İş cinayetlerinin nedenleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Raporlarında!
Maden işyerlerinde meydana gelen iş kazaları/cinayetlerinin nedenleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Raporlarında!
Amasra’daki katliama neden olanlar; gerek Sayıştay gerekse
Çalışma Bakanlığı teftiş sonuç raporlarında tespit edilen mevzuata aykırı
hususları görmezden gelerek işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini
almayanlardır.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı Rehberlik
ve Teftiş Başkanlığı maden işyerleri ve madenciliğe dayalı
sanayi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği programlı teftiş sonuç raporlarında
mevzuata aykırı hususlar tespit edilmiş ve maden
işyerlerinde meydana gelen iş kazası/cinayetlerini sayısının artmasının
kuvvetle muhtemel olacağı açıkça ifade edilmiştir. Tüm bu uyarılara rağmen iş
sağlığı ve güvenliği önlemi almayanlar 41 maden emekçisinin hayatını
kaybetmesinden sorumludurlar.
Amasra’daki iş cinayetinin nedenlerini iyi
anlayabilmek için Sayıştay raporu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı raporlarının birlikte değerlendirilmesi
gereklidir.
2016-2017-2018 Yılı Rehberlik ve Teftiş
Başkanlığı Raporları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve
Teftiş Başkanlığı 2016-2017-2018 yıllarına ait “maden işyerleri ve
madenciliğe dayalı sanayi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği programlı teftiş
sonuç raporlarında” ağırlıklı olarak tespit edilen mevzuata aykırı hususlar;
Tespit Edilen Hususlar özetle;
-
Nefeslik ile ayak haricinde çalışma
yapılan diğer kısımlarda sensör bulunmamaktadır.
Hava dönüş yolunda sensör bulunmamaktadır. Hidrojensülfür ve sıcaklık ölçen
sensörler mevcut değildir.
-
Yeraltında bulunan elektrikli
ekipmanların Atex uygunluk belgesi bulunmamaktadır.
Merkezi gaz izleme sistemi gaz ölçüm sensörü bağlantı yerleri izolasyonu
koruyuculuğu kaybetmiştir.
-
Ocak içerisinde haberleşme sistemi, ocağı
tümüyle kapsayacak şekilde değildir, ayrıca yerüstü merkezi gaz izleme
sisteminin ocak içiyle haberleşme irtibatı yoktur.
-
Yerüstü merkezi gaz izleme sisteminde
gaz değerleri sınır değerlere ulaştığında uyarı verecek uygun nitelikte sesli
ikaz sistemi yoktur. Merkezi gaz izleme sistemi yoktur.
Seyyar ölçüm cihazı yoktur. CO2 sensörü bulunmamaktadır.
-
Hava hızı ölçümü yapılmamaktadır.
-
Havalandırma sisteminin bağlı
bulunduğu yedek güç kaynağı elektrik kesildiğinde otomatik olarak devreye
alınmamaktadır
-
İşyerinde nem ve sıcaklık ölçümü
yapılmamaktadır.
-
Ocakta kullanılan havalandırma sistemi
gerektiğinde, hava akımını ters yöne çevirebilecek tipte düzenlenmemiştir.
Yeterli temiz hava sağlanmamaktadır.
-
Kömürün hava ile temasını önleyecek
bir önlem alınmamıştır. İşyerinde yeraltı ocağında taş ve
kömürün kesildiği bölgelerde yangına ve kömürün tutuşmasına karşı önlem
alınmamıştır.
-
Gaz kaçağı, göçük veya su baskını
ihtimali olan bölgelerde çalışanların korunması ve güvenli bir çalışma ortamı
sağlanması için bir çalışma planı hazırlanmamıştır.
-
İşyerinin yeraltı ocağında
çalışanlara kişisel solunum cihazlarının kullanımı ile ilgili eğitim
verilmemiştir.
-
Kömürün hava ile temasını önleyecek bir
önlem alınmamıştır. İşyerinde yeraltı ocağında taş ve kömürün kesildiği
bölgelerde yangına ve kömürün tutuşmasına karşı önlem alınmamıştır.
Kendiliğinden tutuşmanın önlenmesi veya erken fark edilmesi için gerekli
tedbirler alınmamıştır.
