Ana içeriğe atla

Genel Sağlık Sigortası prim borcunu ödeyemediğinden sağlık hizmetine erişimi engellenen yurttaşlar için çözüm;


Genel Sağlık Sigortası prim borcunu ödeyemediğinden sağlık hizmetine erişimi engellenen yurttaşlar için çözüm; Geçici olarak yararlanma süresini uzatmak değil, koşulsuz olarak ücretsiz sağlık hizmeti sunmaktır.

GSS primlerini ödeyemeyip borçlu duruma düşen işsizlerin, okulunu bitirip iş bulamayan gençlerin, siftah yapamayan esnafın sağlık hizmetine erişimi lütuf gibi yararlanma süresini uzatarak değil, en temel insan hakkı olduğu için süresiz sağlanmalıdır.
 GSS primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen yaklaşık 5 milyon yurttaş Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile kamu üniversite hastanelerinde sağlık hizmetlerine erişimi için verilen süre 31.12.2019 tarihinde sona ermişti.

Kamuoyunun yoğun tepkisi sonucu 8 Ocak 2020 tarihinde yayımlanan resmi gazete 2040 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile sağlık hizmetlerinden yararlanma süresi yeniden 31.12.2020 tarihine kadar uzatılarak sorun yine geçici çözülmüş oldu.

AKP iktidarı esnafı iş yapamaz duruma getiriyor, gençlerimizi hem işsiz bırakıyor hem de borçlu çıkarıyor.

İktidar yetkililerinin ifade ettiği gibi sosyoekonomik düzey ve refah değil; aksine insani koşullarda yaşamı sürdürebilmek için yeterli gelire sahip olamama durumu yani yoksulluk giderek artmakta ve vatandaşın ocağında ‘’aş yerine yoksulluk’’ kaynamaktadır.
Yoksulluk ve işsizlik nedeniyle; milyonlarca vatandaş genel sağlık sigortası (GSS) prim borçlarının yeniden yapılandırılarak faizlerinin silinmesine, 12 -18 ay taksitlendirilmesine ve 2 yıl içinde 3 kez ertelenmesine rağmen GSS prim borçlarını ödeyememektedir.

GSS borçlularının sağlık hizmetine erişimi için yararlanma süresini defalarca uzatmak çözüm değildir. Yoksulların kısa vadede GSS prim borçlarının silinmesi için kaynak mevcuttur. Bu kaynak için Genel Sağlık Sigortası fon varlığının kanun emrettiği gibi sadece sağlık hizmeti için kullanılması yeterlidir.

Genel sağlık sigortası fon gelirleri, genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterli gelmektedir. SGK 2013 ve 2016 yılı Sayıştay denetim raporlarında genel sağlık sigortasından sağlanan ve sağlık hizmetleri dışında başka bir amaçla kullanılmaması gereken genel sağlık sigortası fonunun 5510 ve 5502 sayılı Kanunlara aykırı olarak sosyal sigorta fonu açıklarını kapatmak için kullanıldığı tespit edilmiştir.

SGK’nın kendi verileri ve Sayıştay denetim raporlarının sonuçları da açıkça ortaya koymaktadır ki primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen vatandaşların sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için yeterli kaynak mevcuttur.




Sosyal Güvenlik Kurumu genel sağlık sigortası fon varlığında kalması ve sağlık hizmetleri için kullanılması gereken kaynağı kanunun açık hükmüne rağmen açıkları kapatmak için sosyal sigorta fonuna aktaracağına, primini ödeyemeyen esnafın, okullarını bitirip iş bulamayan genç işsizlerin sağlık hizmeti alabilmesi için kullanmalıdır.

Sonuç olarak;
Kalıcı çözüm için Türkiye’nin gerçeklerine uymayan prime dayalı sağlık sigortacılığına son verilerek GSS’den vazgeçilmelidir. Sağlık harcamaları vergilerden oluşan genel bütçeden karşılanmalı, GSS primi, katılım payı ve ilave ücret uygulamaları kaldırılmalıdır.

            Dr. Ergün DEMİR                                                                   Dr. Güray KILIÇ






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama