Ana içeriğe atla

Neden birçok branşta ve yan dallarda randevu alınamıyor?

 ÇÖZÜM ÜRETİNİZ

Kamu hastanelerinde hastaların muayene olabilmek için birçok branşta ve yan dallarda randevu alamadıklarını Sağlık Bakanı itiraf etti.

Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, çalışma koşulları nedeniyle son dönemlerde özellikle istifa veya emeklilik yoluyla kamu hastanelerinden ayrılan  hekim sayısının artması ile  kamu üniversite hastaneleri ve Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında  muayene randevu hizmeti sunan  Merkezî Hekim Randevu Sisteminde; cildiye, göz, psikiyatri, çocuk , kardiyoloji, KBB  ve  yan dallardan ( Algoloji, endokrin, immünoloji, nefroloji, romatoloji, gastroenteroloji, tıbbi onkoloji vs.) randevu alınamadığını Sağlık Bakanı itiraf etti.

25 Kasım 2021 tarihinde TBMM Plan Bütçe Komisyonu Sağlık Bakanlığı Bütçe görüşmelerinde komisyon üyesi milletvekillerinin hastaların Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alamadıkları bildirmiş ve bu konudaki bazı eleştirileri şu şekilde sıralamışlardır;

ü  MHRS sistemi üzerinden randevu almak isteyen hastaların birçok branşta randevu alamadıklarını, ayrıca randevu alıp hastaneye giden bir hasta daha sonra aynı hastanede başka bir branştaki hekime yönlendirildiğinde tekrardan randevu alması gerektiği,

ü  Her sabah makamımıza gelmeye başlayan telefonların çoğu ya alınamayan randevular ya da bulunamayan hasta yataklarıyla alakalı olduğu, vatandaşlar aylar sonra verilen görüntüleme randevularını, haftalar sonraya verilen ameliyat tarihlerini beş on gün önceye alabilmek için milletvekili aramak zorunda kaldıkları,

ü  Bu sağlık sistemi milletvekillerini ve personelini MHRS yani Merkezi Hekim Randevu Sistemi memuru hâline getirdiğini, kamu hastanelerinde randevu almak ne kadar zor olduğunu,

ü  Diş polikliniklerinde randevu alınamıyor, randevu alınsa tedavi yapılamadığını,

ü  “Biz kuyrukları kaldırdık.” deniliyor. Kuyrukların hastanelerde olduğunu, Ankara Şehir Hastanesinde safra kesesi ameliyatına üç ay sonrasına randevu verildiği, randevu alamayanların özel sektöre yöneldiği ve bıçak parası alındığı,

ü  SGK’nın yeterince denetim yapmadığını, %200’den fazla ilave ücret alındığı, Arkadaşlarımızın hepsine gelen   telefonlarda “A yerinde benden 50 bin fark isteniyor, 70 bin fark isteniyor.” Gibi şikayetlerin çok artığını ve geçmişi arar hâle geldiklerini,

ü  Ayrıca birçok milletvekili seçim bölgelerinde belli branşlarda ve yan dal uzman hekim olmadığın ifade etmişler ve hekim eksikliğini giderilmesi konusundaki taleplerini Bakana iletmişlerdir.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın gelen eleştirilere verdiği cevap ise;

ü  MHRS’deki ağırlıklı sorunun, cildiye, göz, psikiyatri, KBB, kardiyoloji, özellikle çocuk ve yan dallar şeklinde karşılarına çıktığını,

ü  Kamu hastanelerinde günde ortalama 1,4 milyon hasta bakıldığını, bunun 1 milyonu polikliniklerde muayene edilen kişi sayısı, 400 binin ise acile gelen hasta olduğu,

ü  MHRS’ye 600 bin kişi için muayene sayısı açıldığını, ancak 450 bin kişini randevu aldığını, toplamda bakılan hasta sayısının 1 milyon olduğu MHRS'yle gelen hastanın %45 olduğu,

ü   Peki, sorun ne? Bazı branşlarda, özellikle ciddi anlamda eksikliğin olduğu,

ü  MHRS, Merkezî Hekim Randevu Sistemi beş dakika değil, on dakika ile verildiğini, on dakikanın uygun bir zaman dilimi olmadığını? Cildiye gibi bazı branşlar için belki 10 dakikanın yeterli olabileceğini, Cerrahi, çocuk, dahiliye gibi birçok branş, ağırlıklı branşlar için on dakikanın da yeterli olmadığını ifade etmiştir.

SONUÇ OLARAK

Vatandaşlar muayene olabilmek için bazı branşlarda ve yan dallarda randevu alamadıkları için kamu sağlık hizmetine ulaşamamakta özel sağlık kuruluşuna yönelmektedir.

 Bu sürecin en önemli nedeni ise;

-          Salgının ilk birinci yılında kamu hastanelerinin neredeyse tamamı pandemi hastanesi ilan edildi ve zorunlu olmayan (elektif) vakalar ertelendi. Ancak özellikle riskli gruplara yönelik sağlık hizmetlerine erişimde bir planlama yapılmadı. Bu durumda yaşlı hastalar, gebeler, hematoloji-onkoloji hastaları, kronik hastalığı (kalp, şeker, hipertansiyon, böbrek, KOAH vb.) olanlar ve ameliyat olması gerekenler özel sağlık kuruluşlarına yönelmek durumunda kaldı. Ayrıca pandemiyle birlikte diş hekimleri filyasyon ekiplerinde görevlendirildi, bu uygulama kamu ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin aksaması sonucunu doğurdu, ağız ve diş sağlığı sorunu olan vatandaşlar zorunlu olarak özel diş hekimliği merkezlerine yöneldi.

-          Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, kötü çalışma koşulları, muayene sürelerinin 5 dakikaya indirilmesi vs. sonucu istifa veya emeklilik yoluyla kamu hastanelerinden ayrılan hekim sayısının son iki yılda  10 binlere yaklaşması, istifa edenlerin birçoğunun Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gitmesi.

-          Hastaların birçok branşta ve yan dallarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alamadıkları için kamu sağlık hizmetine ulaşamamaktadır. Parası olanlar veya borç para bulabilenler ise özel sağlık kuruluşlarına yönelmektedir. Bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve sağlık kuruluşu kayıt dışı olarak her türlü tıbbi işlem için SUT bedellerinin %200 ve ötesinde ücret talep ettiler. Daha çok cerrahi işlemlerde olmak üzere kayıt dışı olarak elden ödeme şeklinde uygulamalar çok hızlı bir şekilde artmaya başladı.

Sağlık Bakanı, vatandaşların muayene için MHRS sistemi üzerinden randevu alamamalarının en önemli nedeninin kışkırtılmış sağlık sistemi ile hekim emeğinin değersizleştirilmesine bağlı hekim istifaları veya kamudan emekli olanlarının sayılarının 10 bine yaklaşmış olduğunu çok iyi bilmektedir. Ancak Bakan, sorunu çözmek yerine daha karmaşık hale getirilmesine katkı vermektedir.

                         

                                                 Dr. Ergün DEMİR                   Dr. Güray KILIÇ




 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama