2008 Yılında 5510 Sayılı yasa ile emekli aylıklarını düşüren AKP iktidarı, seçimler yaklaştıkça sosyal devleti, emeği ve emeklileri hatırladı!
20 yıldır ülkeyi
şirket gibi yöneten, bütçe kaynaklarını emekçilerden ve emeklilerden esirgeyen, yıllardır
izlediği emekli aylığı politikası ile milyonlarca emekliyi sefalet düzeyinde
aylıkla açlığa mahkum eden AKP iktidarı, seçimi kaybetme kaygısı ile sosyal
devleti, emeği ve emeklileri hatırladı.
Emekliler arasında
adil ve eşit olmayan, ayrımcı bir uygulamaya yol açacak olan bir kanun
teklifi AKP grubu tarafından 24 Mart 2023’te TBMM’ye sunuldu.
AKP iktidarı ve Sosyal
Güvenlik Kurumu kamuoyu ile bilgi paylaşmamasına rağmen çeşitli kaynakları
tarayarak bilgiye ulaşmaya çalıştık. Bu yazıda TBMM’ye sunulan kanun teklifinin
kapsamını, SGK aylık sigortalı istatistiklerini ve 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı
Yıllık Programında Sosyal Güvenlik Kurumu Gelir Gider dengesini, Kuruma yapılan
bütçe transferlerini, sosyal güvenlik kapsamında aylık alan kişi sayısını
(emekli sayısı) ve en çok sorulan ‘para nereden bulunacak’ sorularının
cevaplarını ve gerçekleri paylaşıyoruz.
- Kanun teklifi; Kanun teklifi ile yaşlılık, malullük, ölüm aylığı almakta olan
emeklilere ve hak sahiplerine dosya bazında 5.500 TL olarak öngörülen aylık
asgari ödeme tutarının 7 bin 500 TL’ye tamamlanması ve Ramazan ve Kurban
Bayramı’nda ödenmekte olan 1100 TL emekli bayram ikramiyesinin 2 bin TL’ye
yükseltilmesi öngörülmektedir.
Emeklilerin kendi kök
aylıkları artırılmıyor. 7 bin 500 TL altında kalan emekli aylıkları Hazine
tarafından yapılan ek ödeme ile 7 bin 500 TL’ye tamamlanıyor.
- Toplam emekli sayısı
Emekli aylıklarının düzeyine /dağılımına ilişkin ise veri bulunmamaktadır. SGK asgari ücretin altında emekli aylığı alanlara ilişkin verileri saklamakta ve açıklamamaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “yapılan çalışma bütün emeklilerin hayatında ciddi bir rahatlama sağlayacak” açıklaması gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü bu artıştan tüm emekliler faydalanmamaktadır. Faydalanacak emekli sayısı 8,8 milyon olup 6,8 milyon emekli ise faydalanamayacaktır.
4 milyon
100 bin dul ve yetim bu uygulamadan hisseleri oranında kısmen faydalanacaktır.
-
Emekli hak
sahipliğine göre dağılım sayıları
Sefaletin
de sefaleti miktara en düşük oranda ölüm aylığı alan dul ve yetimler 7.500 TL
alamayacak
Emekli
aylıklarının 7 bin 500 TL’ye tamamlanması sadece emeklilerin kendileri için
geçerli olacak. Hak sahipleri (dul ve yetimler) kendi hisseleri oranında fark
alacak. En düşük dul ve yetim
aylığı bağlama oranı %25, en yüksek dul ve yetim aylığı bağlama oranı ise
%75’tir. Dul ve yetim aylıkları vefat eden sigortalının aldığı yada hak ettiği
emekli aylığına göre belirlenmektedir. Vefat eden kişinin sigortalılık süresi,
prim gün sayısı gibi sebeplerden dolayı büyük farklılıklar oluşturmaktadır.
Örneğin
emeklinin eşi %75 oranında ölüm aylığı alıyorsa onun aylığı 7.500 TL’ye değil 5.625
TL’ye tamamlanacak. En düşük aylık bağlama oranı ve en düşük emekli aylığı göz
önünde bulundurulduğunda SSK ve BAĞ-KUR’ dan alınan ölüm aylıkları en düşük
1.375 TL, emekli sandığından alınan ölüm aylıkları en düşük 1.731 TL. en düşük
%25 oranında ölüm aylığı alıyorsa 1.875 TL’ye tamamlanacak
Sosyal Güvenlik
Kurumunun Gelir- Gider Dengesi
Sosyal güvenlik sistemi sigortalılara ve hak
sahiplerine prime dayalı katkılar üzerinden güvence sağlamaktadır. SGK,
merkezi yönetim bütçesine dahil olmayan ve 2022 yılı itibariyle mali büyüklüğü
1.010. 843 milyon TL olan en yüksek bütçeli kamu kurumlarından biridir. Sosyal
Güvenlik Kurumunun en önemli gelirlerini prim gelirleri ve Devlet katkısı
oluştururken giderlerini ise emekli aylıkları ve sağlık giderleri
oluşturmaktadır. SGK giderlerinin
%65’ni emekli aylık giderleri oluşturmaktadır.
Kuruma bütçe
transferleri artırılmasa emekli aylıklarının ödenmesi zora girer
-
SGK’ya
yapılan bütçe transferlerinin GSYH’ye oranı
Bütçe görüşmelerinde
muhalefetin getirdiği emekli aylıklarının alt sınırının asgari ücrete eşitlenmesi
teklifini AKP ve ortakları reddetmişti.
TBMM de 4 ay önce yapılan bütçe
görüşmelerinde AKP iktidarı emekli aylıklarının alt sınırının asgari ücret
düzeyine çıkarılmasına karşı çıkmıştı. Ayrıca kurumun performans
göstergelerinde 2023 yılı için kuruma yapılan bütçe transferlerinin GSYH’ye
oranında artış olmayacağını açıklanmıştır.
Dün yapılan plan bütçe komisyon
görüşmelerinde yapılacak düzenlenmenin yıllık maliyetinin EYT hariç ikramiye 24,9
milyar TL, en düşük emekli aylıklarının tamamlanması ve diğer değişiklikler
için 120,8 milyar TL. olacağı
açıklanmıştır.
Kuruma
yapılan bütçe transferleri artırılmalıdır; Ekonomik krizin günden güne
büyüdüğü, alım ve ödeme gücünün hızla düştüğü, çalışanın cebindeki deliğin her
geçen gün biraz daha büyüdüğü bir dönemde bütçe açığının boyutundan rahatsız
olmamak gerekiyor. Açıktan ziyade Kuruma yapılacak bütçe transferlerin tutarı
ve kime yapılacağı önemlidir.
EYT’den
önce bütçe görüşmelerinde 2023 yılında 582,9 milyar TL bütçeden sosyal güvenlik
kurumuna aktarma yapılacağı açıklanmıştı. EYT ve yapılacak ikramiye artışı ve
en düşük emekli aylığının 7.500 TL’ye tamamlanması yıllık maliyetleri
eklendiğinde SGK’ya yapılacak bütçe transferlerinin GSYH’ye oranı artmazsa
önümüzdeki dönem emekli aylık ödemelerinin zora düşeceğini görmek
gerekmektedir.
SGK kamuoyundan bilgi
saklamaktadır. Gizlenmeye çalışılan nedir?
SGK sadece asgari
ücretin altında emekli aylığı alanlara ilişkin verileri saklamamakta ayrıca
Sosyal Güvenlik Kurumunun bütçe gelirlerinin
ve bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırma verilerini de saklamakta,
açıklamamaktadır.
Tüm yıllar Sosyal Güvenlik Kurumu faaliyet raporlarında yayımlanan bütçe gelirlerinin ve bütçe
giderlerinin ekonomik sınıflandırma verileri 2020- 2021-2022 yılı
faaliyet raporlarında
yayımlanmamıştır. Böylece Kurumun gelirlerinin miktar olarak
nerelerden geldiği, harcamaların nerelere ve ne miktarda yapıldığı
gizlenmektedir. 2020 -2021 ve 2022 yılı SGK faaliyet raporlarında bütçe
gelirlerinin ve bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırması, bütçe gelir ve
gider hesaplarının, devlet katkısının, katılım payları verilerinin yayımlanması
ve böylece de hem kamuoyunun hem de TBMM’nin bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Kurumun yayımlanan
mali tabloları birbirini tutmamaktadır.
Sayıştay Başkanlığına Sosyal Güvenlik Kurumu 2020 yılı Sayıştay denetimi
için SGK tarafından sunulan mali tablolar ile SGK faaliyet raporundaki mali
tablolar arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin Kurumun Sayıştay’a
gönderdiği mali tablolarda 2019 yılı GSS prim gelirleri 127 milyar TL iken
faaliyet raporunda bu rakam 114,1 milyar TL olarak açıklanmıştır. Yine
2023 yılı Cumhurbaşkanlığı yıllık programında Kurumun 2022 yılı gelir- gider
dengesi açık 88.2 Milyar TL iken 2022 yılı SGK faaliyet raporunda 39.7 Milyar
TL olarak açıklanmıştır.
SONUÇ OLARAK
TBMM de 4 ay önce
yapılan bütçe görüşmelerinde emekçilerin ve emeklilerin taleplerini görmezden
gelen, AKP iktidarı, seçim kaybetme telaşıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Vedat Bilgin’e ‘’emekli aylığının bugünkü şartlar içerisinde
yetersiz kaldığını gördük’’ açıklamasını yaptırarak gerçekleri saklamaya ve
algı yaratarak seçim rüşveti dağıtmaya çalışmaktadır.
Bu kanun teklifi
eşitsizlik yaratacak ayrımcı bir düzenleme olup ayrıca farklı prim ve çalışma
süresine sahip emeklilerin haklarının da gasp edilmesidir. Yapılması gereken emekli aylıklarının
alt sınırının yasa ile asgari ücrete eşitlenmesi, aylık bağlama oranlarının ve
güncelleme katsayısının eski düzeyine getirilmesi ve tüm emeklilere eşit
oranlı zam yapılmasıdır.
En çok sorulan soru;
AKP ve ortakları ne düşünüyor?
Ø Öne alarak, yılın
bütünü için öngörülmüş olan ödeneklerin neredeyse tamamının seçim öncesinde
harcanması söz konusudur. Böylece bütçe başlangıç ödeneklerinin
harcanması, yılın ilk yarısına sıkıştırılması söz konusu olacaktır. Başlangıç
ödenekleriyle yıl sonunu bitirmek mümkün olamayacak ve ek bütçeye gidilmesi
kaçınılmaz hale gelecektir.
Ø Vergi gelirleri,
topluma yeni bir vergi yükü getirilecektir.
Ø Borçlanma
Ø Para basma
Ø Benden sonrası tufan tarzı geçerli hale gelmiştir.
Oysa çözüm bütçe kaynaklarının doğru tahsis edilmesi, emekçilerden ve
emeklilerden yani halktan yana kullanılmasıdır.
Buda ancak halkın iktidarıyla mümkündür.
Dr.
Ergün DEMİR
Dr. Güray KILIÇ
Yorumlar
Yorum Gönder