Ana içeriğe atla

Özel ve kamu sağlık hizmet sunucularının COVID-19 tedavi giderleri, tetkik ve tedavilerin faturalandırılması konusunda tereddütleri nelerdir?


Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne, Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü, Ankara, Kocaeli, Eskişehir, Zonguldak İl Sağlık Müdürlükleri çeşitli tarihlerde 2399 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına atıfla’’ Özel veya resmi sağlık hizmet sunucuları tarafından COVID-19 yetkilendirilmiş tanı laboratuvarlarına gönderilen COVID-19 tanısı amaçlı numunelere ilişkin tetkiklerin ve Bakanlık sağlık hizmet sunucularında hastalara uygulanan tetkik ve tedavilerin faturalandırılmasına’’ ilişkin hususular sormuşlardır.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yurtdışına çıkacak ve gideceği ülke tarafından PCR testi istenen kişilere IBAN numarası verilerek 110 TL istenmesi ile tetkik ve tedavilerin faturalandırılmasına ilişkin tereddütler artınca, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 25.06.2020 tarihinde COVID-19 Tedavi Giderleri ve 2399 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı konulu yazı yayımlamıştır.

Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü ve il sağlık müdürlüklerine gönderilen yazıda özetle;

-          2399 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı, Koronovirüs hastalığı ile mücadele kapsamında
Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilerek dağıtımı yapılan kişisel koruyucu ekipman, testler,
kitler, bu test ve kitlerin kullanılmasına ilişkin ekipman ve hastalığın tedavisinde kullanılmak
üzere merkezi olarak temin edilen ilaçları kapsamaktadır. Dolayısıyla hastanın uyruğuna,
sosyal güvencesi olup olmadığına ve numunenin özel hastaneden veya kamu hastanesinden
gönderilmiş olmasına bakılmaksızın 2399 sayılı Karar kapsamındaki test, kit, ilaç ve
ekipmandan ücret alınmaması gerekmektedir.

·         Sağlık Uygulama Tebliği’nde 9.4.2020 tarihli ve 31094 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan değişiklik tebliği ile acil hal tanımı; “pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tanı ve tedavileri kapsamaktadır. Bu nedenle sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak kabul edilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
·         Bu bağlamda genel sağlık sigortası hak sahiplerinin tedavi giderleri ile genel sağlık
 sigortası tescili olmakla birlikte prim ödeme gün sayısının yetersiz olması veya prim borcu
bulunması nedeniyle sağlık hizmeti alamayanların koronavirüs tedavisine ilişkin giderler acil hal                kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu’na fatura edilmelidir.
·         Özel veya kamu sağlık hizmet sunucuları tarafından COVID-19 tanısı amaçlı hastalara uygulanan tetkik ve tedavilerin faturalandırılmasında vatandaşlardan test, kit, ilaç ve ekipmandan ücret alınmaması gerekmektedir bilgisi verilmiştir.

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün COVID-19 tedavi giderleri, tetkik ve tedavilerin faturalandırılması üzerine tereddütleri giderecek yazısı gayet açık ve netken Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü neden IBAN numarası dağıtmaktadır?


Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü IBAN yazısında; ‘’Vaka Takip Algoritması’na göre Olası Vaka Tanımına uyan kişilerden test istenmekte ve testler ücretsiz yapılmaktadır. Olası Vaka Tanımı haricinde Bakanlığımızca belirlenen taramalar dışında test yapılmamaktadır. Yurtdışına çıkacak ve gideceği ülke tarafından PCR testi istenen kişiler bu algoritma içerisinde yer almayan sağlıklı kişiler.’’ Olduğunu belirtmektedir.
IBAN numarası dağıtan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğüne bazı konuları tekrar hatırlatmak isteriz.

1-      Salgını fırsata çevirme uğruna, bilimsel gerekçelere dayandırılamayan erken açılma kararları, özellikle 1 Haziran sonrasında hem olgu sayılarında hem de yoğun bakımda tedavi gören ve solunum desteğine gereksinim duyan hasta sayılarında artışa yol açmıştır.
2-       Yurtdışına çıkacak kişiler kendi istemleri ile PCR testi yaptırmıyorlar. Almanya başta olmak üzere AB üyesi ülkeler Türkiye'den gelen kişiler için 48-72 saat önce referans laboratuvarlardan yapılmış Covid-19 PCR testini zorunlu olarak istemektedirler.

3-      Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, sağlık hizmet sunucularında hastalara uygulanan tetkik ve tedavilerin faturalandırılmasına ilişkin hususları mevcut mevzuat ve Resmi Gazete ’de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği hükümlerine göre değil tanımlar üzerinden yapmaya çalışmaktadır.

4-   Finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını belirlemeye Sağlık Bakanlığı değil Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
5-      Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için istenen Covid-19 testlerinin ücreti tüm kamu sağlık tesisleri ve özel sağlık kuruluşlarına zaten SGK tarafından ödenmektedir. Bu durumda Sağlık Bakanlığı, genel sağlık sigortalı ve bakmakla yükümlü  olan kişilerden IBAN numarası üzerinden test ücreti talep edemez.

6-      Sağlık Bakanlığının Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü hangi mevzuat ve SUT hükümlerine göre PCR testi için IBAN üzerinden para istediğini kamuoyuna paylaşması gerekmektedir.


7-      Bu uygulamalar, salgının ilk günlerinde özel sağlık kuruluşlarınca vatandaşlardan Covid-19 ‘un tanı ve tedavisinde ilave ücret alındığı döneme yavaş yavaş geri dönme girişimleri olarak görülmektedir.

           Dr. Ergün DEMİR                             Dr. Güray KILIÇ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama