Hükümetin sanal iyilik hali oluşturmak için verileri makyajlamasına ve manipülasyonuna rağmen SGK’nın gelir- gider dengesi hızla bozulmakta ‘açık’ artmaya devam etmektedir.
Hükümetin sanal iyilik hali
oluşturmak için verileri makyajlamasına ve manipülasyonuna rağmen SGK’nın gelir-
gider dengesi hızla bozulmakta ‘açık’
artmaya devam etmektedir.
AKP iktidarı,
sosyal güvenlik sisteminin mali açıdan sürdürebilirliğinin sıkıntıda olduğu
gerçeğini gizlemeye ve üzerini örtmeye, reklamlarla halka
pembe tablo pazarlamaya çalışmakta; oysa rakamların gösterdiği gerçek durum bunun
tam tersidir. Sosyal Güvenlik Kurumunun 2018 yılında toplam
15,7 Milyar TL olan açığı, daha 2019 yılının ilk 5 ayında 20,2 Milyar TL olmuştur.
Ne yazık ki ülkemizin en büyük bütçeli kurumu SGK, işsizlik, yoksulluk ve istihdamla ilgili en önemli verileri, kayıtlara dayalı aylık sigortalı, sağlık ve mali istatistikleri, kurumun internet sitesini yenilendiği bahanesi ile 8 aydır yayımlamamakta idi. Nihayet 8 ay sonra internet sitesini yenileyen Kurumun bu hafta yayımladığı aylık istatistik bilgilerinden anlaşılmıştır ki gelir- gider dengesi hızla bozulmakta ve açık giderek artmaktadır.
Bu tablo sosyal
güvenlik sisteminin
aktüeryal denge ve mali açıdan sürdürülebilir bir mali yapı oluşturmaya yönelik
finansal hedeflerinin aksamaya devam ettiğini göstermektedir
Sosyal güvenlik sisteminin
gelir-gider dengesi, aktif-pasif oranı, sosyal güvenlik açığının gayrisafi
yurtiçi hasıla’ya oranı gibi temel göstergeler aktüeryal denge ve mali
sürdürebilirlik açısından çok önemlidir.
2017 yılında
1.95 olan aktif/pasif oranı 2019 yılı ilk 5 ayında 1.84’e düşmüştür.
Aktif/pasif
oranı, aktif olarak sosyal güvenlik sistemine katkı sağlayan sigortalıların
(aktif sigortalı, isteğe bağlı sigortalı, tarımda sigortalı çalışanlar)
sayısının, sistemden aylık alanların (emekliler, malullük veya ölüm aylığı
alanlar) sayısına bölünmesi ile hesaplanır. Bu oran bir emekliyi kaç çalışanın
finanse ettiğini ortaya koyar.
Aktif/pasif
sigortalı oranın artmaması aksine azalması sosyal güvenlik sisteminin mali bakımdan
ayakta durabilmesini zorlaştırmaktadır. Aktif-pasif oranının bu kadar düşük olmasının önemli
nedenlerinden biri işsizlik ve kayıt dışı çalışmadır.
Hiç bir sosyal
güvencesi olmayan kişilerin sayısı giderek artmaktadır.
Hiç bir sosyal
güvencesi olmayan çalışmayan, SGK’dan gelir veya aylık almayan, 18 yaşını doldurmuş
öğrenci olmayan ve
GSS kapsamında tescil edilen kişilerin sayısı 2017 yılında 9.825.269 iken 2019
yılı mayıs ayında 11.103.640’a yükselmiştir.
GSS primlerini ödeme imkânı
olmayan, gelir testine girip aylık geliri asgari ücretin 1/3’ünden az olan
vatandaşların primleri devlet tarafından ödenmektedir. Aylık geliri asgari ücretin 1/3’ünden fazla olan
vatandaşlar ise aylık 76.75 TL GSS primini kendileri ödemektedir.
Aylık geliri brüt
asgari ücretin üçte birinden az olan (yoksullar), GSS primi devlet tarafından
karşılanan kişilerin sayısı 2017 yılında 7.936.009 iken 2019 yılı mayıs ayında
8.658.959’a yükselmiştir.
2018 Aralık - 2019 Mayıs 5 aylık süre
içerisinde 518.554 kişi sosyal güvenceden yoksun hale düşmüş ve işini
kaybetmiştir. Yine 5 aylık süre içerisinde 396.557 kişi yoksul ve muhtaç duruma
düşmüştür.
Muktedirlerin
söylediği gibi sosyoekonomik düzey ve refah değil; aksine insani koşullarda
yaşamı sürdürebilmek için yeterli gelire sahip olamama durumu artmakta ve
vatandaşın ocağında ‘’aş yerine yoksulluk’’ kaynamaktadır.
SONUÇ OLARAK
Her ne kadar AKP iktidarı kamuoyuna sosyal sigorta kolları
ile ilgili olarak efektif kapsam bakımından gerçekçi olmayan, sanal bir iyilik
hali göstermek istese de gerçek durum şudur: Rakamlarla sabit olduğu üzere kriz ve dövizdeki artışın sonucu olarak yüzlerce
işyeri, fabrika kapanmış ve binlerce işçi işten çıkarılmıştır. Prim ödeyemeyenlerin sayısının
giderek artması ve prim alacaklarının tahsil edilememesi ile SGK gelir gider
dengesi olumsuz etkilemekte ve ‘’açık’’ artmaktadır. Seçim nedeniyle boşaltılan
bütçeden Sosyal Güvenlik Kurumuna yeterli bütçe transferi yapılmasında da
zorlanıldığı görülmektedir.
10.yılında
hızla su alarak batmaya doğru giden sosyal güvenlik sistemi…
SSK’nın tüm taşınır taşınmaz
mallarına, gayrimenkullerine el konularak geçtikleri ve kamuoyuna o dönem ‘açık’ ve ‘kara delik’leri kapatıyoruz, devrim yaptık diye sundukları sosyal güvenlik sisteminin
geçmişten daha fazla ‘açıkla’ yönetildiği görülmektedir.
2008 yılında 5510 sayılı Kanunla yeniden yapılandırılan sosyal
güvenlik sistemi ile ilgili söyledikleri tüm iddialı beklentiler 10.yılında
çökmüştür. AKP iktidarının uluslararası finans kuruluşlarının (IMF ve Dünya
Bankası) talepleri doğrultusunda hazırladığı ve uyguladığı bu sistem hızla su
alarak batmaya doğru gitmektedir.
Dönemin AKP hükümeti ‘sosyal güvenlik reformunu’ bütçeden
karşılanmak zorunda kalınan ‘sosyal güvenlik açıklarını’ kapatma gerekçesine dayandırmaktaydı.
Kamuoyunda “bilgi kirliliği” yaratan, gerçekler tersyüz eden ve çarpıtılanlara şimdi sormak gerekiyor:
-
’Karadelik’
neden hala kapatılamıyor?
-
Sosyal
güvenlik sistemi “aktüeryal dengesi
sağlanmış, mali açıdan sürdürülebilir bir sistem” haline geldi mi?
-
Aktif/ pasif sigortalı oranı neden artmıyor
da azalıyor?
Dr. Ergün DEMİR
Dr. Güray KILIÇ
Kaynak;
-
SGK
Aylık İstatistik Bilgileri Sigortalı İstatistikler Mayıs 2019 Tablo;3 Sosyal
Güvenlik Kapsamı
-
SGK
Aylık İstatistik Bilgileri Mali İstatistikler Mayıs 2019 Tablo;28 Sosyal
Güvenlik Kurumu Gelir Gider Dengesi. http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/aylik_istatistik_bilgileri
Erişim Tarihi 25.08.2019
-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve
“Sosyal Güvenlik Sisteminde Reform Önerisi” başlığıyla Temmuz 2004’te kamuoyuna
sunulan ve Nisan 2005’te revize edilen ve “Beyaz Kitap” olarak bilinen rapor (www.calisma.gov.tr).
-
İzmir
milletvekili Murat Bakan’ın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra
Zümrüt Selçuk Tarafından yanıtlanması istemiyle 24 Mayıs 2019 Tarih 11150 Sayı
ile TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesi.
-
İzmir
milletvekili Murat Bakanın 21.05.2019 Tarihinde 1901172281 Başvuru detayı ile
CİMER başvurusu.
-
İzmir
milletvekili Kani Beko’nun Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra
Zümrüt Selçuk Tarafından yanıtlanması istemiyle 13 Haziran 2019 2019 Tarihinde TBMM
Başkanlığına verdiği soru önergesi.
Ellerinize sağlık. Bu yazılar çok değerli. Büyük bir boşluğu dolduruyor.
YanıtlaSil