Ana içeriğe atla

Salgın süresince sağlık hizmetine erişemediği için 50 binden daha fazla insanımızın hayatını kaybetmesinin sorumlusu kim?

 Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgın süresince gerçekleşen vefat sayısının resmi olarak açıklanan Covid-19’a bağlı ölüm sayısından daha fazla olduğunu itiraf etti.  Pandemi nedeniyle sağlık hizmetine erişimde zorluk yaşayan, Covıd dışı hastalıklara bağlı 50 binden daha fazla insanımızın hayatını kaybettiğini, Covıd -19 hastalığı geçirip ve tamamen iyileştikten sonra gerçekleşen 65 yaş üzeri vefat sayısının geçmiş dönemlere göre iki kat artığını açıkladı.

Fahrettin Koca’ya sormak isteriz; salgın süresince sağlık hizmetine erişemediği için 50 binden çok daha fazla insanımızın hayatını kaybetmesinden kim sorumludur? Siz bu ülkenin Sağlık Bakanı değil misiniz?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 23 Haziran tarihinde Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu toplantısı sonrası basın açıklamasında özetle;

“Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Örneğin kalp krizi teşhisleri salgın döneminde %56 azalmasına rağmen kalp krizine bağlı ölümler %10 daha fazla artış gösterdi. Bu durumun temel sebebi salgın dışında sağlık hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da vatandaşlarımızın salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina etmeleridir. Benzer birçok hastalığın teşhisinde azalış olurken o hastalığa bağlı kayıplarda artış yaşadık.’’

“Biz Covid-19 ölümlerini Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterlere göre tespit edip 50 bin kaybımız var derken dolaylı nedenlerle en az bir bu kadar daha vatandaşımızı kaybettik. Dünya genelinde de durum farklı seyretmedi bugün küresel ölçekte en az 3,9 milyon insan Covıd-19 sebebiyle hayatını kaybetti. Ancak doğrulanmamış vakalar ve sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması gibi dolaylı nedenlerle 10 milyonun üzerinde ölüm Covid-19 ve onun yıkıcı etkisi olduğu değerlendiriliyor.’’

“Üzücü olan hastalığı geçirmiş kişileri hastalığın bıraktığı hasarlar ile neyin beklediği konusudur. Gelecek 3 yıl boyunca hastalığı geçirmiş kişilerde ne tür yan rahatsızlıkların çıkacağı tespit edilemezse mevcut ölümlerin 3-4 katı kadar daha kayıp beklendiği belirtilmektedir. Bu son derece hazin ve vahim bir tablo ve beklentidir. Bizim yaptığımız değerlendirmelerde hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğimizde özellikle 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının 2 kattan daha fazla arttığını tespit ettik. Öyle görünüyor ki gelecek 3 yıl bu hasarı telafi etmekle geçeceğini’’ ifade etmiştir.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı bu açıklama ile salgın süresince açıkladığı Covıd-19’a bağlı resmi ölüm rakamlarının gerçeği yansıtmadığını, salgın süresince kronik hastaların sağlık hizmetine erişemediğini, evdeki ölümleri önlemek için özellikle riskli gruplara yönelik sağlık hizmetlerine erişimde bir planlama yapılmadığından dolayı 50 binden çok daha fazla insanımızın hayatını kaybettiğini, Covid-19 hastalığını geçirenlerin izlem ve planlamasının yeterince yapılamadığından Covıd hastalığı geçiren  ve iyileşen hastalarda kısa bir süre sonra özellikle 65 yaş üstü olanlarda vefat sayılarının arttığını itiraf ederek yaz haziran güneşinin yüzünü kızartmasıyla gerçekleri açıklamak zorunda kalmıştır.

- Bir günde COVID-19’un neden olduğu ölümlerden daha fazla dolaylı nedenlerle meydana gelen COVİD dışı ölüm eklendi.

Vaka sayılarının manipüle edilmesi için kullanılan “vaka-hasta sayısı” ifadesini bu kez de “salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük” sözleri izledi.  Sağlık Bakanı bu sınıflandırma ile bu kez de paylaşılmayan ölüm sayılarını perdelemeye çalışmaktadır.

Her yıl haziran ayında açıklanması gereken ayrıntılı “TÜİK ölüm ve ölüm nedeni istatistikleri” açıklanmamış, ertelenmiştir. Sayıların netleşmesi için “TÜİK ölüm ve ölüm nedeni istatistikleri” açıklanması gerekmektedir. Sayılarla mücadele yerine Pandemi ile mücadele edilmeli, ölüm sayılarını gizlemekten vazgeçilmeli, tüm ölüm sayıları nedenleriyle birlikte iller düzeyinde kamuoyuna açıklanarak pandemiye karşı yürütülen mücadelede şeffaf olunmalıdır. 

Ölüm verilerini eksik açıklamak ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğu bilinmesine rağmen Sağlık Bakanı verileri açıklarken kapsamını ve sınırlarını kendisinin belirlediği bir veri sunumu gerçekleştiriyor.

-Sağlık Bakanlığı ve Bakanlık Bilim Danışma Kurulu, yüksek risk grubunda yer alan hastaların sağlık hizmetine erişimi için herhangi bir planlama yapmadığından salgında 50 binden daha fazla vatandaşımız sağlık hizmetine erişemeden evlerinde hayatlarını kaybetmişlerdir.

Sağlık Bakanı, “sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması, ertelenen sağlık hizmetlerinden dolayı” yaşanan ölümlerin şimdiye kadar açıklanan resmi ölüm sayılarından “çok daha büyük” olduğunu şimdi açıklıyor Oysa Sağlık Bakanlığı ve Bakanlık Bilim Danışma Kurulu, yüksek risk grubunda yer alan yaşlı hastalar, gebeler, hematoloji-onkoloji hastaları, kronik hastalığı (kalp, şeker, hipertansiyon, böbrek, KOAH vb.) olanlar ve ameliyat olması gereken hastaların sağlık kuruluşlarına erişimini sağlamak, yaşadıkları kaygı ve karamsarlığı ortadan kaldırmak için bir planlama yapmamışlardır.

Konuya ilişkin uyarılarımız, açıklamalarımız, randevuların iptal edilmesi ve ameliyatların ertelenmesi sonucu bu hastalar kontrol ve tedavileri için hastanelere ulaşmakta zorluk çekmeleri görmezden gelinmiştir.

Randevuların iptal edilmesi ve elektif cerrahi işlemlerin ertelenmesi ile riskli hastalar ve ameliyat olması gerekenler için Sağlık Bakanlığı bir planlama yapmadığından tedavi süreçleri olumsuz etkilenmekte, müdahale edilemeyen hastalar evde yaşamını yitirmekte veya sağlık kuruluşuna müracaat ettiğinde çok gecikmiş olmaktadırlar. Biz bu uyarıları bir yıl önce yaptığımızda Sağlık Bakanlığı duymazdan ve görmezden gelirken bugün Bakan Koca “sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması, ertelenen sağlık hizmetlerinden dolayı” 50 binden çok fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiğini acı bir şekilde itiraf etmiştir.

-Bakan Koca, Covıd- 19 hastalığı geçirmiş kişilerde hastalığın bıraktığı hasarlar ve yaşanan ölüm olayları gelecek 3 yılın zorlu geçeceğini belirtiyor.

Bakan, hastalığı geçirmiş kişilerde ne tür yan rahatsızlıkların çıkacağı tespit edilemezse mevcut ölümlerin 3-4 katı kadar daha kayıp beklendiği, yaptıkları çalışmada hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğinde özellikle 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının 2 kattan daha fazla arttığını tespit ettiklerini belirtmektedir. Covıd hastalığını geçirenlerin izlem ve planlamasının yeterince yapılamadığını itiraf etmiştir.

Sonuç olarak;

İçinde bulunduğumuz koşullar, salgına hazırlıklı olmak ve salgınla etkin mücadele etmek için, hizmetin planlanması ve alt yapı hazırlıklarının tamamlanmasının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Salgın sürecinde, diğer sağlık sorunlarının göz ardı edilmeden toplumun gereksinim duyduğu sağlık hizmetlerinin sunulması ve ulaşılabilir olmasının sağlanması, sağlık hizmetlerinin planlanması Sağlık Bakanlığının yükümlülüğündedir.

Her ne sebeple olursa olsun, Pandemi sürecinde gerçekleşen tüm ölümler ister sağlık hizmetlerine erişim isterse Covid-19 nedenli olsun bakanın sorumluluk alanında olan sağlık hizmetleri kaynaklıdır.

Pandemi sürecinin iyi yönetilememesinden dolayı yüksek risk grubunda yer alan hastaların sağlık hizmetlerine erişimin zorlaşması, ertelemeler olması ile evlerinde hayatlarını kaybedenlerin sayısını artırmıştır.

Önlenebilir ölümleri engellemeyen, salgın süresince sağlık hizmetine erişemediği için 50 binden daha fazla insanımızın hayatını kaybetmesinin sorumlusu Sağlık Bakanı Fahrettin Kocadır.

 

                  Dr. Ergün DEMİR                                                Dr. Güray KILIÇ

 

Dip Not

Yüksek risk grubunda yer alan hastaların sağlık hizmetine erişimi ve evde yaşamlarını yitirmemeleri için Sağlı Bakanlığı ve Bakanlık Bilim Danışma Kurulunu planlama yapmaya ve önlem almaya davet eden uyarılarımız, açıklamalarımız 26 Nisan 2020 ve 21 Nisan 2021 tarihlerinde yayınlanmıştır.

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama