Ana içeriğe atla

AKP iktidarı, neden vatandaşların verdiği vergilerin oluşturduğu bütçeden Türkiye’de ikamet etmeyen, geçici koruma kapsamında olmayan ‘’yabancı uyruklu’’ kişilerin tedavi giderlerini karşılamaktadır?



Bir yandan vatandaşlar işsizlik ve yoksulluk nedeniyle  ‘’Çocuklarım aç, iş istiyorum’’ diye haykırıp bedenlerini ateşe verirken; AKP iktidarı, neden vatandaşların verdiği vergilerin oluşturduğu bütçeden Türkiye’de ikamet etmeyen, geçici koruma kapsamında olmayan ‘’yabancı uyruklu’’ kişilerin tedavi giderlerini karşılamaktadır?

Vatandaş sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tıbbi malzeme, ilaç, reçete adı altında ek olarak cepten Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) katılım payı ve özel sağlık kurumlarına da ayrıca ilave ücret ödemek zorunda iken;
Genel sağlık sigortası primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen işsizlere, okulunu bitirip iş bulamayan gençlere, siftah yapamayan esnaf ve zanaatkârlara süre ertelemesi yapılarak  “minnet’’ ile sağlık hizmeti verilirken;
Türkiye’de kimlik ve kayıt belgesi bulunmayan, ikame etmeyen, geçici koruma kapsamında olmayan, ‘’yabancı uyruklu’’ kişilerin tedavi giderlerinin SUT ve eklerinde yer alan fiyat tarifeleri üzerinden fatura edileceği belirtilmektedir.
Geçici koruma kapsamındaki yabancılara sunulacak sağlık hizmetleri için;
1)      Geçici koruma altındaki yabancıların Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 24 üncü maddesi uyarınca kalmalarına izin verilen (ikamet adresi) ilde sağlık hizmeti alması esastır. Yol izin belgesi olan kişilerin ikamet adresi dışında gitmesine izin verilen ildeki müracaatları da kabul edilir.

2)      Sağlık hizmetlerinden; Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Geçici Koruma Kimlik Belgesi” veya “Kayıt Belgesi” bulunan kişiler MEDULA-Hastane sisteminden provizyon alınması koşuluyla faydalanır.

3)      Geçici koruma altındaki yabancıların tanı-tedavi işlemlerini yürüten sağlık hizmeti sunucuları MEDULA-Hastane sisteminden hak sahipliği sorgulamasının (provizyon) yanı sıra hizmet kayıt, fatura kayıt ve dönem sonlandırma işlemlerini de yapacaklardır.

Sağlık Bakanlığının resmi duyuru yazısında görüldüğü gibi Türkiye’de ikamet eden kimlik ve kayıt belgesi bulunan yabancılar her türlü sağlık hizmetinden faydalanmaktadır.

Geçici barınma merkezlerinin içinde ve dışında verilen hizmetler Sağlık Bakanlığının kontrolü ve sorumluluğundadır. Sağlık hizmet bedeli, Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı (Göç İdaresi Genel Müdürlüğü) arasında imzalanan “Götürü Bedel Üzerinden Sağlık Hizmeti Alım Protokolü" kapsamında sunulan sağlık hizmetleri faturalandırılır ve AFAD tarafından ödenir.


Türkiye’de ikamet etmeyen, geçici koruma kimlik ve kayıt belgesi bulunmayan ‘’yabancı uyrukluların’’ tedavi giderleri nasıl karşılanıyor?

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Kamu Sağlık Hizmetleri Satış Tarifesi ile Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Kapsamında Sunulan Sağlık Hizmetleri Fiyat Tarifesinin 2017-2020 yıllarına ait güncellenmesi ile kamu sağlık hizmetleri fiyat tarifesinin genel uygulama ilkeleri d) maddesine yapılan ek ile terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören ve GSS’den yararlanmayan kişilerin  (Türk vatandaşı veya YABANCI UYRUKLU ) tedavi giderleri SUT ve eklerinde yer alan fiyat tarifeleri üzerinden fatura edilir hükmü getirilmiştir.
Soruyoruz?
-          Türkiye’de ikamet etmeyen kimlik ve kayıt belgesi bulunmayan, geçici koruma kapsamında olmayan  “yabancı uyruklu’’ kişiler kimlerdir?

-          2017-2020 yılları arasında ve yıllar itibariyle, yukarıda anılan değişiklik kapsamında, bu durumdaki kaç kişi sağlık hizmetlerinden yararlanmıştır?

-           Suriye’de ve Libya’da savaşan cihatçı örgüt mensuplarının terörle mücadele adı altında “yaralanma, engelli hale gelme ve ölüm hallerinde uğradığı zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri” ülkemiz tarafından mı karşılanmaktadır? 
Özetlersek;

-          Vatandaşlar işsizlik ve yoksulluk nedeniyle  ‘’Çocuklarım aç, iş istiyorum’’ diye haykırıp bedenlerini ateşe verirken; binlerce vatandaş, karnını doyuramadığı, üzerini giydiremediği, altını değiştiremediği için çocukları için çaresizlik içinde devletten koruma ve bakım tedbiri talep ederken,
-          Sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizliklerin arttığı, tıbbi hizmetlere erişmenin parası olmayan yurttaşların büyük bir çoğunluğu için adeta imkânsız hale geldiği bir süreçte,
-          Vatandaşların sağlık hizmetine ulaşabilmeleri için sadece genel sağlık sigortası primi ödemeleri yeterli olmayıp, ek olarak da cepten SGK’ya katılım payı, vakıf üniversitelerine ve özel sağlık kuruluşlarına SUT’taki bedelin %200 kadarını  ilave ücret olarak ödemeleri zorunlu iken;
-          Hastaneler finansal sıkıntı içinde borçlarını ödeyemez duruma gelip, tıbbi malzeme ve ilaç sıkıntısı yaşarken,
-          Türkiye’de ikamet etmeyen, geçici koruma altında bulunmayan ‘’yabacı uyruklulara’’ 5233 ve 3713 sayılı Kanun’a atıf ile terörle mücadele adı altında tedavi giderleri karşılanarak kıyak geçilmektedir.
-          Gelişen ve büyüyen ekonomimizin kendi vatandaşlarımız için değil ‘’yabancı uyruklu’’ kişiler için geçerli olduğu görülmektedir.

                                  Dr. Ergün DEMİR                                                               Dr. Güray KILIÇ

Kaynakça;
Kamu Sağlık Hizmetleri Satış Tarifesi ve Sağlık Turizmi Fiyat Tarifesi güncellendi Güncelleme Tarihi: 17 Şubat 2020
Geçici Koruma Kapsamındaki Kişilere Sunulacak Sağlık Hizmetleri Güncelleme Tarihi: 22 Ocak 2020
GSS Primi Borcu Nedeniyle Sağlık Hizmeti Alamayan Kişiler Hakkında Güncelleme Tarihi: 24 Ocak 2020
Değişiklik Tebliği İşlenmiş Güncel 2013 SUT Güncelleme Tarihi: 20 Aralık 2019


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SGK TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU KARŞISINDA KURUM VE KAMUOYU NEDEN SESSİZ?

  Sosyal güvenlik Kurumu’nun İzmir'in Menemen ilçesinde özel bir hastanede periferik anjiyoplasti (damarın genişletilmesi) işlemi için kullanılan tıbbi malzeme ve endikasyon dışı uygulamalardan dolayı 147 milyon TL zarara uğratıldığı bilgisi basın yayın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna yansımıştır.  SGK denetim raporuna göre ise aynı yöntemle tüm Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumunun 500 -600 milyon dolar zarara uğratıldığı tahmin edilmektedir. Tıbbi cihaz üretimi yapan şirket, hastaneler ve hekimlerin yer aldığı üçlü bir ayak tarafından gerçekleştirilen bu yolsuzluk ve usulsüzlük Kurum tarihinin sağlık alanındaki en büyük yolsuzluğu olarak değerlendirilmektedir. 3 yıl önce başlatılan yolsuzluk soruşturmasında muhakkik/denetim raporunda diğer il ve ilçelerde de denetim yapılması konusunda Rehberlik Daire Başkanlığına dosyanın gönderilmesine rağmen sadece bir ilçede mali şube operasyon yapıldığı diğer il/ilçelerde yapılmadığı görülmektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki bu konu soğutul

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi tehlikede mi?

  SGK’nın gelir- gider dengesi giderek bozuluyor yani “finansman açığı” baş aşağı gidiyor! AKP iktidarının Sosyal Güvenlik Kurumu getirdiği son nokta; Sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi tehlikede! Seçim günü yaklaştıkça sosyal güvenlik sistemi kapsamında hane halkına yapılan yardımlar ve sosyal sigorta konusunda AKP iktidarı da muhalefette müjdeleri ara arda sıralamaya devam ediyorlar. Ancak bu vaatler sıralanırken 20 yıllık AKP iktidarının Sosyal Güvenlik Kurumunu getirmiş olduğu son nokta ise pek dikkate alınmıyor. Oysa seçim sonrasında eğer sosyal güvenlik sistemi yeniden yapılandırılmaz ve Kurum’a yapılan bütçe transferleri artırılmaz ise sağlık giderlerinin ve emekli aylıklarının ödenmesi bile tehlikede görünmektedir. AKP iktidarının, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, bu tabloyu yaratan sorumluları gerçek dışı, hayal ürünü söylemleri bıraksınlar. İşte devletin resmi verilerindeki gerçeklik: 03.05.2023 tarihinde yayımlanan SGK Şubat 2023 aylık sigortalı