığı üçlü bir ayak tarafından gerçekleştirilen bu yolsuzluk ve usulsüzlük Kurum tarihinin sağlık alanındaki en büyük yolsuzluğu olarak değerlendirilmektedir. 3 yıl önce başlatılan yolsuzluk soruşturmasında muhakkik/denetim raporunda diğer il ve ilçelerde de denetim yapılması konusunda Rehberlik Daire Başkanlığına dosyanın gönderilmesine rağmen sadece bir ilçede mali şube operasyon yapıldığı diğer il/ilçelerde yapılmadığı görülmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki bu konu soğutul