Ana içeriğe atla

SAĞLIK HİZMETLERİ VATANDAŞLAR İÇİN GERÇEKTEN ÜCRETSİZ Mİ?


Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 16.06.2020 tarihinde sosyal medya hesabından ‘’sağlam ekonomik yapımız sayesinde tüm vatandaşlarına ücretsiz tedavi imkânı sunan nadir ülkelerinden birisiyiz.’’ açıklaması yaptı.
Oysa 5510 sayılı Kanuna göre vatandaş, sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tetkik, tıbbi malzeme, ilaç, reçete vs. adı altında ek olarak cepten Sosyal Güvenlik Kurumuna katılım payı, özel sağlık kurumlarına ve vakıf üniversite hastanelerine ayrıca ilave ücret ödemek zorundadır. Sadece atanmış cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar, milletvekilleri, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile aile fertlerinin sağlık/tedavileri ücretsizdir. Özel veya kamu sağlık kurumu veya kuruluşunca yapılan bütün işlemlerin bedeli kurumlarınca ödenmektedir.
Bakan’a sormak gerekir hangi kurum vatandaşlara ücretsiz tedavi sunmaktadır?  Sosyal medya mı?
Pandemi döneminde bile vatandaşlardan tedavi ücreti alındı.
Pandemi döneminde vatandaşlar can derdine düşmüş iken özel sağlık işletme sahipleri ise maliyet derdine düşmüş, AKP iktidarının yıllardır kamu aleyhine destekleyip büyüttüğü özel sağlık sektörü pandemi döneminde bile COVİD-19 hastalığına “maliyet” ve “kâr” penceresinden bakarak özel hastanelere müracaat eden COVİD-19 ön tanı/tanılı hastalardan her türlü işlem/girişim/tetkik/tahlil /yatak için ilave ücret almaktaydı.
Meslek örgütlerinin ve kamuoyunun baskısı ile Sosyal Güvenlik Kurumunca 9 Nisan günü yapılan SUT değişikliği ile özel hastanelerin COVİD-19 hastalarından ilave ücret almasına son verildi.
Tedavi hizmetlerinin vatandaşlara ücretsiz verildiğine dair herhangi bir SUT değişikliği yapılmamıştır?
Finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını belirlemeye Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yetkilidir. (5510 Sayılı Kanun, Md.62)
Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) yayınlanmakta ve bu tebliğ çerçevesinde sağlık giderleri karşılanmaktadır.
5510 sayılı Kanun’un ilgili maddesinde görüldüğü gibi sağlık hizmetlerinin ödeme usul ve esaslarını Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak değil Sosyal Güvenlik Kurumu belirlemektedir.
Vatandaş, sağlık/tedavi giderleri için cebinden katılım payı ve ilave ücret ödemektedir.

Muayene Katılım payı; 2.basamakta 6 TL, Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde 7 TL, Üniversite Hastanelerinde 8 TL, Özel sağlık hizmet sunucularında 15 TL,

Tıbbi malzeme katılım payı; Vücut dışı protez ve ortezlerden, %10 - %20 oranında katılım payı alınır. Ancak Her bir ortez ve protez için katılım payı tutarı brüt asgarî ücretin %75’ini geçemez.
Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı; Kurumca bedeli karşılanan ilaçlar için kişilerden %10 - %20 oranında katılım payı alınır. Ayrıca her bir reçete için; 3 kutuya kadar temin edilen ilaçlar için 3 TL, 3 kutuya ilave temin edilen her bir kutu ilaç için 1 (bir) TL, olmak üzere katılım payı alınır.
Yardımcı üreme yöntemi katılım payları, birinci denemede %30, ikinci denemede %25, üçüncü denemede %20 oranında olmak üzere bu tedaviler için belirlenen bedeller üzerinden katılım payı alınır.
İlave ücret; Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; kişilerden SUT’taki bedelin %200’ü,
Üniversite hastanelerinde öğretim üyelerinin mesai saati sonrası poliklinik muayenesinde muayene bedelinin iki katı, her bir işlem için sağlık hizmeti bedelinin bir defada asgari ücretin iki katına kadarlık kısmı,

Üniversite hastanelerinde öğretim üyesi tarafından verilen kardiyovasküler cerrahi işlemler için,
Otelcilik hizmetlerinde çift yataklı odalarda standart yatak tarifesinin 1,5 katı, tek yataklı odalarda ise 3 katı,
İstisnai sağlık hizmetlerinde SUT eki listelerde yer alan işlem bedellerinin 3 katını,
Acil servislerde verilen ve SUT eki EK-2/B Listesinde yer alan 520.021 kod numaralı “Yeşil alan muayenesi” adı altında kişilerden ilave ücret alınır.
Fark ücreti; Kurumla sözleşmeli eczaneler, eşdeğer ilacın fiyatı arasında oluşacak fark ücreti, Kurumla sözleşmeli optisyenlik müesseseleri de görmeye yardımcı malzeme bedeli arasında oluşacak fark ücreti kişilerden alınmaktadır.

Atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ve aile fertlerinden sağlık hizmetleri için katılım payı ve ilave ücret alınmamaktadır.
Bu hizmetler şunlardır;
Hastanın tedavisi dolayısıyla yapılan bütün işlemler sonucu ödenmesi gereken ücretleri,
Tıbbi tetkik, tahlil ve fizik tedavi giderleri,
 Cerrahi müdahalelerin bedelleri,
Hastaya tedavi sırasında kullanılan sıhhi sarf malzemesi ve tıbbi malzemelerin bedelleri,
Gerek yurt içinden ve gerekse yurt dışından tedavi amacıyla getirilen ortez ve protezlerin bedelleri,
Profesör veya doçentlerin muayene ve tedavilerine ait öğretim üyesi  fark bedeli,
Yurt dışına gönderilenlerin tedavi, organ ve doku nakli ile tetkik ve tahlil işlemlerine ait giderlerin tamamı,
A Sınıfı özel oda bulunduğu takdirde bu odada, bulunmadığı takdirde 1. sınıf oda bedeli,
Ağız ve diş sağlığı ile her türlü restoratif, cerrahi ve protetik tedaviler,
Hareketli ve sabit protezler,
Her bir çene için en fazla altı adet kemik içi implant bedeli,
Kaplıca tedavileri,
Gözlük puva camlar ile prizmatik ve teleskopik gözlük camları için,
Vatandaşlardan farklı olarak ceplerinden katılım payı ve ilave ücret ödememektedirler.
Sadece ayakta sağlanan tedavilerde ilaç katılım payı ödemektedirler.
Özel veya kamu sağlık kurumu veya kuruluşunca yapılan bütün işlemler sonucu ödenmesi gereken tedavi giderlerini kurumları ödemektedir.


Özetlersek; Fikri takip önemlidir!
Vatandaşların sağlık hizmetine ulaşabilmeleri için sadece Genel Sağlık Sigortası primi ödemeleri yeterli olmayıp, ek olarak cepten SGK’ya katılım payı, vakıf üniversitelerine ve özel sağlık kuruluşlarına SUT’taki bedelin %200 kadarını  ilave ücret olarak ödemeleri zorunlu iken;
Atanmış cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri, sözleşmeli/protokollü sağlık kurum ve kuruluşlarına katılım payı ve ilave ücret ödememekte olup ‘’ayrıcalıklı tedavi ve sağlık hakkı ‘’ ile Aralık 2019’da ömür boyu bir ayrıcalık oluşturulmuştur.

AKP iktidarı, salgın yönetimi yerine algı yönetimi yaparak, bulaşın yayılımını önlemeden çok, salgını fırsata çevirmeye ve oy’a tahvil etmeye kafa yormaktadır. Bu nedenle salgına karşı mücadelede gereken önlemler gerektiği zamanda alınmamaktadır.
Salgını fırsata çevirme uğruna, bilimsel gerekçelere dayandırılamayan erken açılma kararları, özellikle 1 Haziran sonrasında hem olgu sayılarında hem de yoğun bakımda tedavi gören ve solunum desteğine gereksinim duyan hasta sayılarında artışa yol açmıştır.
Dünyada en yüksek toplam vaka sayısının ortaya çıktığı, salgının küresel ölçekte kötüye gittiği ve bulaşıcılığın sürdüğü bir dönemde Türkiye olarak hızla “normalleşiyoruz”.
Salgını kontrol altına alabildik mi? Kanıt yok.
“Vakalar hafifledi” açıklamaları yapılıyor. Kanıt nerede? Kanıt yok. 
Vatandaşlarına ücretsiz tedavi imkânı sunan nadir ülkelerden biriyiz! Kanıt nerede? Kanıt yok.
Bir haftadır ortalıkta görünmeyen canlı yayına çıkamayan Sağlık Bakanı yerine, Hazine ve Maliye Bakanı tweet atıyor: Vatandaşlara ücretsiz sağlık/ücretsiz tedavi
Yıllardır savunduğumuz herkese eşit, nitelikli, ücretsiz, kamusal sağlık hizmeti talebimizin bir parçasını Bakan’ın sosyal medyada da olsa paylaşmasını önemsiyoruz.

                                Dr. Ergün DEMİR                                         Dr. Güray KILIÇ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama