Ana içeriğe atla

Genel Sağlık Sigortası fon, gelir-gider dengesine toplu bir bakış



Dr. Köksal Aydın’a saygı ve özlemle…


                    

                                             
Genel sağlık sigortası fon gelirleri genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterlimidir?

Ekonomik kriz ortamında, neden vatandaştan hala tedavi katılım payı alınmakta; üniversite hastaneleri iflasın eşiğine getirilmektedir?




Dr. Ergün Demir                                 Dr. Güray Kılıç






ÖZET
Sosyal sigorta sistemi 2008 yılında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yeniden yapılandırılmıştır. Kanun, sosyal sigorta rejiminin kişi olarak kapsamını etkileyen iki ayrı aktif sigortalı tarifi yapmıştır. Bunlar, sigortalı ve genel sağlık sigortalısıdır.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sağlık sigortası kapsamında tüm vatandaşlardan topladığı primler ile sağlık sisteminde tek ödeyici kuruluş olup, sağlık hizmetlerini kamu veya özel sağlık hizmet sunucularından satın almaktadır.
Sağlık hizmetlerine ‘insana yaraşır bir biçimde’ ulaşabilmek için maalesef sadece Genel Sağlık Sigortası primi ödemek yeterli olmamaktadır. Vatandaş, sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tetkik, tıbbi malzeme, ilaç, reçete vs. adı altında ek olarak cepten SGK’ya katılım payı ve özel sağlık kurumuna da ayrıca ilave ücret ödemek zorundadır.
Bu çalışma, tedavi katılım paylarının da içinde yer aldığı genel sağlık sigortası fon gelirlerinin genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterli olup olmadığını ve genel sağlık sigortası fon gelirlerinin kanunlara uygun kullanılıp kullanılmadığını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
GİRİŞ
Türkiye’de sağlık reformunun üç temel ayağından biri finansman reformudur. Bilindiği üzere, 2006 yılında çıkartılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ekim 2008’de yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren sosyal güvenlik sistemi, vatandaşlara prime dayalı katkılar üzerinden güvence sağlamaktadır.
Söz konusu yasaya göre prime dayalı katkılar üzerinden güvence sağlayan sosyal güvenlik sisteminde sigorta kolları;
1.      Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları,
2.      Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kolları ve
3.      Uzun vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarıdır.
Yasa ile düzenlenen Genel sağlık sigortası (GSS)uygulaması ise, kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı içermektedir (5510 Sayılı Kanun, Md. 4).
Sağlık hizmetlerinin karşılanması için oluşturulan GSS sistemine göre, nüfusun tamamının zorunlu olarak GSS’de toplanması hedeflenmiş ve sağlık finansmanının kontrolü de Sosyal Güvenlik Kurumuna bırakılmıştır.
SGK, sağlık hizmetlerini kamu veya özel sağlık hizmet sunucularından satın almaktadır. Bu satın almalar karşılığı yapılan ödemeler önceden imzalanan protokol/sözleşmeler ile yapılmaktadır. Sağlık hizmet sunucuları kamu sağlık hizmet sunucuları, özel sağlık hizmet sunucuları, eczane ve optisyenlerdir.
Tüm sağlık hizmetlerinin sunumuna ilişkin olarak SGK tarafından Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) yayınlanmakta ve bu tebliğ çerçevesinde sağlık giderleri karşılanmaktadır. Kurum tarafından finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin fiyatı SGK bünyesinde oluşturulan Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenmektedir.


Yurttaşlarına sağlıklı yaşama hakkı sağlamak devletin temel görevlerinden birisidir. Devlet, sağlık hizmetlerini kaliteli, yeterli, ulaşılabilir ve sürdürülebilir bir şekilde sunmak için gerekli sağlık politikalarını geliştirir ve geliştirmelidir.
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin finansmanı SGK, merkezi yönetim bütçesi, özel sağlık sigorta kuruluşları ve cepten sağlanan kaynaklardan karşılanmaktadır.
Prim oranları ve Devlet katkısı
Sağlık hizmetlerinin finansmanı ile ilgili etkinlikler şu üç başlık altında toplanabilir: Gelir toplama, fon biriktirme ve sağlık hizmeti satın alma. GSS fonu yani gelirleri sağlık sigorta primleri, devlet katkısı ve kullanıcı katkısından oluşmaktadır.      
GSS primleri, gelir temelli olup gelirden belli oranda prim alınması şeklinde olur. Çalışan sigortalılar için GSS prim tutarı, prime esas kazançlarının (SGK’ya bildirilen kazançlarının) %12,5’dir. Bu primin % 5’i sigortalı, % 7,5’i ise işveren hissesidir. İsteğe bağlı sigortalılar için GSS prim tutarı, prime esas kazançlarının (SGK’ya bildirdikleri kazançlarının) % 12’sidir.
Düzenlemeye göre, herhangi bir sosyal güvencesi olmayan ve aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşların (yoksullar) primleri devlet tarafından karşılanması öngörülmüştür. Geliri asgari ücretin üçte birinden fazla olan vatandaşlar için ise GSS primi, prime esas kazancın %3’ü olup 01.01.2019 – 31.12.2019 tarihleri arası için 76,75 TL dir. Kursiyerler için prime esas kazançlarının % 4,5’i GSS primidir. Emeklilerden herhangi bir kesinti yapılmamaktadır.(5510 Sayılı Kanun, Md.81).

Devlet, genel bütçeden Kurumun ay itibarıyla tahsil ettiği malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası priminin dörtte biri oranında Kuruma katkı yapar. Devlet katkısı olarak hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden 15 gün içinde Hazine tarafından Kuruma ödenir.(5510 Sayılı Kanun, Md 81).

Sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile bunlardan yararlanma
Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır. Ayrıca kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz.
Finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını belirlemeye Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.(5510 Sayılı Kanun, Md.62)

Sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları
Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek için;
1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması,
 2) 4/a tabi olanlar 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması (tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç),
3) 4/b tabi olanlar sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şarttır(5510 Sayılı Kanun, Md. 67).

Katılım payı alınması

a-      SUT 1.8.1 - Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım payı


İkinci basamak resmi sağlık hizmeti sunucularında 6 TL

Üniversiteler ile ortak kullanılan Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinde 7 TL

Üniversite hastanelerine bağlı üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucularında 8 TL

Özel sağlık hizmeti sunucularında 15 TL
10 gün içerisinde aynı uzmanlık dalında farklı sağlık hizmeti sunucusuna yapılan başvurularda bu maddede belirtilen ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım payı tutarları 5 (beş) TL artırılarak tahsil edilir.

b-     1.8.2 - Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı

Kurumca bedeli karşılanan ilaçlar için Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerden %10, diğer kişilerden %20 oranında katılım payı alınır. Ayrıca her bir reçete için; üç kutuya kadar ilaçlar için 3 TL, ilave her bir kutu ilaç için 1 TL olmak üzere katılım payı alınır.

c-      1.8.3 - Tıbbi malzeme katılım payı

Vücut dışı protez ve ortezlerden, Görmeye yardımcı tıbbi malzemelerden, Sağlık raporunda hayati öneme haiz olduğu belirtilmeyen diğer protezler ve ortezlerden, katılım payı alınır. Vücut dışı protez ve ortezlerden, Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler için %10, diğer kişiler için %20 oranında katılım payı alınır. Ancak katılım payı tutarı vücut dışı protez veya ortezin alındığı tarihteki brüt asgarî ücretin %75’ini geçemez. %75’lik üst sınırın hesaplanmasında her bir protez ve ortez bağımsız olarak değerlendirilir.

d-     1.8.4 - Yardımcı üreme yöntemi katılım payları

Yardımcı üreme yöntemi tedavisi İlk denemede %30, ikinci denemede %25, üçüncü denemede %20 oranında katılım payı alınır.

Katılım payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca belirlenir. Yukarıdaki (b) ve (c) bentleri kapsamına giren sağlık hizmetlerinden alınacak katılım payını % 1’e kadar indirmeye, Kurumun teklifi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkilidir.
Katılım payları, gelir veya aylık alan kişilerin gelir veya aylıklarından, çalışanların ücret veya maaşlarından kesilmek suretiyle veya eczanelerden mahsup edilmektedir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil ettikleri katılım payı düşüldükten sonra kalan alacak tutarları ödenir.
Katılım paylarının ödenme usûlleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.( 5510 Sayılı Kanun, Md.68)

1-A-GENEL SAĞLIK SİGORTASI FON GELİRLERİ

GSS fon gelirleri, çalışanların (İşçi, memur, bağımsız çalışan vb. ) ödedikleri primler, asgari ücretin 1/3 ‘ünden az geliri olanların devletçe karşılanan primleri, gelir testi ile asgari ücretin 1/3’ünden fazla geliri olanların kendilerinin ödediği primler, sağlık primi devlet katkısı ve sağlık hizmeti alırken yurttaşlardan doğrudan alınan tedavi katılım paylarından oluşmaktadır. 



Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi GSS fon gelirlerinin önemli kısmını çalışanlardan (4/a,4/b,4/c) alınan prim gelirleri oluşturmaktadır. GSS fon gelirlerinin yaklaşık %65’ni çalışanlardan alınan GSS prim gelirleri,%11’ni primi devletçe karşılanan (eski yeşil kartlılar) prim gelirleri,%20’sini sağlık primi devlet katkısı,%4’nü katılım payları oluşturmaktadır.




1-B-GENEL SAĞLIK SİGORTASI FON GİDERLERİ
Genel sağlık sigortası fon giderlerini; Emeklilerin ve diğer hak sahiplerinin tedavi, sağlık malzemesi ve ilaç giderleri ile sosyal güvenliği olanların tedavi, sağlık malzemesi ve ilaç giderleri oluşturmaktadır



Yukarıdaki tablolarda görüldüğü gibi GSS kapsamında sunulan sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliğinin artırılması, kamusal sağlık yatırımları yapılması ve kapsamlı koruyucu ve önleyici sağlık atılımları gerçekleştirilmesi için yeterli kaynak bulunmaktadır.
  1-C- GENEL SAĞLIK SİGORTASI FON GELİR VE GİDER DENGESİ


 2014-2015-2016-2017 yılları SGK faaliyet raporları bütçe kodları ile Ek 5 bütçe gelir ve Ek 2 bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırma tablolarında elde ettiğimiz veriler ve SGK 2013 Sayıştay denetim raporundaki bulgular ışığında; Genel sağlık sigortası fon gelirleri, genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterli gelmekte ve hatta fazla vermektedir.
(2014 yılı öncesi SGK faaliyet raporlarında ekonomik sınıflandırma gelir gider tabloları yer almamaktadır.)

2-SGK, MALİ RAPOR ve TABLOLARI GÜVENİLİR BİLGİ İÇERİYOR MU?

AÇSH Bakanın açıklamalarına bakılırsa SGK ‘‘yurt dışında büyük hayranlık uyandıran ve Batı Avrupa ülkelerinin bile erişemediği’’bir kurumdur. Oysa Sayıştay Başkanlığının SGK denetim raporlarında, Kurumun   “mali rapor ve tablolarına” 2012 yılında olumsuz denetim görüşü verilmiş,2014 – 2017 yılları arasında ise doğru ve güvenilir bilgi içermediğine dair tespit raporda yer almıştır.(Sayıştay 2012, Sayıştay 2014, Sayıştay 2015,Sayıştay 2016, Sayıştay 2017).

Yani Avrupa’nın kıskandığı ve imrendiği SGK’nın mali rapor ve tablolarının aşağıdaki şekillerde de göreceğiniz gibi doğru ve güvenilir değildir. 



Kurumun   “mali rapor ve tabloları” doğru ve güvenilir bilgi içermemesine rağmen GSS fon gelir-gider dengesi fazla vermektedir.

                3-Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü Sosyal Güvenlik Kurumu Bütçe İstatistiklerinde GSS Fon Gelir ve Giderleri.

Her yıl bütçe sunum ve görüşmelerinde bir sonraki yılın bakanlık ve kurumların geçici mizan bütçeleri hazırlanır ve sunulur. Aşağıdaki tabloda da göreceğiniz gibi SGK bütçe karar eki ayrıntılı finansman programında GSS fonun fazla vereceği öngörülmüştür.


Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü Sosyal Güvenlik Kurumu Bütçe İstatistikleri (Yıl;2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 Ocak/Eylül) Bütçe gelir ve gider tabloları, SGK bütçe gelirleri Ekod4.xls ve bütçe giderleri Ekod4.xls tablolarındaki verilerde de;

Genel sağlık sigortası fon gelirleri, genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterli gelmekte ve hatta fazla vermektedir.

4-GENEL SAĞLIK SİGORTASI FON GELİRLERİ YASAL MEVZUATA GÖRE UYGUN KULLANILIYORMU?

Genel sağlık sigortası gelirlerinin kullanımı; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Madde 74; Genel sağlık sigortası gelirlerinin kullanım amacı “Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim giderleri, genel sağlık sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklar dışında başka bir amaçla kullanılamaz’’ ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu Madde 37’de ise “Sosyal sigorta fonu, genel sağlık sigortası fonu ile hiçbir şekilde birleştirilemez ve fonlar arasında kaynak aktarılamaz.”  hükümleri yer almaktadır. Yasaya aykırı işlem tesis edilemeyeceği açıktır. Sosyal Güvenlik Kurumu 2013 ve 2016 Yılı Sayıştay denetim raporlarında genel sağlık sigortasından sağlanan ve sağlık hizmetleri dışında başka bir amaçla kullanılmaması gereken genel sağlık sigortası fonunun 5510 ve 5502 Sayılı Kanunlara aykırı olarak sosyal sigorta fonu açıklarını kapatmak için kullanıldığı tespit edilmiştir.





5-SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK HARCAMALARI 



SGK, hak sahiplerine sağlık hizmetlerini kamu-özel ayrımı yapmaksızın tüm sağlık hizmet sunucularıyla yaptığı sözleşmeler (protokoller) yoluyla sağlamaktadır. SGK ile sözleşme yapmayan sağlık hizmeti sunucularından alınan sağlık hizmetleri bedelleri acil sağlık hizmetleri dışında SGK tarafından karşılanmamaktadır. SGK, sağlık hizmetlerini finanse ederken GSS kapsamında topladığı gelirlerden sağlık hizmet sunucularının sundukları hizmet karşılığı olarak ödeme yapmaktadır.


2010-2017 yılları arasındaki sağlık harcamalarında iki ana harcama kalemi öne çıkmaktadır: Tedavi ve ilaç harcamaları. İlaç harcamaları, 2010 yılında SGK sağlık harcamalarının % 41,6’sını teşkil ederken, 2017 yılında % 32,3’ne gerilemiş, buna karşın tedavi harcamaları aynı dönemde % 56,7’den % 67,2’ye yükselmiştir. Tedavi harcamaları içinde aslan payı devlet hastanelerine giderken, onu özel hastaneler ve üniversite hastaneleri izlemektedir.

6-SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Sosyal Güvenlik Kurumu, 5502 ve 5510 sayılı Kanunlar ile kamu çalışanlarının, bağımsız çalışanların ve bir hizmet akdiyle bağımlı çalışanların tüm sigorta kollarına ödedikleri primleri toplamaya ve harcamaları yapma yetkisine sahip bir kurum haline getirilmiştir. Bu anlamda SGK tarafından sosyal sigorta hizmetlerinin yanı sıra sağlık hizmetlerinin yönetilmesi ve finansmanı da gerçekleştirilmektedir. Genel sağlık sigortası, kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı içermektedir.
SGK, sigortalılarına sunduğu sağlık hizmetini kamu özel ayrımı yapmaksızın tüm sağlık hizmet sunucularından (kamu sağlık hizmet sunucuları, özel sağlık hizmet sunucuları, eczaneler ve optisyenler) protokol ve sözleşmeler yoluyla hizmet satın almakta ve sağlık hizmetlerini finanse ederken topladığı GSS fon gelirlerden sağlık hizmet sunucularının sundukları hizmet karşılığı olarak ödeme yapmaktadır.
Genel sağlık sigortası fon gelirlerini işçilerin, kamu çalışanlarının, bağımsız çalışanların, ev hizmetlerinde ve diğer çalışanların ödedikleri primler, devletçe karşılanan primler, primini kendisi ödeyenler, sağlık primi devlet katkısı ve vatandaşlardan alınan tedavi katılım payları oluşturmaktadır.
Yukarıda tablolarda ayrıntılarıyla belirtiğimiz gibi devletin resmi verilerine göre; Tedavi katılım paylarının da içinde yer aldığı genel sağlık sigortası fon gelirleri, genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterli gelmekte ve hatta fazla vermektedir.
Ancak, SGK genel sağlık sigortası fon varlığında kalması ve sağlık hizmetleri için kullanılması gereken fon varlığını kanunun açık hükmüne rağmen açıkları kapatmak için sosyal sigorta fonuna aktarmıştır.
Ekonomik kriz giderek derinleşmekte ve başta yoksullar olmak üzere toplumun tamamını etkiler hale gelmektedir.   Artan gelir eşitsizliği, istihdamın korunamaması, yoksullaşma, işsizlik geniş toplum kesimlerinin sağlık ve sosyal güvenlik ihtiyacını daha da artıracaktır.
İşsizlikle boğuşan ve yoksulluk sınırının altında kıt kanaat yaşam sürmekte olan yurttaşlar ise sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyduğunda rakamların da açıkça gösterdiği gibi SGK tarafından hiçte gerek olmadığı halde katılım payı alınmaktadır. SGK, GSS fon varlığı fazla vermesine rağmen gözlerini hala yoksullukla yaşam mücadelesi veren vatandaşın cebindeki üç kuruşa göz dikmekten çekinmemektedir.
Diğer yandan üniversite hastaneleri başta olmak üzere kamu ve özel birçok hastane finansal sıkıntı yaşamakta ve faaliyetlerini sürdürmekte zorlanmaktadır.
Bugün için nitelikli ve komplike sağlık hizmetlerinin büyük kısmını veren üniversite hastanelerinde ,‘’yeter artık, ilaç ve tıbbi malzeme borçlarımızı ödeyemiyoruz, birçok önemli ameliyatı da yapamayacak duruma geldik’’ haykırışlarını duymayan kalmadı. Bu durum sadece sağlık hizmetinin kalitesini ve gelişimini değil; bilimsel araştırmaları, tıp ve uzmanlık eğitimini de olumsuz etkilemektedir.
SGK’nın kendi verileri ve Sayıştay denetim raporlarının sonuçları da açıkça ortaya koymaktadır ki yoksulluk içinde vatandaştan alınan tedavi katılım payına ihtiyaç duymayacak, başta üniversite hastaneleri olmak üzere finansal sıkıntı içindeki hastanelerin sorunlarının giderecek ve GSS kapsamında sunulan sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliğinin artıracak, kamusal sağlık yatırımları yapılmasına ve kapsamlı koruyucu ve önleyici sağlık atılımlarını gerçekleştirilmesine yetecek kaynak mevcuttur. 

Sosyal Güvenlik Kurumu acilen;

§  Vatandaştan aldığı tedavi katılım payı uygulamasını iptal etmeli,

§  Başta üniversite hastaneleri olmak üzere finansal sıkıntı yaşayan hastanelerin sorunlarını çözmeli,

§  Üniversite ve Eğitim Araştırma Hastanelerinin eğitim fonunun desteklenmesine yeterli katkı vermeli,

§  GSS fon gelirlerini ise kanunla belirtildiği şekilde sadece sağlık hizmetleri harcamaları için kullanmalıdır..




Kaynaklar;

-          5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun. R.G. 16.6.2006 Tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete.

-          SGK 2014 Faaliyet Raporu. Erişim: http://www.sgk.gov.tr/2014FaaliyetRaporu.pdf (15 Ocak 2019).

-          SGK 2015 Faaliyet Raporu. Erişim: http://www.sgk.gov.tr/2015FaaliyetRaporu.pdf (15 Ocak 2019).

-          SGK 2016 Faaliyet Raporu. Erişim:http://www.sgk.gov.tr/2016FaaliyetRaporu.pdf (15 Ocak 2019).

-          SGK 2017 Faaliyet Raporu. Erişim: http://www.sgk.gov.tr/2017FaaliyetRaporu.pdf (15 Ocak 2019).

--      T.C. Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü. 2011-2018 Ocak/Eylül Sosyal Güvenlik Kurumu Bütçe İstatistikleri. Erişim; https://www.muhasebat.gov.tr/content/genel-yonetim-mali-istatistik-(15 Ocak 2019)

-          Sosyal Güvenlik Kurumu 2011-2017 Faaliyet Raporu Sağlık Harcamaları

-          T.C. Sayıştay Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu 2012 Sayıştay Denetim Raporu. Eylül 2013, Ankara. (S.22)

-          T.C. Sayıştay Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu 2013 Sayıştay Denetim Raporu. Ağustos 2014, Ankara.

( S.17.18.19)

-          T.C. Sayıştay Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu 2016 Sayıştay Denetim Raporu. Ağustos 2017, Ankara.(S.45)

-          T.C. Sayıştay Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu 2017 Sayıştay Denetim Raporu. Eylül 2018,Ankara.(S.20)







  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EMEKLİLERE MAAŞ ve İKRAMİYE ARTIŞI İÇİN SGK BÜTÇESİNDE YETERLİ KAYNAK VARMIŞ!

  Artık yeter! 15 Milyon 207 Bin 787 emekli ve hak sahibini oyalamaktan vazgeçin. Milyonlarca emekli ve hak sahibi asgari ücretin çok altında aylık ve gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda; öte yandan düşük gelir nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışmakta ya da iş aramakta. Aylardır emekli maaş ve ikramiyesine artış yapmamak için Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin yetersizliği ve mali disiplininin korunmasını öne sürülmekte; Kasım-Aralık ayı olmadı, yeni yıl başında artış yapacağız diyerek milyonlarca emekli oyalanmaya çalışılmaktadır. Oysa SGK 2022 Yılı Sayıştay Denetim Raporuna göre emekli aylıklarını ve sağlık giderlerini karşılayan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelirleri giderlerini karşılamakta hatta fazla vermektedir. SGK neyi gizlemeye çalışıyor?  Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu nda 2022 yılı bütçesi ve gelir – gider tablosu  sonuçlarına göre, 2022 yılı bütçe gideri toplamı 1.032.718.600.200,39 TL’dir. Net bütçe geliri ise

Binlerce aile huzursuz ve tedirgin!

  Bakıma ihtiyacı olan ağır engellilerin evde bakım yardımının durdurulması ve sonlandırılması mı söz konusu? 569 bin ağır engelliye ailenin gelirine göre yapılan evde bakım yardımının, çalışan maaşlarına yapılan son zamlar ile gelirin görece artmış olması ve evde bakım yardımı yönetmeliğinde yapılan değişik ile durdurulacağı korkusu aileleri huzursuz hale getirdi. Evde Bakım Yardımı 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun ek 7'nci maddesi uyarınca Engelli Sağlık Kurulu Raporunda tam bağımlı/ağır engelli ibaresi olan ve hanede kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 2/3’ünün altında bulunan engelli bireylerin evde bakımlarının sağlanması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Evde Bakım Yardımı yapılmaktadır. Faydalanıcı sayısı ve nakdi yardım tutarı Evde bakım yardımı uygulaması 2006 yılında başlatılmış olup, 2023 yılı Ocak-Temmuz dönemi için tam bağımlı durumdaki engellisine evde bakmak isteyen ailelere aylık 4.336 TL nakdi yardım yapılmaktadır. 2023 yılı Nisan

İlaç tedarikinde kriz kapıda!

  Multipl Skleroz hastaları, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç firmaları arasındaki gerilim nedeniyle mağdur edilmemeli, duyguları sömürülmemelidir. Roche firması kamuoyuna yaptığı bir açıklama ile ruhsat sahibi oldukları ve 2018 yılından beri Türkiye’de bir grup Multipl Skleroz (MS) hastasında kullanılan Ocrevus isimli ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafında ‘pasiflendiğini’ ve bu durumun MS hastalarının tedavisinde aksamaya yol açacağını bildirerek SGK’yı bu girişiminden vaz geçirmek üzere kamuoyunu tepki vermeye davet etmiştir. SGK ise MS hastalarının ilaca erişim konusundaki kaygılarını giderecek bir açıklamayı henüz yapmamıştır. Türkiye’nin en kritik seçimlerinde bile maalesef gündem olamayan sağlık ve tıbbi hizmetler ancak vatandaşın canı yandığı zaman tartışılabilmektedir. Sağlık alanında sorunlar seçim döneminde de tüm ağırlığıyla süregeldi. Ancak vatandaşların bazı ilaçlara erişememesi, birçok kamu hastanesinde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle ameliyatların yapılama