Ana içeriğe atla

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinde AKP ve MHP’li meclis üyelerinin oyları ile uyuşturucu ile mücadele komisyonu kurulması önerisi reddedildi.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinde AKP ve MHP’li meclis üyelerinin oyları ile uyuşturucu ile mücadele komisyonu kurulması önerisi reddedildi.
Oysa 2018 Türkiye uyuşturucu raporuna göre madde kullanmaya başlama yaşı giderek düşmekte, gençlerde madde kullanım sıklığıgiderek yaygınlaşmakta, madde bağımlılığı son yıllarda toplumun daha genç bir kesimini etkilemeye başlamakta ve yatarak tedavi gören hastaların ikamet ettikleri iller incelendiğinde vaka sayısının en yüksek olduğu ilin İstanbul olduğu görülmektedir.

2017 yılında tedavi merkezlerinde yatarak tedavi gören en yüksek vaka sayısının ve uyuşturucu madde bağlantılı ölümlerin en fazla olduğu il İstanbul dur.

2017 yılında tedavi merkezlerine yapılan toplam müracaat sayısı;ayaktan tedavi başvuru sayısı 211.126 iken, yatarak tedavi başvuru sayısı 12.501’dir.



Yatarak tedavi gören hastaların ikamet ettikleri iller incelendiğinde; en yüksek vaka sayısının İstanbul iline ait olduğu görülmektedir. Tedaviye başvuran kişilerin %29,7’sinin İstanbul ilinde ikamet ettiği gözlenmektedir.

Eğitim ve öğretim düzeyi düştükçe madde kullanım sorunu ve bağımlılık sayısı artmaktadır.



2017 yılında tedavi gören hastaların eğitim durumları incelendiğinde;  %86’sının 1-8 yıl eğitim aldığı,%10.62’sinin 9-12 yıl eğitim aldığı, % 2,56’sının yüksekokul mezunu, %0,82’sinin hiç okula gitmemiş, olduğu görülmektedir.

Madde kullanım sorunu toplumun tüm kesimini etkilemekle birlikte işsiz/yoksul kesimini daha çok etkilediği görülmektedir.


2017 yılında tedavi gören kişiler iş durumlarına göre incelendiğinde;  %27,09’unun işsiz olduğu, %37,77’sinin düzenli bir işinin olmadığı,  %31.24’ünün düzenli bir işi olduğu, %2.64’ünün öğrenci olduğu, %1,26’sının ekonomik olarak aktif olmadığı görülmüştür


Uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı ceza infaz kurumlarından bulunan hükümlü ve tutuklu oranı yıllar itibarıyla giderek artmaktadır.


Ceza infaz kurumlarında 2017 yılı itibariyle toplam hükümlü-tutuklu sayısı 232.182 iken, uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı 50.278 hükümlü-tutuklu bulunmaktadır. 2016 yılında Türkiye’de uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklular oranı %18,65 iken 2017 yılında bu oran %21,65’e çıkmıştır


Uyuşturucu madde bağlantılı ölümlerin sayısı yıllar içinde artış göstermektedir.


2013 yılında 232 olan doğrudan madde bağlantılı ölüm, 2017 yılında % 246 artışla 941 olmuştur.
2017 yılında madde bağlantılı ölümlerin yaşları incelendiğinde, en yaşlı ölümün 78 yaşında, en genç ölüm vakasının 14 yaşında gerçekleştiği görülmüştür.

SONUÇ OLARAK; 
Eğitim seviyesinin düşmesi, İşsizliğin artması, vatandaşların yaşamlarını borçla döndürmeye çalışması, ülkemize gelen göçmen sayısının hızla artması, fuhuş ve şiddet olaylarında meydana gelen artışlar madde kullanımını tetiklemektedir.
Her geçen yıl madde kullanmaya başlama yaşının düştüğü ve gençlerde madde kullanım sıklığının giderek yaygınlaştığı,tedavi gören kişilerden en küçük kişinin yaşının 11 olduğu,madde bağlantılı ölümlerde yaşın 14’e düştüğü ve en yüksek vaka sayısının İstanbul’da görüldüğü ortada iken İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin AKP’li ve MHP’li üyeleri neden ‘’uyuşturucuyla mücadele komisyonu’’ kurulmasına karşı çıkmıştır.
Oysa;
Bağımlılıkla mücadeleye kamuda salt bir asayiş ve sağlık sorununa indirgenmeden bütüncül yaklaşılmalı, toplumun tüm kesimleri, sivil toplum kuruluşları, bağımlılık alanında çalışan meslek grupları, yerel yönetimler ve devletin ilgili organlarının katılımı ile sorun çözme politikaları geliştirilmelidir.

Toplumsal sahiplenme olmaksızın bağımlılıkla mücadele kısmi amaçlarla ve sınırlı araç ve gereçlerle yürütülen bir çabaya dönüşmekte, bağımlılık sorunu ve sonuçları büyük ölçüde bağımlıların ve bunların ailelerinin yaşadıkları ve katlandıkları bir sorun haline gelmektedir.

Dün yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı da göstermektedir ki; tüm kurum ve kuruluşların sorumluluklarını ciddiyetle ele almalarına ihtiyaç olduğu çok açıktır.

                      Dr. Ergün DEMİR                                         Dr.Güray KILIÇ

Kaynaklar;
ü  EMG 2018 Türkiye Uyuşturucu Raporu TUBİM,
ü  Devlet Denetleme Kurulunun ‘’Madde ve diğer bağımlılıklar ile mücadele kapasitesinin değerlendirilmesi’’ Araştırma ve inceleme raporu, 30.01.2014.
ü  Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 2017 istatistik yıllığı,
ü  Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 2017.
ü  İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Toplantısı 24.04.2019



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Emekli hekim maaşları arasında sosyal güvenlik kurumu kaynaklı ayrımcılık son bulsun!

  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bütçe, Kesin Hesap, Sayıştay Raporu 11.11.2022 Cuma günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülecek. Görüşme öncesi Sayın Bakan Vedat Bilgine binlerce emekli hekim adına; Emekli hekim maaşları (4a/4b/4c statüsündeki) arasındaki uçurumun kapatılması ve sadece 4c’lı (Sağlık Bakanlığı) hekimlere yapılan ek ödeme düzenlemesinin tüm emekli hekimleri kapsaması, çalışan emekli hekimlere ek ödemenin kesilmemesi taleplerini iletiyoruz. Emekli hekimler arasında emekli olduğu sosyal güvenlik kurumuna göre emekli maaşları arasındaki farklılıklar bulunmaktadır. Emekli Sandığı, BAĞ-KUR ve SSK’ dan emekli olan hekimlerin emekli maaşları arasında büyük farklılıklar vardır.  SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olan hekimlerin Emekli Sandığından emekli olan hekimlere göre maaşları son derecede düşüktür. Bunun da en önemli nedeni emekli hekimlere ödenen ek ödemenin SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olan hekimlere ödenmemesidir. Emekli Sandığı emeklisi hekimlerin e...

KANSER TEDAVİSİ İÇİN İLAVE ÜCRET ALINABİLİR Mİ?

  Kanser hastalarından alınan ilave ücret sağlık hizmetine erişimlerini kısıtlamaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlükleri şahıs ödemeleri bölümüne iletilen dilekçelerin büyük bir çoğunluğunu ö zel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı ilaç kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesi oluşturmaktadır. Ayrıca acil servise müracaat eden hastalardan ilave ücret alınması da şikayet başvuruları arasında ön sırada gelmektedir. İlave ücret alınması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 73. Maddesi gereği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9.1 maddesi uyarınca Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri bedelinin %200’ünü geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabilmektedir. Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından ...

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Ne...