-
Zincirleme toz patlamalarına neden
olabilecek yanıcı toz ve/veya grizu patlamalarının yayılmasına karşı patlama
barajları bulunmamaktadır
-
Ocakta ateşleme yapılmadan önce devre
kontrolü yapmak için özel ölçüm aygıtı bulunmamaktadır
-
Yangından korunma, yangın başlangıcını
ve yayılmasını tespit ve yangınla mücadele konusunda alınacak tedbirlerle
ilgili detayları kapsayan yangından korunma planı hazırlanmamıştır
Denetim Teftiş Sonuçlarına göre;
-
Havalandırma, yangın ve patlama, zararlı
ortam havasına karşı korunma, insan nakliyesi problemleri, iş sağlığı ve
güvenliği organizasyon ve dokümanlarındaki uygunsuzluklar ve eksikliklerin (risk
değerlendirmesi, sağlık güvenlik dokümanı, yönergeler, çalışma talimatları,
acil durum planı, acil durum tatbikatları gibi) iş ekipmanları ve tahkimatta
tehlikeli hususlar konularında yoğunlaştığı görülmüş, ilkel üretim
tekniklerinin kullanıldığı sektörde modern üretim yöntemlerinin
kullanılmamasının havalandırma, patlama konularına işyerlerinde gerekli önemin
verilmemesinin ve işyerlerinde sürekli iyileştirme yapılmamasının iş güvenliği
açısından ciddi riskler barındırdığı gözlemlenmiştir. Tekrarlanan iş sağlığı ve güvenliği
ihmallerinin iş kazası sayısını artırması muhtemeldir.
-
İşverenlerin çoğunluğunun iş sağlığı ve güvenliği
mevzuatının belgelendirme ve dokümantasyon konularına eğildikleri halde,
işletmelerinin fiziksel şartlarında yapılması gereken iyileştirmeleri ihmal
ettikleri görülmüştür.
-
Madencilik sektöründe istihdam edilen
işçilere mesleki eğitimin verilmediği, bu doğrultuda gerekli altyapının
oluşturulmadığı gözlenmektedir. İş sağlığı ve güvenliği bakımından en riskli
sektörler arasında yer alan madencilikte, işbaşı eğitimi ve hizmet içi eğitim
şartının mevzuatta öngörüldüğü ölçüde yerine getirilmediği, işverenlerce
eğitimin zaman kaybı ve gereksiz yere katlanılan bir maliyet olarak algılandığı
gözlenmiştir.
- Ülkemiz yeraltı kömür madenciliği sektöründe yaşanan iş kazası sayıları ve bu kazaların doğurduğu sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde bu kazaların dünya ortalamasının üzerinde olduğu görülmektedir.
Raporda belirtilen öneriler;
Teftişlerde tespit edilen ve giderildiği
düşünülen hususların gelecekte tekrar ortaya çıkmasını önleyebilmek ancak bütün
taraflarda bir sağlık ve güvenlik kültürünün oluşturulmasını sağlayacak bir
madencilik politikasının geliştirilmesi ile mümkündür.
Ülkemizde uygulanan ilkel üretim yöntemlerinin yerine
teknolojik, mühendislik hesaplarına dayalı işletmeler kurulması teşvik
edilmelidir. Bu durum aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği kültür ve bilincinin
artmasını da sağlayacaktır.
İşyerlerinin işletme faaliyetlerine başlamadan önce
imalat planlarının yanı sıra iş güvenliği planlarını da hazırlayıp onaya
sunmaları sağlamalıdır.
Şeffaflığın sağlanması ve araştırma yapmak isteyenlere
güvenilir veri kaynağı olması için, ilgili bakanlığın internet sitesinde, maden
işyerlerine ait üretim, iş kazaları, meslek hastalıkları, ramak kalalar, iş
kazaları sonucu müfettişlerin hazırladığı raporlar gibi sektörün performansını
gösteren verilerin aktarıldığı kamuoyuna açık bir portal kurulmalıdır.
Tablo 3.4’te Birinci aşama teftişlerde tespit edilen
noksan husus sayısı (A), birinci şama teftişlerde teftiş sırasında giderilen
noksan husus sayısı (B), birinci teftişte tespit edilip giderilen noksan husus
sayısı (X), birinci teftişte tespit edilip giderilmeyen noksan husus sayısı
(Y), ikinci teftişte tespit edilen yeni noksan husus sayısı (Z) ve ikinci
teftişte tespit edilen toplam noksan husus sayısı (T) ile tanımlanmıştır.
Yeraltı madenlerinde çalışanların durumu;
Teftiş yapılan 273 işyerinden 28’inde toplu iş
sözleşmelerinin yürürlükte olduğu, 245 işyerinde ise yürürlükte olan toplu iş
sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmıştır. Toplu iş sözleşmelerinin uygulanmakta
olduğu işyerlerinin çoğunluğunun büyük ölçekli işyerleri olduğu görülmüştür.
Teftişi yapılan iş yerlerinde istihdam edilen
işçilerin, 44.464’ünün belirsiz süreli iş sözleşmesi ile, 3.081’inin belirli
süreli iş sözleşmesi ile, 71’inin kısmi süreli iş sözleşmesi ile istihdam edildiği
tespit edilmiştir.
Mevzuata aykırılıklar
Teftişi yapılan işyerlerinde; iş sözleşmelerini yazılı
olarak düzenlememe, çalışma belgesini düzenlememe, yer altında çalışan
işçilere fazla çalışma yaptırma, yapılan fazla çalışmaların ücretlerini
ödememe, Ulusal Bayram ve genel tatil çalışmalarının ücretlerini ödememe,
yıllık ücretli izin haklarını kullandırmama veya kullandırılan yıllık
ücretli izin haklarını yasaya uygun olarak kullandırmama, gece süresinde 7,5
saatin üzerinde çalışma yaptırma, işçilerin çalışma sürelerini belgelendirmeme,
işçilerin ücretlerini eksik ödemek veya süresi içinde ödememek, ücret hesap
pusulası düzenlememek gibi ihlaller öne çıkmaktadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın
görev, yetki ve sorumlulukları;
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 81 sayılı
Sözleşmesi uyarınca çalışanları korumak ve çalışma yaşamı ile ilgili mevzuatın
uygulanıp, uygulanmadığını izlemek ve denetlemek, çalışma barışını sağlamaktır.
SONUÇ OLARAK
Emek yoğun bir şekilde üretim yapılan
yeraltı maden işyerlerinde, çalışanların eğitim seviyesi, iş güvenliğine
verilen önem, gerekli mühendislik faaliyetlerinin yapılmaması, yoğun üretim
hedefleriyle çalışma vb. gibi daha birçok neden iş kazalarının meydana
gelmesinde rol oynamaktadır. Ülkemizde özellikle
madencilik sektöründe yaşanan iş kazası sayıları ve bu kazaların doğurduğu
sonuçlar birlikte değerlendirildiğinde, sayının dünya ortalamasının üzerinde
olduğu görülmektedir
İşverenlerin çoğunluğunun iş sağlığı ve
güvenliği önlemlerini mevzuatta öngörüldüğü ölçüde yerine getirmediği ve gereksiz
yere katlanılan bir maliyet olarak algıladığı görülmektedir. Bu konuya iş sağlığı ve güvenliğinden sorumlu Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının mevcut raporlara rağmen sessiz kaldığı
görülmektedir. İşverenler/ maden sahiplerinin ise maliyet hesabı yaparak maden
işyerleri ve madenciliğe dayalı sanayi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği
programlı teftiş sonuç raporlarında tespit edilen mevzuata aykırı hususların
iyileştirilmesi/düzeltilmesi için gereğini yapmak yerine maden bürokrasisi ve siyasi
ilişkilerini kullanıp, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almayarak iş
kazalarına/cinayetlerine neden olduğu anlaşılmaktadır.
İş sağlığı ve güvenliği risklerinin oldukça fazla
olduğu madencilik sektöründe çalışanlar sıklıkla meslek hastalığı veya iş
kazalarına maruz kalmaktadırlar. Madencilik sektöründe çalışanların sektörel
riskler sonucunda meydana gelen meslek hastalığı veya iş kazası sonucunda vücut
bütünlüklerinin bozulması, yaralanmaları veya hayatlarını kaybetmeleri sosyal
ve ekonomik açıdan onarılamaz hasarlar meydana getirebilmektedir. Bu tür
olumsuzluklar, maden işyerleri ve madenciliğe dayalı sanayi işyerlerinde iş
sağlığı ve güvenliğine ilişkin eksikliklerin tespit edilmesi ve ortadan
kaldırılması, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün çalışanlara ve işverenlere
aktarılması, maden işyerlerine özgü risklerin belirlenip bertaraf edilmesi ile
ortadan kaldırılabilecektir.
Dr. Ergün DEMİR Dr. Güray KILIÇ
2019 yılı yayınlarında; Kimya, metal, tekstil
sektöründe, termik santrallerde, jeotermal enerji tesislerinde, yapı işlerinde,
sanayi bölgelerinde ve maden işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği programlı
teftişi genel değerlendirme raporu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik
ve Teftiş Başkanlığı resmi sitesinde yayımlanmıştır. Yayımlanan raporlara
ulaşılırken ne hikmetse sadece 8. Başlıktaki Teknik Maden İşyerlerinde İSG
Genel Değerlendirme Raporuna ulaşılamamaktadır.
Kaynaklar
2018 Yılı
yayınları, Yeraltı ve Yerüstü Maden İşyerleri İle Madenciliğe Dayalı
Endüstriyel Tesislerde İş Sağlığı ve Güvenliği Programlı Teftişi Sonuç Raporu
https://www.csgb.gov.tr/medias/11979/2017_yeralt%C4%B1-ve-yeruestue-maden_press.pdf
2017 Yılı
yayınları, 2016 Yılında İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönünden Gerçekleştirilen
Programlı Teftişlerin Sonuç Raporu Özetleri
https://www.csgb.gov.tr/medias/6957/issagligiveguvenligiteftisraporu_tum.pdf
2016 Yılı
yayınları, Yer Altı ve Yer Üstü Kömür Ocakları İle Yer Altında Faaliyet
Gösteren Diğer Maden Ocaklarında Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi Programlı
Teftişi Sonuç Raporu
https://www.csgb.gov.tr/medias/6072/2016_83_maden%C4%B0sleri.pdf
2016 Yılı
yayınları, Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Programlı ve Program Dışı
Teftişler Sonuç Raporu
https://www.csgb.gov.tr/medias/6074/2016_87_madensektoru.pdf
Yorumlar
Yorum Gönder